ESOGÜ Hastanesi depreme dayanıklı mı? Rektör Çolak analiz raporunu açıkladı
ESOGÜ Hastanesi depreme dayanıklı mı? Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak'tan önemli açıklamalar...
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, düzenlediği basın toplantısında ESOGÜ Sağlık, Araştırma ve Uygulama Hastanesi binası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kamuoyunda konuşulan binanın depreme dayanıklı olmadığı iddialarına cevap verdi ve binanın yapılan deprem analiz raporunu kamuoyuna açıkladı.
Rektör Çolak, ESOGÜ Hastanesi'nin sadece Eskişehir'e değil çevre illere de hizmet veren bir hastane olduğunu ifade ederek, "Vatandaşlarımız şifa bulmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelerek hastanemizden hizmet alıyorlar. Yılda 25 bin ameliyat yapılıyor. 1000 yataklı çok büyük bir hastaneye sahibiz. 12 katlı büyük bir hastanemiz var" dedi.
"Hastanenin temelleri çok sağlam çıktı"
Çolak, 1976 yılında yapılan hastane binasının depreme dayanıklı olup olmadığına dair kapsamlı ve geniş çaplı bir analiz çalışması yapıldığını belirterek, "Hastanemiz 3 ayrı bloktan oluşuyor. Yapılan incelemelerde bina temelinin -7,86 kotunda, 70 cm radar + 130 cm radyo üzeri kirişli olarak atıldığı tespit edilmiştir. Ki bu temeller tekli temellere göre daha dayanıklıdır. Hastanemizin etrafında çukurlar kazıldı ve temel analizi yapıldı. Binanın betornarme yapımında 22 ve 24lük demirler kullanılmış. Şu an inşaatlarda 16 ve 18’lik demirler kullanılıyor. Bu da artı bir durumdur. Ayrıca betonarme elemanlarda nervürlü (burgulu) çelik donatıların kullanıldığı tespit edilmiştir. Betonarme elemanlardan donatının sıyrılması olumsuz bir durumdur. Nervürlü vani burgulu çelik cubuklar bu olumsuzluğu gidermek amacıyla kullanırlar. Nervürlü demirler 2007 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Hastanemizde bu tarihten 31 sene önce nervürlü demir kullanıldığı görülmektedir. Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Klinikler Binası 2 dilatasyonlu 3 blok olarak inşa edilmiştir ve bloklardaki kat yüksekliklerinin birbirine eşit olması olumlu bir parametredir. Hastanemizin çok sağlam bir şekilde yapıldığını görmekteyiz. Tüm bloklarda oldukça fazla sayıda, temelden son kata kadar beton perde bulunmaktadır. 12 katın her birinde 10 ayrı perde beton kullanılmış. Bunu da mühendisler bina için çok olumlu bulmaktadır" dedi.
"Bina çevresinde sondaj ve zemin etütleri yapıldı, 1307 farklı elemanda test uygulandı"
Rektör Çolak, "Güncel bina deprem yönetmeliğine, Türk standartlarına, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı genel teknik şartnamesi kurallarına uygun olarak yürütülmüş olan deprem performans analizi çalışmaları kapsamında, 6 lokasyonda toplam derinliği 101,70 mt temel sondaj çalışması ve geoteknik inceleme ile tamamlanan zemin ve temel etüt çalışması yapılmıştır. Üç blokta ve her katta yapılmış olan 146 adet karot numunesi, 135 adet kolon ve kiriş sıyırma, 546 adet ferroscan, 480 adet schmidt çekici uygulamaları ile toplam 1307 farklı elemanda test çalışması yapılmıştır. Bu sayılar 2018 deprem yönetmeliğine göre belirlenmiştir. 135 adet kolon ve kiriş sıyırma işlemi yapıldı. 546 ayrı noktada ferroscan uygulaması yapıldı. Betonun içinde bulunan herşeyin analizi yapıldı. Toplam 1307 farklı elemanda test çalışması yapılmıştır" dedi.
"Hastane binamız çok güçlü inşa edilmiş ve sağlam çıkmıştır, küçük çaplı bir güçlendirme çalışması yapılacaktır"
Rektör Çolak, "Yapılan test sonuçlarında, güncel deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmiş olan her binada çıkması muhtemel düzeyde güçlendirmeye ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmıştır. Yani küçük çaplı bir güçlendirme yapılacaktır. Tüm verilere göre binamız çok sağlam görünmektedir. Birkaç noktada simetrik ilaveler planlanmıştır. Sonuç olarak yapılan çalışmalardan anlaşıldığına göre hastane binamız çok güçlü bir şekilde inşa edilmiş, 1999 depremi dahil olmak üzere şehrimizde hissedilen depremlerde zarar görmemiş, işlevini sürdürmeye devam etmiştir" diye konuştu.
Rektör Çolak, "Yapılacak olan güçlendirme ve güçlendirme sonrası onarım işleri için piyasa fiyat araştırma çalışmaları da tamamlanmış olup Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığından yapım maliyeti noktasında bütçe talebinde bulunulmuştur" diye ekledi.
“Meşelik Kampüs alanı içinde herhangi bir fay tespit edilmedi”
Yaptıkları incelemelerin ardından ESOGÜ Meşelik Kampüsü içinde herhangi bir fayın varlığını tespit edemediklerini belirten ESOGÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel, ise şu ifadeleri kullandı: “Eskişehir civarına da baktığımızda İnönü'nün batısında gelen deprem üretme potansiyeli olduğu öne sürülen fay hattı var. Büyük kırılmaların olduğu depremler, yeryüzünde mutlaka iz bırakır. 1999 depreminin oluşturduğu kırılmalar, net şekilde görülebiliyor. 2001 yılında hazırlanan bir raporda, fakülte hastanemizin olduğu yerin arkasında tam bizim kampüsümüz içinden fay hattı geçtiği belirtiliyor. Belirtilen fay var olsa dahi hastanemiz bu fayın dışında kalıyor. Herhangi bir aktif fay araştırılırken biz bazı disiplinlerden yararlanıyoruz. Fakat bu fay hattı belirlenirken, gerekli çalışmalar yapılmamış. Eskişehir’in Karabayır Bağları mevkiinde ve 75. Yıl Mahallesi yakınlarında bulunan fay hatları birleştirilmiş. Bizler de bu fayın varlığını tespit edebilmek için bazı çalışmalar yaptık. Belirlediğimiz yerlerde hendekler açtık. Yüzeyde bir şey tespit edemedik. Jeofizik ölçüm sonuçlara ve gözlemlerle sondaj verileri, Meşelik Kampüs alanı içinde herhangi bir fay olmadığını ortaya koymaktadır.”