Doğalgaz ve elektrik faturalarını görünce şoke oldum
Dolar ve avro çığırından çıkıp da 20 liralar seviyesine dayanınca fiyatlara öyle zamlar yapılmaya başlanmıştı ki, anımsarsınız, bugünlerde benzine yapılan zamlar kadar sert ve ürkütücüydü!
O tarihlerde konuyu twiter üzerinden takip ediyor ve denk gelmediği için alışverişe çıkmıyordum. Bir gün eşim elime bir liste tutturdu ve "Haydi bakalım şunları al gel" dedi. Listede "tuvalet kağıdı" vardı ve benim de kafamda, "Tuvalet kağıdının 36'lısı 145 lira oldu" algısı...
Markette bilumum kağıtların olduğu bölüme yanaştım. Tuvalet kağıtlarının fiyatlarına baktım, en pahalısı 92 lira!
Haydaaaa...
İlk gördüğüm görevliye, "Tuvalet kağıtları nerede acaba" diye sordum, "tam önünüzde" yanıtını alınca, "Yav bunlar 145 lira olmamış mıydı? Ne zaman ucuzladı" dedim. "Ne ucuzlaması beyfendi, fiyatlar ikiye katlandı, ama hiçbir zaman 100 lirayı geçmedi" dedi.
Neyse alışverişi tamamlayıp çıktım...
Sonra da düşünmeye başladım...
Muhalif kesim muhalefet yapmak için doğal olarak pahalılılığa vurgu yapıyor, hem hakları tabii ki yapacaklar hem de yapmalılar zaten, ancak muhalefet partilerinden daha muhalif olan seçmen, sosyal medyada işi öyle bir abartıyor ki, hiçbirisi iletişim bilmediği ve iletişim bilgisi umurlarında olmadığı için kaş yapayım derken göz çıkarıyor...
Türkiye'nin bir yerinde mutlaka bir market tuvalet kağıdını 145 liraya satmıştır. "Yalan" demiyorum, ancak bu market dışında hiçbir yerde fiyatlar bu düzeyde değilmiş. Şimdi biri kalkıp bu etiketin fotoğrafını çekiyor, yayınlıyor sosyal medya hesabından, ardından milyonlarca kişi, "Başlarım yapacağınız işe, tuvalet kağıdı 145 lira oldu. Defolun!" diye yazmaya. Sonra benim gibi sıradan kişilerin belleğine "145 lira" yerleşiyor, ancak markete gidip de fiyatın 84 (Benim aldığım marka) lira olduğunu görünce, "Yav söylendiği kadar da artmamış fiyatlar, iyi o zaman yırttık" algısı oluşuyor!
Bakın, kafamıza yerleştirilmek istenen algı ters tepiyor ve sanki fiyatlar hiç iki katına çıkmamış gibi bir algı oluşuyor...
Bu durumun psikolojide de iletişimde de yeri vardır ve halk arasında "kaş yapayım derken göz çıkarmak" diye tabir edilir...
*
Aynı durumu birkaç gün önce gelen elektrik ve doğalgaz faturalarında yaşadım...
Pazartesi günü eve gelince, faturayı aşağıdan alma görevi bulunan kızım, "Baba elektrik faturasını gördün mü, o kadar 'aman her yeri kapatın, karanlıkta oturun' diye bağırmana gerek yokmuş, bak bize gelen fatura 460 lira" dedi.
Ben de "Yok kızım biz tasarruf etmeye devam edelim. Ama aramızda kalsın, ben AK Parti'ye oy verdiğim için fatura bize düşük geliyor. Senin AK Parti karşıtı olduğunu gizleyelim, duymasınlar, sonra bizim de fatura yükselir. Çünkü sadece CHP'lilere zam yaptılar" dedim.
Benim AK Parti seçmeni olmamı bir türlü anlamlandıramayan kızım, sesli güldü. "Olur mu öyle şey baba" bile demeden, odasına çekildi.
Elektrik faturamız, kombinin çalıştığı bu aylarda normalde, 320 ila 380 lira arasında gelirdi. Bir önceki ay 310 lira gelmişti, şimdi 460. Yüksek mi, tabii ki...
Bir de zam geldi diye tasarruf yapıp sadece oturduğumuz odaların ışıklarını açık bıraktık ve izlemediğimiz televizyon ve kullanmadığımız bilgisayarı kapattık. Eskisi gibi 'sayaç dönmezse ayıp olur' mantığıyla evin her tarafını lüzumsuz olarak aydınlatsaydık eminim 560 olurdu fatura...
Neyse diyeceğim şu ki, 460 lira gelen elektrik faturasını görünce şoke oldum ve aşırı rahatlayıp bir de mutlu oldum üstelik! Sanki elektriğe hiç zama yapılmamış gibi hissettim!
Çünkü sosyal medyada o kadar çok, "86 metrekare, tek başıma yaşadığım evime 1 268 lira fatura geldi, Allah belanızı versin" sözleri okudum ki!
Ben, açık söyleyeyim, "1500 lira ile yırtarsak iyiyiz" diye düşünüyordum...
Böyle garip faturalar yok mu?
Kesinlikle vardır, ancak birkaç spesifik örnek milyonlarca kişi tarafından paylaşılınca benim gibi sıradan insanlarda gelen zamlara şükretme eyilimi oluşuyor maalesef!
Aynı şey iki gün önce gelen doğalgaz faturamda da yaşandı...
Alt komşum öğretmen olduğu için karı-koca çocuklarının yanına gitti 15 gün. O yüzden, o meşhur soğuklarda kombiyi sondan bir önceki seviyesinde çalıştırdık doğal olarak. Tek farkla, sabah kalkınca, "Hava birazdan ısınır, gidip kombiyi kısayım" diye davrandığımda, kombinin çooooktan eşim tarafından kısılmış olduğunu gördüm.
Zam gelecek diye şortla değil, kalın eşofmanlarla oturdum ve yıllar sonra kızım ve eşimin bacaklarında battaniye gördüm bilgisayarın başında...
Yani dikkat ettik, eskisi gibi 30 derecelik sıcaklıkları hedeflemedik...
Diyeceğim şu ki, doğalgaz faturamız da 840 lira geldi. Ben açık söyleyeyi, 1800 lira gelse razıydım. Çünkü sosyal medyada o kadar çok, "Kiradan fazla doğalgaz faturası" gördüm ki, "Biz tasarruf ettik, 2 bin 500 gelmez de 1800 gelir" diye düşünmüştüm.
Faturayı görünce rahatladım, sanki hiç zam yapılmamış, sanki ödemesi çoook kolaymış gibi hissettim!
Kızıma döndüm, "Bak, ben AK Parti'ye oy verdiğim için doğalgaz da düşük geldi. Siz muhalifler yanın derdinize" dedim, bir de gevrek gevrek güldüm, iyi mi!
Benden söylemesi...
AK Parti'yi eleştiren AK Partilileri bile "yeniden" AK Partili yapmaya başladınız!
"Ne kadar abartırsak o kadar çabuk gidecekler" zannediyorsunuz galiba, ters teper, yeniden kazanıverirler sonra da "Bu insanlara müstehak! 2 bin liralık doğalgaz faturası az bile bunlara" diye konuşursunuz, o insanlar da, "Biz de sizin gibi 400 metrekare evde şortla gezsek bize de o kadar fatura gelir, ancak biz sizin kadar zengin değiliz. Bizim faturalarımıza sahip çıkmaya kalkmayın, sizi enterese etmez!" derler, siz de o insanları "koyun" zanneder durursunuz!
Yapmayın!