Rektör Döğeroğlu: Performansımız her geçen gün artıyor
ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Döğeroğlu, istihdam edilebilir, nitelikli mezunlar verme, yerli ve milli teknoloji üretme konusuna her geçen gün performanslarının arttığını ifade etti...
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ), kuruluşundan bu yana geçen 3 yıllık süreçte istihdam edilebilir ve nitelikli mezunlar vermek için çeşitli sektörlerden firmalarla iş birliği yapıyor.
Anadolu Üniversitesinden 2018 yılında ayrılarak kurulan ESTÜ, Fen Fakültesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Porsuk Meslek Yüksekokulu ve Ulaştırma Meslek Yüksekokulunun yanı sıra 2 enstitüsü ve 5 uygulama araştırma merkeziyle hizmet veriyor.
3 yılda 13 bin öğrenci
İstihdam edilebilir ve nitelikli mezun verme hedefiyle tüm programlarda 3 yılda 13 bin öğrenciye ulaşan ESTÜ, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programları ve sektör ile iş birliği yaparak hayata geçirdiği akademilerle mezunlarını iş hayatına hazırlıyor.
20'nin üzerinde öğrenci proje takımının olduğu ESTÜ, TÜBİTAK ve TEKNOFEST yarışmalarında dereceler alan öğrencilerine Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) bütçesinden pay ayırarak da destek oluyor.
Öğrencilerini ulusal ve uluslararası yarışmalara katılmaya teşvik eden üniversite, aynı zamanda yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesini de amaçlıyor.
ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, 2018'in mayıs ayında kurulan üniversitenin 1,5 yılını Kovid-19 salgını döneminde geçirdiğini söyledi.
"Araştırma odaklı bir üniversite"
Geçen yıl İnsansız Hava Aracı Teknolojisi ve Operatörlüğü ön lisans programını açtıklarını belirten Döğeroğlu, "Kurulduğumuz günden bu yana araştırma odaklı bir üniversite olma konusunda bir iddiayla yola çıktık. Bu yolda ilerlerken yüksek lisans ve doktora programlarımızın ve lisansüstü öğrencilerimizin sayılarını artırmayı ve tüm öğrencilerimize araştırma yetkinliğini kazandırmayı ve onları araştırma ekosistemimize dahil etmeyi hedefledik." dedi.
Döğeroğlu, hem yüksek lisans hem de doktora program sayılarını artırdıklarına değinerek, şu anda 600'ün üzerinde doktora, 2 bin 500 yüksek lisans olmak üzere 3 bin civarında lisansüstü öğrencilerinin bulunduğunu bildirdi.
Disiplinler arası yan dal programları açıldı
Burslu öğrenci sayısını da artırmak istediklerini aktaran Döğeroğlu, "Hızla değişen ve dönüşen dünyada kendilerinden beklenen yetkinliklere sahip olabilmelerini sağlamak üzere öğrencilerimizin devam ettikleri programın dışında farklı bir alanda da yetkinlikler kazanabilmelerini sağlamanın önünü açabilmek amacıyla İş Analitiği, KBRN, Nanobilim, Mekatronik, Sürdürülebilir Temiz Enerji, Otonom Araçlar Teknolojisi, Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi, Yazılım ve Optimizasyon konularında disiplinler arası yeni yan dal programları açtık." ifadesini kullandı.
Öğrenci takımları tasarım yapıyor, teknolojiler geliştiriyor
Rektör Döğeroğlu, sektörden Ford Otosan ile başlattıkları akademi çalışmalarını Eczacıbaşı Vitra, Alp Havacılık, NETCAD, Başarsoft, ICI Teknoloji ile iş birliği halinde sürdürdüklerini belirtti.
Yakın zamanda farklı sektörlerle yeni akademi programları başlatacaklarını anlatan Döğeroğlu, "Bu akademiler hem öğrencilerin ilgili sektörleri tanıması hem de sektörün öğrencilerimizi tanıması açısından son derece önemli. Bu akademi programları öğrencilerin istihdamını kolaylaştırmaya sektörün de kendisine bir aday havuzu oluşturabilmesine imkan sağlıyor. Bu akademilerde dersleri sektördeki uzmanlar veriyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Döğeroğlu, öğrenci takımlarının ve yaptıkları projelerin kendileri için önemli olduğuna dikkati çekerek, bu oluşumların teknoloji geliştirme, ekip çalışması gerçekleştirebilme ve disiplinler arası çalışmalarda yer alma açısından önemli olduğunu kaydetti.
Öğrencilerinin teknolojiyi kullanabilme ve üretebilme, çağın sorunlarına çözüm bulma yetkinliklerini kazanmasının önemli olduğunu vurgulayan Döğeroğlu, şunları dile getirdi:
"Öğrencilerimize iş dünyasının kendilerinden beklediği yetkinlikleri kazanmalarını sağlayacak her türlü ortamı sağlamaya çalışıyoruz. Programlarımızın yaklaşık yüzde 60'ının akredite olması mezun yeterliliklerini güvence altına aldığımızın da önemli bir göstergesi. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz tasarımlarıyla ya da geliştirdikleri çeşitli teknolojilerle başta TÜBİTAK ve TEKNOFEST olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönüyor. Bir önceki yıl ve bu yıl TÜBİTAK'ın Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmalarında, İHA yarışlarında, alternatif enerjili araç yarışlarında öğrencilerimiz dereceler aldı. TÜBİTAK projelerine başvuran öğrencilerimize kendi BAP bütçemizden de ayrıca destek sunuyoruz. Öğrencilerin projelerini gerçekleştirmelerini, iletişim ve etkileşimlerini kolaylaştırmak üzere üniversitede bir koordinasyon platformu da oluşturduk. Yükseköğretim alanında istihdam edilebilir, nitelikli mezunlar verme, yerli ve milli teknoloji üretme konusunda her geçen gün performansımız artıyor. Artan yayın sayılarımız, patent sayılarımız, proje sayılarımız ve öğrenci başarılarımız bunun en önemli göstergesi."