Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Hitler’den aldı

-Altı kere dokuzun 62 olduğunu herkes bilir.
-İftar önce Ankara’da yapılır çünkü orası başkent.
-Önce Adana’da iftar olur çünkü plakası 01.
-Mars mı yakın Hindistan mı? Mars yakın çünkü yukarı bakınca görünüyor.
-Fatih İstanbul’u Hitler’den aldı.

Çoğaltılabilir örnekler. Sokakta rastgele uzatılan mikrofona verilen cevaplar. İnternette dolaşıyor. Elbette bunlar seçilmiş cevaplardır ve çok da doğru cevaplar verilmiştir. Beni hayrete düşüren bu cevapları verenlerin özgüvenlerinin yüksekliği. Başka hayatlardan haberdar olan, başka hayatların başarı ya da başarısızlıklarından haberdar olan, başka hayatların mutluluk ya da mutsuzluk kaynaklarından haberdar olan kimsede bu özgüven olamaz. Tüm yaşamın kendi çevresinden ibaret olduğunu sanıyorsa kişi kendini güneş, diğerlerini de kendinden beslenen gezegenleri sanır. 

Hayatın gerçeği tam da bu. Damarların içinde gezen robot bir kamera da var hayatın içinde, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Hitler’den aldı diyen robot da. İnancın vücut bulmuş şaheserlerini bugüne ulaştıran Koca Sinan da var hayatın gerçekliğinde, Hindistan’ı Mars’tan daha ulaşılmaz bulan vatandaşımız da. 

Şimdi hadi siyasetçi olduğunuzu varsayın ve de bir konuşma hazırlayın bakalım. Damarların içindeki robotu kullanan hekime de sesleneceksiniz, yolu Mars’tan geçene de. Politika üreteceksin ki o politika ile her vatandaşın hislerine ulaşacaksın. Dört arkadaşınla sohbet ederken ahkam kesmeye benzemez yani. Önce argümanları keşfedecek -ya da üretecek- sonra politika üretecek, sonra da bu politikaların alıcısına ulaşacaksın. Ya da yapamıyorsan “lambaya püf de”. 

Bakıyoruz şimdi. Elektrik fiyatları yüksek diye fatura ödemeyen Sayın Kılıçdaroğlu’nun evinin elektrikleri kesildi ve karanlıkta kaldı. Peki o halde işte gerçek. Kilowattsaat başına USD değeri olarak elektrik fiyatları: 
Kuveyt 0,029
Katar 0,032
Arjantin 0,051 
Paraguay 0,058
Belarus 0,062
Türkiye 0,063
Tunus 0,070
Hindistan 0,079
Çin 0,088
Bulgaristan 0,133
USA 0,159
Fransa 0,199
Yunanistan 0,202
Almanya 0,342

Kilowattsaat başına Euro cinsinden elektriğin fiyatının değişimi grafiği. Grafikde Türkiye fiyatları TL verilmiş ve grafik barları Euro cinsinden çizilmiş. 

Bu liste uzayıp gidiyor. Uygarlık düzeyi ve enerji kaynaklarının zenginliğine göre elektrik enerjisi fiyatları artıyor. Bir ürüne talep çoksa fiyatı artıyor serbest piyasa ekonomisinde. 

Soru şu; politikayı üretirken argüman neydi ve politikayı ne buldunuz? Bakın benim de elektriğim kesik deyince, elektriği kesik olanların hayatını mı yaşamış oluyorsunuz? Burada bir sorun var ise politikacının amacı çözüme odaklı bir politika üretmek değil midir? 

Lambaya püf deyince tüm sorunlar çözülüyor mu?

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Hitler’den mi aldı?