Şili'de gezilecek yerler
Şili'de gezilecek yerler neresi? Şili'ye nasıl gidiliri? İşte detaylar...
Şili, Güney Amerika’nın Büyük Okyanus kıyısı boyunca uzanan, sanki Arjantinliler Pasifik Okyanusu’na girmesinler diye önlerine set şeklinde kurulmuş bir ülke. Türkiye’den tam 15 bin km. uzakta, dünyaya sırtını dönmüş, And Dağları’nın tam ortasından geçtiği, 4.300 km’lik uzun ince bir memleket.
Şili öyle bir yer ki kuzey-güney sınırları arasındaki mesafe baz alındığında dünyanın en uzun ülkesi.. Ama doğu-batı sınırları arasındaki uzaklık arabayla 2 saat bile sürmüyor. Ülkedeki iller arasında neredeyse hiç saat farkı yok.
Şili nerede? Şili’ye nasıl gidilir?
Güney Amerika’da bulunan ülke, kıtanın Büyük Okyanus kıyısı boyunca uzanmaktadır. Şili’nin komşuları Arjantin, Bolivya ve Peru’dur.
Türkiye’den Şili’nin başkenti Santiago’ya, direkt olmasa bile aktarmalı olarak giden birçok uçak seferi mevcut. Avrupa’da birkaç noktadan ya da Sao Paulo, Buenos Aires, Bogota gibi Güney Amerika şehirlerinden aktarma yapan seferler var. Başkent Santiago’da bulunan Comodoro Arturo Merino Benitez Uluslararası Havalimanı şehir merkezinden yaklaşık 20 km. kadar uzakta bulunuyor. Halihazırda Güney Amerika gezisinde iseniz Arjantin, Bolivya ya da Peru’dan kara yolu ile çok kolay şekilde Şili’ye geçiş yapabilirsiniz.
Şili'de gezilecek yerler
Doğu-batı genişliği hepi topu İstanbul kadar olsa da, kuzeyden güneye uzanan yapısı ile Şili, harika doğa maceraları sunan, sıcakkanlı insanlarıyla misafirperver ve güzel bir ülke. Güney Amerika’ya gidip bu ülkeye uğramazsanız yazık edersiniz. Şimdi Şili gezilecek yerler listesine bir göz atalım...
Santiago de Chile
Şili’nin başkenti Santiago, Güney Amerika’da Avrupa havası veren şehirlerden biri. Yani Latin yerli kültürünü yakından göreyim diye Santiago’yu gezerseniz umduğunuzu pek bulamazsınız. Gelişmiş ve modern bir şehir. Epey kalabalık ve hareketli. Şehri gezmenizi kolaylaştıracak güzel de bir metro ağı var.
Santiago yüksek binalarıyla da dikkat çekiyor. Hatta Latin Amerika’nın en yüksek binası olan 300 metre yüksekliğindeki Gran Torre Santiago isimli gökdelen de bu şehirde.
Santiago, And Dağları eteklerinde kurulu bir şehir. Bu dağların hava akımını engellemesi yüzünden, yoğun trafik yaşanan ve sanayileşen şehirde ciddi bir hava kirliliği var. Bu sorun pek çözülebilecek gibi durmuyor çünkü Şili nüfusunun yarısından fazlası kıtanın hep orta kesiminde toplanmış durumda.
San Cristobal Tepesi (Cerro San Cristobal)
Tam olarak İstanbul’daki Çamlıca Tepesi’nin emsali bir yer. Açık ve temiz havaya denk gelirseniz tüm şehri ve And Dağlarını görebilirsiniz. Merkeze yakın noktada ve metro ile ulaşım var. Zirveye dağın dibinden füniküler ya da teleferik ile çıkılıyor. Yürüyüş parkurlarını kullanarak yaya olarak çıkmak da mümkün ama uzun ve çetrefilli bir yol. Vaktiniz bolsa yürüyerek çıkabilirsiniz. Tepede bir kilise, Meryem Ana heykeli ve devasa büyüklükte bir botanik parkı bulunuyor. İçinde hayvanat bahçeleri, havuzlar ve özel bitki türlerini görebileceğiniz kısımlar var. Buraya tam gününüzü ayırabilirsiniz.
Palacio de La Moneda (La Moneda Sarayı)
Burası Şili Cumhuriyeti’nin görkemli başkanlık binası. 1973’te General Pinochet’in yaptığı darbe esnasında bir kısmı hasar görmüş ve daha sonra restore edilmiş. Ayrıca Pinochet’in yaptığı darbe sonrası başkan Salvador Allende’nin teslim olmayı reddedip intihar ettiği yer burası.
Valparaiso
Başkent Santiago’ya 1 buçuk saat mesafede, Büyük Okyanus kıyısında, tüm sokakları denize çıkan güzel bir şehir Valparaiso. Genelde buraya günübirlik gelip gidiyor şehirdeki insanlar. Tatil beldesi sayılır. Valparaiso’da gezilecek yerler diye ayrı bir konuya girmemiz gereksiz olur çünkü Valparaiso’nun kendisi başlı başına gezilmesi gereken ufak, renkli, şirin bir şehir zaten. Rengarenk tarihi sokakların bulunduğu şehir UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş. Sokak sanatı müthiş. Tek kötü yanı ise her tarafı yokuşlarla dolu, in çık in çık bi’ hal oluyorsunuz. Zonduldak’ta yaşayanlarınız varsa ne dediğimizi iyi anlayacaklardır. Asansörle çıkılan sokakları var Valparaiso’nun. Gerisini siz düşünün.
Paskalya Adası (Rapa Nui / Easter Island)
Paskalya Adası, Şili’den çok çok uzaklarda, hatta sadece Şili değil, dünyanın her yerine çok uzakta olan, Büyük Okyanus’un ortasında bir ada. Şili sahillerinden 3700 km., Tahiti’den ise 4000 km. açıkta olan bu ada resmi olarak Şili’ye bağlı. 2017 sayımına göre ada nüfusu 8 bin kişi civarında.
Paskalya Adası hem uzaklığı hem de gidiş yolunun pek kolay olmaması sebebiyle en az ziyaret edilen turistik mekanlardan biri. Tek geliri turizm olsa da, ada sadece gezginler için değil tarihçiler için de çok ilgi çekici bir yer.
Paskalya Adası’nda metrelerce yükseklikte ve tonlarca ağırlıkta Moai adı verilen yüzlerce heykel bulunmaktadır. Çok düzgün kesilerek yapılan bu heykellerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı bugün hala gizemini koruyor. Tahminlere göre bu heykellerin yapımı sırasında bütün adanın ağaçları kesilerek doğal yaşama büyük zarar verilmiş ve adadaki yaşam bu şekilde yavaş yavaş yok olmuş.
Şili’den buraya gitmenin tek yolu, Santiago Comodoro Arturo Merino Benitez Uluslararası Havalimanı’ndan yapacağınız 4-5 saat süren uçuşlar. Ve bu yolculuk muhtemelen size birkaç bin dolara mal olacaktır.
San Pedro de Atacama
Şili’nin en kuzey ucunda, Atacama Çölü kıyısında bulunan bu köy, Latin Amerika gezginleri için en unutulmaz yerlerden biri. Bu çöl, 400 yıl boyunca tek damla yağış almamış ve dünyanın en kurak çöllerinden biriyken son yıllarda yaşanan küresel iklim değişikliklerinden nasibini almıştır. Kar yağışı bile görmüştür. San Pedro de Atacama, Şili ve Bolivya arasında günlerce süren bir çöl safari turunun başlangıç noktası.