Eskişehir'de 67 yıldır lüle taşına şekil veriyor
Kültür ve Turizm Bakanlığının "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülüne sahip Eskişehirli 79 yaşındaki Mehmet Başsav, 1956'dan beri lüle taşından kolye, küpe, pipo ve portre gibi ürünler yapıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülüne sahip Eskişehirli 79 yaşındaki Mehmet Başsav, 1956'dan beri lüle taşından kolye, küpe, pipo ve portre gibi ürünler yapıyor.
Henüz 12 yaşındayken ustaları Hüseyin Yanık ve İsmail Özel’in yanında lüle taşını işlemeye başlayan Başsav, askerlik görevini tamamladıktan sonra Odunpazarı ilçesi Akcami Mahallesi'ndeki atölyesini açtı. Daha sonra Arifiye Mahallesi'ndeki atölyesine taşınan Başsav, 8 lüle taşı ustasını da mesleğe kazandırdı.
Türkmentokat Mahallesi'nde 10 yıl lüle taşı ocağı işleten ve kazancıyla 3 çocuğunu okutan Başsav, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2021 yılına ilişkin yapılan değerlendirmede "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülüne layık görüldü.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törende ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden alan Başsav, Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi'nde yeni açtığı atölyesinde eşi Gülseli Başsav'ın da yardımıyla kolye, küpe, pipo ve portre gibi çalışmalarını sürdürüyor.
Yaptığı portreleri galerisinde sergiliyor
Gününün büyük bölümünü galeri olarak da kullandığı atölyesinde geçiren Mehmet Başsav, yaşam şartları gereği okulunu bırakarak mesleğe atıldığını söyledi.
Kolye, küpe ve süs eşyası gibi ürünlerin yapımını öğrendikten sonra kendi atölyesini açmaya karar verdiğini aktaran Başsav, şöyle konuştu:
"Atölyemi açtıktan sonra çalışmalarıma pipo da yaparak devam ettim. 1992'de emekli olunca Türk büyüklerinin portrelerinin yapımına ilgi duymaya başladım. Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsmet İnönü'nün, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının ve Osmanlı padişahlarının lüle taşından 200'den fazla portresini yaptım. Bunlar şimdiki galerimde sergileniyor."
Başsav, lüle taşı ustalığının geleceğinin parlak olduğunu dile getirerek, sağlığı el verdiği ölçüde mesleğini devam ettireceğini sözlerine ekledi.