Floransa'da gezilecek yerler

Floransa, İtalya Yarımadası’nda Toskana bölgesinde bulunmaktadır ve Toskana’nın başkenti olarak kabul edilmektedir. İtalya’nın merkezi bir konumunda yer alması nedeniyle Rönesans hareketlerinin bu şehirde başladığı kabul edilmektedir.

Floransa hakkında; Burası, sadece İtalya’nın değil, aynı zamanda dünyanın en kültür dolu ve tarihi şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Floransa’da muhteşem mimari eserler ve görülecek yerler ziyaretçilerini bekliyor. Toskana bölgesinin başkenti olarak bilinen Floransa’nın nüfusu 383 bin iken, metropol nüfusu ise 1,5 milyon civarındadır. Bu muhteşem şehir, İtalya’nın tam orta kısmında yer alır ve Pisa ile Bologna‘ya bağlanan oldukça gelişmiş bir demiryolu ağına sahiptir.

Şehrin tarihine baktığımızda, geçmişte Floransa bir Roma şehri olmuştur ve Orta Çağ zamanında gelişen bir komün olmuştur. Rönesans hareketinin doğum yeri olarak kabul edilir. 12, 15 ve 16. yüzyıllarda dünyanın en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Tarih boyunca Machiavelli, Lorenzo Medici, Dante, Michelangelo, Donatello, Galileo ve Raphael gibi çok önemli isimlere ev sahipliği yapmıştır.

Floransa günümüzde ise özellikle turizm sektöründeki canlılığı ile ülkenin önemli şehirlerinden biridir. Yılda 13 milyondan fazla ziyaretçi şehre gelmektedir. Şehir aynı zamanda mobilya, kauçuk, gıda gibi sektörlerde de çok önemli bir üretici konumunda bulunmaktadır.

Ortalama gezi süresi; Floransa’da en az 3 gün geçirmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Özellikle de Floransa’ya ilk defa gelenler için 3 günden kısa bir gezi planı içinde hiçbirini tam olarak anlamadan birçok şey görmeye çalışmak oldukça riskli bir tercih olacağı için şehri geniş geniş gezmenizi tavsiye ediyoruz. Özetle 4 günlük bir Floransa gezi planı yapmanız şehri gezebilmek için yeterli bir zaman dilimi olacaktır.

Floransa pahalı mı?
Floransa’da konaklama fiyatları çok düşük olmasa da uygun fiyatlı konaklama seçenekleri de bulmak mümkündür. Piazza del Duomo ve Ponte Vecchio gibi turistik noktalardaki yeme içme için tipik turist tuzaklarından kaçınırsanız daha uygun fiyatlara karnınızı doyurabileceğiniz seçeneklere ulaşabilirsiniz. Floransa’da ücretsiz yapılabilecek şeylerin çokluğu da bu şehri çoğu Avrupa şehrine nazaran uygun fiyatlı yerler arasında göstermemize neden oluyor.

Floransa nasıl bir yer? Güvenli mi?
Floransa düşük risk düzeyine sahip şehirlerden biri olarak kabul ediliyor. Buradaki en yüksek risk durumu yankesicilerdir. Bu nedenle genel ve kalabalık olan yerlerde yankesicilere karşı çok dikkatli olmanızı öneriyoruz. Şehrin güvenlik düzeyi gece veya gündüz fark etmeksizin yüksek olduğundan günün her saati burada kendinizi güvende hissetmeniz mümkündür.

Floransa’yı ziyaret etmek için en iyi zaman; Floransa Akdeniz iklimine sahip olduğundan aslında bu şehri yılın her ayında ziyaret edebilirsiniz. Çok sıcak havalardan hoşlanmayan ve biraz daha sakin, kalabalıktan uzak bir gezi gerçekleştirmek isteyenler için Nisan-Mayıs ile Eylül-Ekim ayları ideal olabilir. Genel olarak ise Floransa‘yı ziyaret etmek için en iyi zaman, sıcak havayla birlikte sanat festivallerinin, açık havada yeme içme olanaklarının bulunduğu Mayıs ile Eylül ayları arasının olduğunu söyleyebiliriz.

Floransa’da ne yenir? Ne içilir?

İtalya’ya gelip de dondurma yemeden dönmek olmaz elbette. Bunun için Floransa’daki en eski dondurma dükkanlarından biri olan Vivoli Gelato’yu mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ekmek arası muhteşem sandviçleri yani paninileri de açlığınızı yatıştırmak için değerlendirebilirsiniz. Tabi lezzetli İtalyan pizzaları da özellikle yerel dükkanlarda tatmanız gereken şeylerin başına geliyor. Floransa’da tatmanız gereken daha fazla lezzeti öğrenmek için Floransa yeme içme rehberi listemize göz atabilirsiniz.

Restoran bahşiş oranları; Floransa’da servis ücreti yemek fiyatlarıyla birlikte alındığı için bahşiş bırakma gibi bir zorunluluğunuz bulunmuyor. Bununla birlikte yemek ücretinin %10-15 civarı ya da bir üst tam Avro’ya tamamlamak çalışanlar tarafından hoş karşılanıyor.

Floransa Gezilecek Yerler

1. Floransa Katedrali (Cathedral of Santa Maria del Fiore)
Floransa Katedrali, şehrin simgesi niteliğinde bir yapı olmasının yanı sıra aynı zamanda en önemli ve en büyük yapısıdır ve Santa Maria del Fiore’nin adıyla onurlandırılmıştır. Kilisenin inşası 13. yüzyılın sonunda Arnolfo di Cambio tarafından başlatılmıştır. Kubbe ise 15. yüzyılda kilise kompleksine dahil edilmiştir. Katedralin tam olarak tamamlanması ise 2 yüzyıl gibi uzun bir süreyi bulmuştur.

Katedral gotik tarzda, 7. yüzyıldan kalma Santa Reparata Kilisesi üzerine inşa edilmiştir ve bu kiliseye ait kalıntılar bodrum katta görülebilmektedir. Bu muhteşem katedral, Filippo Brunelleschi tarafından tasarlanmış muazzam kubbesi ile Floransa’nın en dikkat çeken tarihi yerleri arasında bulunuyor.

2. Santa Maria Novella Bazilikası
Santa Maria Novella Bazilikası 13. yüzyılda Dominikliler tarafından yapılmış ve dış kısmı 15. yüzyılda yenilenmiş Floransa’nın ünlü dini yapılarından biridir. Kilise şehrin ilk büyük bazilikası ve bölgenin Dominik kilisesi olarak bilinmektedir. Manastır kompleksi, 1279-1357 yılları arasında, Floransa’nın Orta Çağ duvarlarının hemen dışındaki tarlada bulunan 7. yüzyıldan kalma bir kilisenin yakınlarında inşa edilmiştir.

Bazilika etkileyici bir mimariye sahip ayrıca içinde Masaccio’nun “Üçleme” ve Ucello’nun “Yeşil Revak” gibi önemli freskleri de yer alıyor. Kilisenin dış kısmı ise Fra Jacopo Talenti ve Leon Battista Alberti tarafından ortaya çıkarılmış muhteşem bir görünüme sahiptir. Kilise, 2012 yılından bu yana bütün olarak ziyarete açılmıştır.

3. Giotto’nun Çan Kulesi
Floransa Katedrali’nin hemen yanında yer alan, en yüksek noktası 84,7 metre olan ve 1334 senesinde inşasına başlanan Giotto’nun Çan Kulesi’nin terasına çıkıp şehrin muhteşem manzarasını seyretmek isterseniz 414 basamak çıkmayı göze almanız gerekiyor çünkü kulede asansör yok. Kulenin içini gezerken Pisano başta olmak üzere birçok önemli sanatçının eserinin bulunduğunu göreceksiniz. Kulede aynı zamanda Alberto Arnaldi gibi önemli sanatçılar tarafından dış kısmına oyma baklava desenleri de eklenmiştir.

Floransa Katedrali’nin bir parçası olarak da kabul edilen bu yapı, 14. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Kulenin mimarı, İtalya’da döneminin en ünlü sanatçılarından biri olarak kabul edilen Giotto di Bondone’dir ve Gotik tarzdaki kule, sanatçının ismiyle anılmaktadır ve Giotto’nun bu çan kulesine kendisini adadığı rivayet edilmektedir. Kulenin yapımında Andrea Pisano ve Andrea Talenti görev almıştır. Çeşitli sanatçılar tarafından yapılmış 16 adet gerçek boyutlu heykel de kulenin dikkat çeken özellikleri arasında bulunmaktadır.

Kulenin 7 çanı vardır. Bu çanlardan en büyüğü, kilisenin adandığı azizin şerefine Santa Reparata olarak adlandırılır. Diğerlerinin adı ise Misericordia ,  Apostolica, Assunta , Mater Dei , Annunziata ve Immacolata olarak adlandırılmıştır.

4. Forte di Belvedere
Boboli Bahçeleri arazisi içinde yer alan Belvedere Kalesi, Floransa’nın en büyük ikinci kalesi olma özelliğini taşımaktadır ve Arno Nehri’nin güney kısmında şehri savunmaya hazır bir pozisyonda bulunmaktadır. Kale, 16. yüzyılın sonlarında Buontalenti tarafından tasarlanmış, şehrin üzerinde yüksek bir tepede bulunan müstahkem bir villadır. Buraya gelerek Floransa’nın en muhteşem manzaralardan birinin keyfini çıkarabilirsiniz.

Palazzo Vecchio’yu bir dizi koridor, köprü ve bahçe aracılığıyla Palazzo Pitti ve Boboli Bahçeleri’ne bağlamak için yapılan Vasari koridorunun son aşamasını temsil eden Belvedere Kalesi, 2013 senesinde halka yeniden açılmış ve büyük çağdaş sanatçılar için çok önemli bir sergi alanı olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Kalede Zhang Huan, Giuseppe Penone, Anthony Gormley gibi çok değerli sanatçıların sergileri akla ilk gelenlerdir.

5. Vecchio Sarayı (Palazzo Vecchio)
Signoria Meydanı’nda bulunan Vecchio Sarayı, şehrin en görkemli saraylarından biridir. Palazzo della Signoria ya da Palazzo dei Priori olarak da bilinen saray 14. yüzyılda inşa edilmiş ancak günümüzdeki haline en yakın görünümüne 16. yüzyılda gerçekleştirilen yenileme çalışmalarıyla ulaşmıştır.

Floransa’nın en önemli tarihsel yapıları arasında bulunan Vecchio Sarayı, yapıldığı ilk zamanlarda Floransa Cumhuriyeti Yürütme Konseyi tarafından kullanılmıştır. Sonrasında ise Medici ailesi tarafından yönetim merkezi olarak kullanılmış ve 1872 senesinden itibaren de belediye sarayı olarak kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde de bu amaçla kullanılmaya devam eden saray içinde aynı zamanda 16. yüzyıldan kalma Cinquecento Salonu ve Museo dei Ragazzi bulunmaktadır.

Mazgallı duvarları ve 94 metre yüksekliğe sahip kulesi ile adeta bir kale görünümünde olan Vecchio Sarayı, şehrin sembol yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Saraya girişte ön tarafta bulunan iki devasa heykel oldukça dikkat çekicidir. Sol tarafta Michelangelo’nun beyaz mermerden Davud heykelinin bir kopyası, sağ tarafta ise Baccio Bandinelli tarafından yapılmış olan Herkül ve Cacus heykeli bulunmaktadır.

6. Ponte Vecchio
İlk olarak 972 yılında inşa edilmiştir. Günümüzdeki köprü ise 1345 yılında inşa edilmiştir ve Uffizi ve Medici Sarayı’nı birbirine bağlayan Ponte Vecchio, şehrin bir diğer simgesi olmasının yanı sıra Floransa’da bulunan en eski ve en ünlü köprü olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 800 yıllık bir geçmişe sahip olan bu köprü, kent merkezinin en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. 16. yüzyılda ise Medici ailesinin gizli tüneli köprüde inşa edilmiştir.

Köprü, geçmişte kasapların kanlı atıklarını nehre kolay bir şekilde dökebilmeleri için buraya yerleştirildiği söylenmektedir. İkinci Dünya Savaşı esnasında Alman istilası esnasında şehirde tek ayakta kalan köprü burası olmuştur. Bunun nedeni ise efsaneye göre Hitler’in bu köprüyü çok beğenmiş olmasıdır.

Neden gitmeliyim? Köprü bir dönemler tabakhane, kasap ve demir yollarına ev sahipliği yapmışsa da günümüzde üzerinde birçok altın ve mücevher satışı yapan kuyumcular yer alıyor. Köprü şehrin en hareketli yerlerinden olmasıyla yoğun ilgi görüyor. İçerisindeki kuyumcu dükkanları pek de ilgi çekici değildir ancak, özellikle gün batımı esnasında köprünün muhteşem manzarasını seyre dalmak için buraya gelebilirsiniz.

7. Duomo Meydanı
Duomo Meydanı, Floransa’nın en önemli ve en güzel meydanlarından biridir. Muhteşem mimarisinin yanı sıra Floransa Katedrali, Giotto’nun Çan Kulesi, Aziz Giovanni Vaftizhanesi, Museo dell ‘Opera del Duomo gibi birçok önemli yapı bu meydanda ve çevresinde bulunuyor. Yani meydana gelerek Floransa’nın anıtsal yapılarını bir çırpıda görme fırsatına sahip olabiliyorsunuz.

Neden gitmeliyim? Bu meydan, hem İtalyan sanatına hem de şehrin tarihine görkemli bir giriş yapmak için harika bir yerdir. Floransa’yı keşfetmeye başlamak için en ideal noktayı merak ediyorsanız Duomo Meydanı kesinlikle aradığınız yer!

Kaçırmayın! Meydanda zaman geçirdiğiniz sırada Brunelleschi tarafından yapılan kubbenin tepesine tırmanarak muhteşem Floransa manzarasının keyfini çıkarmayı da unutmayın.

8. Leonardo Da Vinci Müzesi
Floransa’nın kalbinde tarihi bir yapıda yer alan Leonardo’nun muhteşem eserleri, İl Duomo’dan çok kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunmaktadır. Sergilenen etkileşimli makineler, Leonardo’nun orijinal eskizlerinden elle hazırlanmış, çalışan modellerdir.

Müze beş ana bölümden oluşmaktadır:

Toprak: Matbaa, döner vinç, yağ presi, kilometre sayacı vs.
Mekanizmalar: Kilitleme sistemleri, volan, sonsuz vida, bilyalı taşıyıcı vs.
Su: Hidrolik testere, Arşimet dürbünü, perdeli eldiven vs.
Hava: Leonardo’nun paraşütü, hornitopterler, kanat denemeleri, anemometre vs.
Ateş: Havan topu, makineli tüfek, zırhlı tank vs.
Bu ikonik müze, gerçekten uluslararası bir kapsama sahiptir. Sanatçının tasarımları, tuvalin ötesinde yeni dünyaların kapılarını araladı ve hatta evrenle ilgili araştırmaları daha ileri götürmüştür. Müze, en kısa tarifi ile makinelerin etkileşiminin kilit rol oynadığı ve makinelerin ayrıntılı bir şekilde incelendiği muhteşem bir sergidir.

9. Galileo Müzesi (Museo Galileo)
Palazzo Castellani’de yer alan Galileo Müzesi, dünyanın en önemli bilimsel koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Burası aynı zamanda İtalya’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki bilim adamları için de önemli bir araştırma merkezi olarak hizmet vermektedir.

Ziyaretçiler müze içinde Rönesans döneminden 19. yüzyıla kadar olan zaman dilimine ait 500 yıllık enstrümanları, çeşitli icatları ve sergileri kapsayan çok önemli bir koleksiyonu inceleme fırsatını yakalamaktadır. Hatta Gelileo’nun ünlü teleskopu da bu serginin bir parçasıdır.