Aklımda deli sorular...
Yazı yazarken, günlük, sabun köpüğü kıvamında ve anlamsız polemiklere girmeyecek mümkün olduğunca zamansız yazılar yazmaya gayret ederim…
Zaman zaman da eski yazılarımı şöyle bir tararım…
Güncel mi hala diye…
Bugün gözüm yaklaşık üç yıl önceki bir yazıma takıldı…
Yazı mı hala güncel yoksa ülkem muhalefeti zamanı durdurmayı mı başarmış?…
Bunu düşündüm…
Tekrar paylaşayım ki bir de siz bakın…
…..
1071 de Sultan Alparslan’a, “Ne işimiz var Anadolu’da? Yazık değil mi askerimize?” diyen var mı idi acaba?..
Mutlaka vardı...
Bu kadar pervasızca dile getirebiliyorlar mıydı?..
Bilmiyorum...
Ama mesela...
Çakma bir şeyh...
Haşhaşla bağlanmış müridler...
Ve tarihin ilk terör örgütü: Haşhaşiler...
Kostümler farklı...
Teknoloji farklı...
İsimler farklı...
Ama olaylar ne kadar da benzer değil mi?..
- Fatih Sultan Mehmed’e “Ne işimiz var İstanbul’da?” diyen var mı idi acaba?...
Aslında vardı…
Çandarlı Halil Paşa…
Fatih İstanbul’u alana kadar sabretti…
Sadrazam olarak yanıbaşında tuttu…
Gaye hasıl olunca gereğini yaptı…
Hikaye yine pek bir tanıdık?…
- Sultan Abdülhamid için “Yeter ki gitsin, bedeli vatan da olsa...” diyen var mı idi acaba?..
Zulüm 1453’te başladı diyenler bugün varsa elbet o gün de onu diyenler vardı...
-Asıl işi savaşmak yerine siyaset ve vesayet olan askerler var mıydı eski zamanlarda?..
Genç Osman’ı katledenler Moskof askeri olmadığına göre elbette vardı...
Asker ne zaman siyaset peşinde koştu, her seferinde zelil olduk...
İttihatçı subaylar siyaset peşinde koşarken balkanlar elimizden uçup gitmedi mi?...
- Bizi dün Kafkaslardan, Balkanlardan, Afrikadan, Ortadoğudan binbir ihanet ve zulüm ile Anadolu’ya sürüp sıkıştırdığını düşünen batı bunu yeterli bulmakta mıdır ?…
İçimizdeki batıperestler Türk Devletini yok etmeyi başarsalar bu kendi kulcuklarına hayat hakkı tanırlar mı acaba?..
- Bu kulcuklar, tapındıkları batının zenginlik ve refahının kan , gözyaşı ve sömürü kaynaklı olduğunu görmeyip,çok çalışılarak kazanıldığına gerçekten inanırlar mı?..
- Düne kadar siyahlarla aynı otobüse binmeyen batılının gerçekten değiştiğini zannedecek kadar mal mıdır bu kulcuklar?...
- Teknolojiyi medeniyet zanneden kulcuklar destan yazan SİHA'lara da tapınacaklar mıdır?..
- Keşke daha çok şehit gelip hükümetin düşmesine sebeb olsaydı diye hayıflananlar bugün hangi vicdanla şehitler üzerinden duyar kasarlar ki?...
- Düne kadar Suriyeliler gitsin diye yaygara koparanlar bugün çıkışlar serbest bırakılınca niye hemen fikrini değiştirmişlerdir?..
- Erken yaşta Kur’an-ı Kerim hafızı olan çocukları kendince küçümseyen kulcuklar üç tane materyalist felsefe kitabı okuyup saçmalayan çocuğu kendi dinlerinin mesihi mi zannederler?..
- Bir mucize olup Gazi Mustafa Kemal dirilip gelse, Kemalizm iddiasındaki PKK muhiplerine “aferin" deyip alınlarından mı öperdi?..
Kurucusu olduğu CHP'yi görse yöneticilerini takdir mi ederdi?...
Düşündükçe o kadar çok soru geliyor ki aklıma...
Cevapları mı?...
Ben buluyorum da...
Önemli olan muhataplarının vereceği cevaplar...