"EsTekFest 2022" Eskişehir'de başladı
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) İleri Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi (İTAM) tarafından düzenlenen ve Proje Takımları Koordinatörlüğü tarafından desteklenen "EsTekFest 2022" başladı...
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) İleri Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi (İTAM) tarafından düzenlenen ve Proje Takımları Koordinatörlüğü tarafından desteklenen "EsTekFest 2022" başladı.
ESTÜ İki Eylül Yerleşkesi Yabancı Diller Yüksekokulu fuaye alanındaki EsTekFest 2022'nin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, bütün şehirlerde özellikle gençlerin Milli Teknoloji Hamlesi heyecanına ortak olduğunu, araştırmanın, geliştirmenin, inovasyonun, proje üretmenin, sorunlara çözüm üretmenin tadına vardığını kaydetti.
Gençlerin Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğuna öncülük edeceklerini gösterdiğini ifade eden Kacır, bu festivallerden çok sayıda girişimin, girişimcinin çıkmasını hedeflediklerini bildirdi.
Kacır, bugün Türkiye'nin milyar dolar değerlemeyi aşan 7 girişiminin olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
"Bu 6 firmanın değerlerini alt alta yazsak, toplasak, yanlarına da Borsa İstanbul'un en değerli 6 şirketinin değerini yazsak ve toplasak göreceğiz ki Türkiye'nin teknoloji tabanlı girişimlerinin değeri onlarca yıl daha evvel kurulmuş güçlü kurumsal yapıları olan borsanın en değerli şirketlerinin değerini aşmış durumda. Teknolojik girişimciliğinin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu bu tablo bize gösteriyor. 2019 yılında yayımladığımız 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde dedik ki '4 yıl içinde Türkiye'de en az 10 teknoloji girişimimiz Turcorn olacak.' Çok değil 2 sene içinde şimdi 6 girişimimiz bu değerlemeleri aşmış oldu. Hatta bunlardan ikisi 10 milyar dolar değeri aşmış oldu. Biz biliyoruz ki bir yıl içerisinde dörtten de fazla girişimimiz milyar dolar değerlemeyi aşmış olacak. İnşallah biz 2023'e geldiğimizde en az 10 Turcorn'u görmüş olacağız."
Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin başka ülkelerin stratejilerini, politikalarını onların izinden giderek takip etmek yerine kendi güçlü yanlarını, sahip olduğu fırsatları, karşı karşıya olduğu sınamaları, tehditleri dikkate alan bir yaklaşımla özgün yol haritasını, Milli Teknoloji Hamlesi başlığıyla hayata geçirmeye gayret ettiğini vurguladı.
Bugün Türkiye'nin milli insansız hava araçlarını bütün dünyanın konuştuğunu vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Bütün dünya bunların başarılarından bahsediyor. Bu başarıların, aslında Türkiye'nin yüksek teknoloji geliştirme kabiliyetini gösterdiğinden bahsediyor. Hakikaten savunma sanayisinde kamu, özel sektör, akademi ortak bir hedef doğrultusunda ilerlediğimizde 10-15 yıllık bir dönemde çok büyük başarılar elde ettiğimizi gördük. Savunma sanayisindeki başarı hikayesinin benzerlerini, tarım, gıda, sağlık ve enerji teknolojilerinde ortaya koymanın çabası içindeyiz. İşte bu festivallerden yetişen gençlerimizle birlikte bunu başaracağımıza yürekten inanıyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi yaklaşımının bir diğer hedefi de bütün bu hikayeyi, küresel rekabeti perçinlemek ve daha yüksek katma değerli ihracat yaparak toplumumuzun refahını artırmak. Bugünün dünyasında gençler dünyayı değiştiren teknolojilere imza atıyorlar. Dünyayı değiştiren girişimleri gençler kuruyorlar. Türkiye binlerce gencini, 10 binlerce, 100 binlerce gencini bu alanlara yönlendirmeye devam ettiği müddetçe çok değil 5-10 yıl içinde nasıl İHA'larda dünyada bir numara olmayı başarmışsak pek çok farklı alanda benzer bir başarıyı elde ettiğimizi göreceğiz."
"Savunma sanayisi ihracatımız bu yıl 4 milyar dolara erişmiş olacak"
Kacır, Türkiye'de bugün teknoparkların sayısının 90'ın üzerinde olduğuna dikkati çekerek "7 binden fazla şirket teknoparklarda Ar-Ge ve yenilik faaliyeti sürdürüyorlar. 1500'ün üzerinde özel sektör firmamız Ar-Ge ve tasarım merkezi olarak çalışıyor. 200 fazla üniversitemiz var. 60'tan fazla hızlandırıcı programı eş zamanlı olarak Türkiye'nin girişimlerine destek sağlıyor. Yüksek teknoloji ihracatımız belki henüz istediğimiz düzeyde değil ama her geçen yıl bunu arttırıyoruz. 7 milyar dolara yaklaştı. Savunma sanayisi ihracatımız inşallah bu yıl hep birlikte göreceğiz 4 milyar dolara erişmiş olacak. Bütün bunlar aslında artık kurduğumuz altyapının somut sonuçlar doğurmaya başladığını da hepimize gösteriyor" diye konuştu.
Büyük bir heyecanla takip edilen Türkiye'nin Otomobili Projesi ile ilgili Kacır, şunları söyledi:
"Türkiye büyük bir otomotiv ülkesi aslında. 2 milyona yakın yıllık üretim kapasitemiz var. 30 milyar dolara yakın ihracatımız var. Otomotiv sektörünün tamamını düşündüğümüzde 250 bine yakın istihdamımız var. Pek çok küresel marka Türkiye'de, Türk ortaklarıyla birlikte ya da doğrudan kendileri üretim faaliyetlerini uzunca bir zamandır sürdürüyorlar. Maalesef henüz bir milli markamız, küresel ölçekte kendini ispat etmiş bir milli otomobil markamız henüz yok. Peki nasıl başarabilirdik? Elektrikli otomobiller hızla yaygınlaşıyor. Bu hem batarya teknolojisindeki hızlı gelişmeler sayesinde mümkün oldu hem de son yıllarda bütün dünyada afetlerin yaygınlaşması küresel iklim değişikliğiyle ilgili farkındalığı ve inisiyatifleri güçlendirdi. Elektrikli otomobillerin sıfır emisyonlu araçların yaygınlaşması bir küresel ortak politika haline geldi."
Kacır, yapay zeka, sensör, kamera teknolojisindeki gelişmeler sayesinde otonom araçların hayatımıza girdiğini kaydetti.
Bağlantılı araç teknolojilerinin hızla yaygınlaştığına işaret eden Kacır, "Paylaşım ekonomisi yaygınlaşıyor. Aslında kocaman bir endüstrinin baştan aşağı dönüşümünden bahsediyorsunuz. İşte bütün bu dönüşümün farkında olmak ve özel sektörü bu dönüşüm doğrultusunda yönlendirmek, insan kaynağınızı bu dönüşüm doğrultusunda hazır etmek, bugünün dünyasında kamuya düşen en önemli görevlerden biri. Türkiye'nin Otomobili Projesi'ni bu anlayışla ortaya koymaya gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"İlk Türk astronotumuzu Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderiyor olacağız"
Bakan Yardımcısı Kacır, önümüzdeki dönemde uzay alanında da heyecanlı işlerin hayata geçirileceğini belirterek şunları aktardı:
"Türkiye uzay teknolojilerinde tecrübeli bir ülke. Milli görüntüleme uydumuz İmece'yi TÜBİTAK Uzay öncülüğünde yerli olarak geliştiriyoruz. Yine ilk milli haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, Aselsan gibi paydaşlarımızla birlikte geliştiriyoruz. İnşallah bu iki uydumuz önümüzdeki yıl uzaya gönderilmiş olacak. 1000'e yakın aktif araştırma, geliştirme odaklı çalışan mühendisimiz var ama şimdi çıtayı biraz daha yükselttik. Bu alanın önümüzdeki yıllarda daha da gelişeceğini öngörüyoruz ve yeni nesil teknoloji uygulamalarının uzay alanında da çoğalacağını öngörüyoruz. İşte 2 yıl kadar önce Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Uzay Ajansını kurmuş oldu ve 10 yıllık Milli Uzay Programı ilan edildi geçtiğimiz yıl. Ay misyonumuz var. Ay'a erişim hedeflerimiz var. 2023, 2028 iki aşamalı Ay misyonunu inşallah hayata geçireceğiz. Aynı zamanda ilk Türk astronotumuzu Uluslararası Uzay İstasyonu'na inşallah gönderiyor olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız bununla ilgili çalışmaları kamuoyuyla yakın zamanda paylaşacak."
Kacır, gençleri TEKNOFEST'le ve diğer pek çok çalışmayla uzaya hazırlamaya gayret ettiklerinin altını çizdi.
5G ve ötesini önemsediklerini belirten Kacır, Türkiye'nin söz konusu alanda da önemli tecrübeler elde ettiğini hatırlattı.
Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin dört bir yanında Dene-Yap teknoloji atölyeleri kurduklarını, özel yetenekli öğrencileri tespit etmeye gayret gösterdiklerini bildirdi.
TEKNOFEST'e rekor katılım
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, EsTekFest'in yeni bir başlangıç olduğuna işaret ederek her şehirde bir teknolojik festivalinin olmasının gelecek için umut verdiğini vurguladı.
2018 yılında TEKNOFEST'e katılan sayısının 500 bin olduğunu belirten Mandal, şöyle devam etti:
"İlk kez 'ne oluyor böyle bir etkinlik var gidelim görelim' noktasında İstanbul Havalimanı'nda, yeni açılan havalimanında, daha henüz faaliyete geçmemişti... 500 yüz bin katılımcı vardı. Teknolojiye dokunmak üzere gelen, belki seyretmek için gelen... Bu yıl 750 bin öğrencimiz 'yarışmada ben varım', 'yarışmaya aday oluyorum' diyor. 5 yıl içinde pandemiye rağmen, yaşanan güçlüklere rağmen 500 bin ziyaretçiden, 750 bin proje yapma konusunda fikrim var, teknoloji konusunda öneri sunacağım, bunu tasarladım, geliştirdim, üreteceğim noktasında o heyecan içinde olan genç arkadaşımız var."
Mandal, Milli Teknoloji Hamlesi'nin önemine dikkati çekerek TÜBİTAK'ın programları hakkında bilgi verdi.
Konuşmanın ardından Kacır, Mandal ve beraberindekiler, proje takımlarının stantlarını gezdi.