İklim değişikliğinin esas amacı doları bitirmek mi?
Bir kriz meydana gelip maskeler düştüğünde, hakikat korkunçtur!
BlackRock…
Belki de ilk kez duyduğumuz bir isim.
2008 ekonomik krizinde ABD’nin ekonomiyi kurtarma girişiminde görevlendirdiği şirket.
Aklımıza gelen büyük markaların, şirketlerin en büyük 5 hissedarından birisi mutlaka BlackRock.
Aynı zamanda bu şirketlerin yönetiminde oy hakkına da sahip.
Yaklaşık 9.49 trilyon dolarlık bir miktarı yöneten şirket…
Şimdi ise George Soros gibi ülkelerde darbe tezgahlamak için de fonunu kullanan bir isim ile BlackRock karşı karşıya.
Sebep ise Çin.
BlackRock, Çin’de yabancı sermayeli yatırım fonu açma kararı aldı.
George Soros ise bu durumu ABD Ulusal Güvenliği için tehdit olarak nitelendirdi.
Çin’in yaşamış olduğu bir kriz aşikâr. Tüm dünyanın da bundan etkileneceğini yavaş yavaş görüyoruz…
İngiltere’de yaşanan petrol krizi, İngiltere’deki marketlerin raflarının boşalmasına sebep oldu.
İngiltere’de halk da neredeyse birbirine girdi.
Ufak tefek sinyalleri vermeye başlıyorlar zaten.
Neyse…
2030’a kadar Great Reset, yani Büyük Sıfırlama projesine doğru adım adım gidiyoruz.
Bunu da ekonomik sıfırlanma ile başlatmak, krizi yaratacakların çok önceden hesaba kattıkları çıkarları kendilerine getirecek.
Çin’deki en büyük gayrimenkul grubu, yani Evengrade, neredeyse iflasın eşiğinde. 300 milyar dolarlık borçla, şirketin iflas etmesi an meselesi.
Fakat Çin gibi otoriter rejimleri besleyen bir devletin her zaman kendi ülkelerinde batmaya yakın şirketleri kurtarmak için elde tuttuğu birtakım fonlayıcı şirketleri vardır.
Fakat o şirketler de Çin’de şu an için neredeyse işlevsiz bir durumda.
Krizler gün geçtikçe doğanın kendisinden değil, yapay bir şekilde siyasi amaçlarla, kâr amacı güden potansiyel yatırımlar haline gelmeye başladı.
Covid-19 Çin’de başladı…
“Küresel Sıfırlanma” teriminin en ama en çok kullanıldığı süreç Covid-19 süreci.
Trump sürekli olarak koronavirüsüne, “Çin virüsü” dedi.
Trump tam olarak neyle karşı karşıya olduğunun çok iyi farkındaydı ve bu yüzden bir anda sürpriz olarak oturduğu koltuktan sürpriz bir şekilde indirildi.
Fatura öyle ya da böyle Çin’e kesilmek zorunda.
Uluslararası basın örgütleri neredeyse bir buçuk aydır Çin’deki en büyük gayrimenkul olan Evengrade konusunun yeni bir Lehman Brothers olup, olmayacağını konuşuyor.
Bazı yorumculara göre; 2008 krizinin başlaması, Lehman Brothers şirketinin iflas etmesiyle meydana geldi.
Bu yüzden dünyayı yeni bir ekonomik krize sürükleme ihtimali olan Evengrade kurtarılmalı mı yoksa kurtarılmamalı mı?
Çin kendi içinde bu durumu çözebilecek bir konumda değil.
Devreye de 2008 krizinin çözümlenmesi için görevlendirilen BlackRock giriyor.
Ama Soros ve yandaşları bu duruma katiyen karşı.
BlackRock ise bu durumu Çin ve ABD ilişkileri için faydalı olarak görüyor.
Peki, Soros ve BlackRock arasındaki ilişki danışıklı dövüş olabilir mi?
Küresel İklim Değişikliği ve Paris İklim Anlaşması bir ihtimal tüm dünyaya anca bu şekilde kabul ettirilebilir.
Çin gibi devletler kapital sistemin dünyaya enjekte etmeye çalıştığı yeni düzene karşı!
Büyük de bir güç.
Suçlu konumuna düşürülmesi ve dünya kamuoyunun Çin hakkında tehlikeli fikirleri taşıması çok önemli.
Bu yüzden pandemi ile birlikte Çin’e büyük bir mesaj verildi.
Hâlâ Çin’in pandemide yüzde yüz kusurlu olduğu ortaya çıkartılmadı. Ama an meselesi.
Olası bir ekonomik krizin de faturası Çin’e kesilecek gibi. Soros ve BlackRock arasındaki dövüşte Çin, kamuoyuna yavaş yavaş daha da kötü bir imaj sergilemekte.
Dünyadaki ekonomik krizi kurtarmaya çalışan bir ABD’li şirket ve Çin’i kendi kaderine maruz bırakarak “emlak balonunun” patlamasını isteyen ve bu sayede dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünen Soros.
Niyetler saman altından su yürütülse de bir “kurtuluş” vadediyor.
En azından bu algıyla birlikte insanlar ABD’yi iyi, Çin’i kötü tanımlıyor.
Gerçi aynı tas aynı hamam ama neyse…
Kısacası karbon temelin esas alınarak doların ticaret piyasasında hâkim olması ve sürekli para basması, ABD’yi bu durumları kontrol edemez hale getirdi.
“Sıcak para hareketlerine bağımlı kılınan bir sistem, daima krizi tetikleyecek bir vesile bulur” diyor, Korkut Barbatov.
Rusya ve Çin gibi yine karbon temelli üretime sahip ülkeler ise ABD’nin canını sıkmaya başladı.
Çünkü öyle ya da böyle para takibini yapamayan ABD sayesinde Rusya ve Çin gibi devletler zamanla dengelemeyi başarabildiler.
Çin’in ekonomik krize sebep olması, dünyadaki ekonominin bir şekilde sıfırlanması, “küresel iklim değişikliği” bahanesi ile hem yeni sosyal hayat hem de yeni ekonomik hayatın enjekte edilmesi…
Dünyaya hâkim ticari paranın da değişmesine sebep olacaktır.
Aslında istenilen de tam olarak budur.
“Yeşil enerjiye” geçiş çabaları için faaliyet gösteren öncü devlet ABD.
“Küresel iklim değişikliği” propagandasını en çok yürüten devlet ABD.
Dünya ticaretinin para birimi dolar.
Dolar da karbon temelli enerji olan petrol üstünden değerlendiriliyor.
Şimdi ise ABD, “küresel iklim değişikliği” ile birlikte en başta petrolden, kısacası karbon temelinden uzaklaşmaya çalışıyor.
Dolar değer kaybetsin, ABD yansın, bitsin, kül olsun diye değildir herhalde!
