Truva Atı nedir? Truva Atı'nın hikayesi...
Yunan mitolojisinin en önemli unsurlarından biri olan Truva atı hem filmlere hem de romanlara konu olmuş efsanevi bir hikayeye sahip. Odysseus'un, Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı bu tarihi yapıtın hikayesi merakla araştırılıyor. Peki, Truva Atı’nın hikayesi nedir? İşte, Truva Atı’nın tarihçesi ile ilgili tüm detaylar...
Yunan mitolojisinin en önemli unsurlarından biri olan Truva atı hem filmlere hem de romanlara konu olmuş efsanevi bir hikayeye sahip. Odysseus'un, Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı bu tarihi yapıtın hikayesi merakla araştırılıyor. Peki, Truva Atı’nın hikayesi nedir? İşte, Truva Atı’nın tarihçesi ile ilgili tüm detaylar...
Paris ve Helen’in efsanesine konu olan Truva Atı'nın hikayesi nedir?
Paris ve Helen’in efsanesine konu olan Truva Atı, Troya kentinin ele geçirilmesi için tarihin en zeki savaş hilesiydi.
Troya, barışsever ve huzurlu bir yaşamla kralları Priamos’un idaresi altında uzun yıllar barış içinde mutlu yaşadılar. Efsanenin konusu olan Troya M.Ö 30. yy ve 20. Yüzyılda ticaretin, kültür ve medeniyetin merkeziydi. Çanakkale Boğazı’nın Ege Denizi’ne açılan kesiminde bulunan kent, M.Ö 13. yüzyılın sonlarına doğru büyük bir yangın yaşamış ve yok olmuştur. Yangının, Paris’in Helen’i kaçırmasından sonra Kral Menelaus ve ağabeyi Agamennon’un Troya kentine saldırması sonucu çıkan savaştan kaynaklandığı düşünülmektedir. Daha sonra yapılan kazılarda farklı kültürlerin kalıntıları bulunmuştur. Troya kenti zamanında Perslerin, Büyük İskender’in, Selevkoslar’ın, Perhamon Krallığı ve Romalıların yerleşkesi olmuştur.
Hikaye, 3200 yıl önce bugün üzerinden yaşadığımız topraklarda, Çanakkale Boğazı yakınlarındaki Troya adlı kentte geçiyor. Eski Yunanca’da Troya ve İlion ismiyle geçen antik kent Türkçede bizleri Truva adıyla selamlıyor. Dünyadaki en ünlü arkeolojik kentlerden biri olan Truva, 1870 yılında Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından bugünkü Çanakkale Biga Yarımadası Hisarlık mevkiinin olduğu keşfediliyor. Troya savaşının geçtiği bu kent 1870’lerden beri aralıklarla kazılıyor. Ve vurulan her bir fırça darbesiyle çıkarılan bilgiler, insanlık tarihine dair 5000 yılı aşkın izler taşıyor. Geçmişte Troya kendinin olduğu topraklarda Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Pergamon Krallığı ve Romalılar hüküm sürüyor. Deniz ticaretine çok müsait olan bu konumda olduğu için sürekli olarak istila ediliyor ve defalarca yıkılmasına rağmen küllerinden yeniden doğabiliyor. Truva Antik Kenti ise 1998 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor.
Bugün bile bölgede bir örneği bulunan ve yılda binlerce kişi tarafından ziyaret edilen Truva atının ise oldukça ilginç bir hikayesi bulunuyor. Homeros’un İlyada isimli destanında bahsettiği Troya savaşının doğu ile batı arasındaki ilk büyük savaş olduğu söyleniyor. Bu büyük savaş Yunan halkı olarak bilinen Akhalılar ve Troyalılar arasında geçiyor. Çanakkale bölgesinde önemli bir konuma sahip olması nedeniyle tarih boyunca devletlerinin burayı hep sınırları içine almak istemeleri, Troya için yapılan savaşların asıl nedeni olsa da savaşın başlamasını tetikleyen şey günümüze kadar efsanevi bir şekilde gelen bir aşk hikayesi oluyor.
Efsaneleşen hikayeye göre Troya şehri kralı Priamos’u oğlu Paris, Sparta Kralı Menelaus’un karısı Helen’e aşık oluyor ve Helen’in rızasıyla onu Troya’ya kaçırıyor. Bunun üzerine Kral Menelaus öfkeden çıldırıyor ve hem Helen’i hem de Troya şehrini almak için tüm Yunan devletlerini kendi safında toplayarak Troya’ya savaş açıyor. M.Ö. 500 yıllarında meydana gelen bu savaş yaklaşık 10 yıl sürüyor. Akhalılar ve Troyalılar arasında geçen bu uzun savaş artık askerleri yoruluyor. Zekası ve cesaretiyle ünlü Akhalıların komutanı Odysseus’un aklına savaşın seyrini değiştirecek kurnazca bir fikir olan tahtadan devasa bir atın yapılması geliyor. Ve tarihimize adını Truva atı olarak kazıyor.
Devasa tahta atın içine Odysseus ve en iyi askerler yerleşiyor. Atla birlikte Troya’nın kapısına kadar gelen Akhalılar sanki savaştan çekiliyormuş gibi görünerek tahta atı başında bir askerle birlikte Troya kapısında bırakıp kaçıyor. Atın başında bırakılan Akhalı asker Truvalılara, Akhalı askerlerin canlarını kurtarmaları için kutsal tanrının ihtiyaç duydukları rüzgarı göndermesi için bir askeri kurban etmeleri gerektiğini bunun için de onu seçtiklerini ve bu yüzden onlardan nefret ettiğini söylüyor. Truva atı içinse bu atın Tanrıça Athena adına yapıldığını ve eğer Truvalı askerler bu atı yakıp yıkarsa Tanrı Athena’nın nefretinin onların üzerinde olacağını ama bu atı koruyup Troya kentinin içine alırlarsa tanrı Athena’nın Truvalıları ödüllendirip onları zenginleştireceğini söylüyor. Bu hikayelere inanan Truvalılar savaşı kazandıklarından iyice emin olurlar ve tahta atı Troya kentine alıp o gece zafer kutlamaları yaparak fıçılarca içki içip sarhoş olup sızıyorlar.
Sabaha karşı tahta atın içindeki Akhalı askerler ortaya çıkıyor ve şehrin kapılarını kaçmış gibi yapıp saklanıp geri gelen diğer Akhalı askerlere açıyorlar. Troyalılar neye uğradığını şaşırıyorlar. Savaşmaya çalışıyorlar ama Akhalılar zinde ve planlı oldukları için Troyalıları alt ediyor. Akhalı askerler şehri ele geçirip yakıp yıkıyor. Ordunun başındaki Kral Menelaus karısı Helen’i alıp Yunanistan’a geri dönüyor. Efsaneye göre Helen ile Kral Menelaus hayatlarının sonuna kadar birlikte yaşıyor.
Troya savaşı tarihe hileli olarak kazanılan büyük bir savaş olarak geçiyor. Truva savaşında hile olarak kullanılan ünlü Truva atının hikayesini konu olan 1980 yapımı Alman belgesel filmi için yapılan dev Truva atı heykeli Troya Antik Kenti ören yerinin girişinde bizleri karşılıyor. Bir diğer Truva atı heykeli ise Çanakkale merkezde, Kordon'da yer alıyor. Bu heykel Warner Bros. tarafından çekilen Truva filminde kullanılıyor ve Çanakkale Belediyesi’ne hediye ediliyor. Truva Savaşının içerisinde yer alan bu olay uzun yıllar hafızalarda kalıyor ve günümüzde bile nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor.
Truva Atı nedir?
Truva atı, Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. Savaş yaklaşık 10 yıldır sürmektedir. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası sayesinde Athena tarafından da sevilen Odysseus'un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada'nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, Yunanlardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğunu söyler.
Tahta at Tanrıça Athena'ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena'nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena'nın lütfu Troyalılara yönelecektir.
Akhalı askerin sözlerine inanan ve barışmak isteyen Truvalılar bu sözlere inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla eğlenen ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılar tarafından avlanır. Bu sırada Truva'nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen yıkılır. Truva'nın baştan sona yakıldığı bu katliam sonrasında Menelous Helen'i alarak Yunanistan'a yelken açar.
Truva atının gerçekten var olup olmadığı bilinmemektedir. Homeros tarafından anlatılan öyküde geçmekle birlikte, bunun bir metafor olduğunu düşünen tarihçiler de bulunmaktadır. Bu tarihçilere göre, Truva atı gerçekten inşa edilmemiştir ve ancak deprem tanrısı da olan Poseidon'un simgesi olan atın, depremle yıkılan Truva surlarından içeri girme olayının metafor olarak Homeros tarafından kullanıldığı düşünülmektedir.
Peki "dijital Truva Atı" nedir?
“Truva atı” terimi, Yunanlılar tarafından Truva kentinin fethedilmesini anlatan klasik antik dönem tarihinden türetilmiştir. Yunanlılar, Truva şehrinin savunmasını ele geçirmek için, masif bir tahta at yaptılar ve en iyi askerlerini içine gizlediler. Truva muhafızlarını bu “armağan” ile kandırıp atı şehrin içine çektikten sonra içerideki askerler gece olmasını beklediler ve sonrasında şaşkınlık içinde kalan şehrin savunmasını yenmeleri zor olmadı.
Bu terim ilk kez 1974 ABD Hava Kuvvetleri raporunda zararlı kodları tanımlamak için kullanıldı. Bilgisayar sistemlerinde güvenlik açıklarının analizi üzerinde duruldu. Ancak, terim 1980'lerde, özellikle de Ken Thompson'ın dersi sonrasında ACM Turing Ödülleri 1983 resepsiyonunda popüler oldu.
Eski Greko-Romen hikayelerinden bilinen Truva Atı'na benzer şekilde, bu tür kötü niyetli yazılımlar, gerçek amaçlarını saklamak için gizleme veya yanlış yönlendirme metodları kullanır. Hedeflenen makineye ulaştıktan sonra, genellikle kullanıcı tarafından veya etkilenen sistemdeki diğer yazılımlar tarafından yürütülecek çeşitli teknikler kullanılır.
Truva atları şu anda en sık rastlanan zararlı yazılım kategorisidir. Arka kapılar açmak, etkilenen cihazın kontrolünü ele geçirmek, kullanıcı verilerini süzmek ve saldırgana göndermek, etkilenen sisteme diğer zararlı yazılımları indirmek ve çalıştırmak ve diğer birçok kötü amaç için kullanılırlar.
Nasıl korunulur?
Truva atı adı altında çeşitli kötü amaçlı yazılımlar bulunur bu nedenle yalnızca iyi bir siber temizlik ve güvenilir bir güvenlik çözümünün kullanılmasıyla önlenebilir.
Birçok Truva atı, kurbanların sistemlerine sızmak için güvenlik açıklarından yararlanır. Bu güvenlik açıklarını azaltmak için, kullanıcılara yalnızca işletim sistemlerini değil, kullandıkları tüm yazılımları düzenli olarak güncellemeleri ve yamalamaları önerilir.
Truva atları ayrıca sosyal mühendislik teknikleri kullanarak kullanıcıları kandırmaya çalışırlar. Kullanıcıların ve işletmelerin bu tekniklerin farkına varabilmeleri için hem uyanık hem de en son tehditlerden haberdar olmaları gerekmektedir. Düzenli siber güvenlik eğitiminin yanı sıra güvenilir siber güvenlik haberlerini ve kaynakları takip etmek çok işinize yarayacaktır.
Güvenilir ve çok katmanlı bir güvenlik çözümü, kullanıcının siber savunmasının önemli bir parçasıdır. Truva atları, bir cihaza veya ağa girmek için birkaç kanal kullanabilir. Bu nedenle, modern güvenlik yazılımlarının çoğu, saldırı girişimlerini tespit etmek ve mümkün olan en iyi güvenlik düzeyini sağlamak için sanal alan, emülasyon ve makine öğrenimi gibi çeşitli teknolojiler kullanır.