Ayazda kalmayın
Sonbaharın tüm sarı tonlarının bizi beklediği şu günlerde, güzel ülkemde her gün yeni sürprizlere gebe sabahlara uyanıyoruz. Ve gün olmuyor ki hayretler içinde günü bitirmediğimiz. Ne savaşla uyanmadığımız kaldı ne ihanetle ne bir kadın cinayeti olmayan bir gün. Hani diyor ya şair… Hep kahır hep kahır…
İlk ve orta dereceli okulların açıldığı bu günlerde kendi ilkokul günlerim aklıma geldi. Neredeyse yarım asır geçmiş üzerinden. Bak oğlum okul şu tepenin ardında, hadi yürü bakalım. Her gün aynı yolu yürüyerek gidiş ve kış aylarında akşam karanlığında eve dönüş. Yani her gün neredeyse bir saat gözlem yapma fırsatı. Ve bu zor koşullardan kurtulmanın tek çaresi de okulda başarılı olmak. Yok başka yolu. Şimdi bakıyorum da okulların önü veli ve servis dolu. Bu çocuklar AVM ve park dışında, servis dışında bir şey görmeden büyüyorlar. Çoğu da arkadaşsız. Şimdi bu satırlara cevap hazır elbette… Ortam kötü ne yapalım. Benim de cevabım; Ne zaman iyi oldu ki?!
Şehirde bir sessizlik hakim. Bu sessizlik aslında hareketli bir dönem öncesi hazırlık dönemi gibi geliyor bana. Eskişehir medyasında bir kıpırdanma, bir-iki haftaya kalmaz şehre gelecek üniversite öğrencilerine hazırlık, siyasetteki hareketli günlere hazırlık vs. Anadolu Üniversitesi iyice kabuğuna çekildi, ESOGÜ’de Rektör değişiminden sonra tüm yönetim kadroları değişti neredeyse, ESTÜ’de de bir büyük bekleyiş var. Yakında göreceğiz.
Siyasetin yakın gelecekte aktörleri olması beklenen tanınmış isimler hâlâ kararlarını verememiş gibi görünüyor. Unutmayınız ki sahip olduğunuz markanız başında bulunduğunuz örgütün adı ile yapışık ve siyasete girdiğinizde herşeyi baştan kurgulamalısınız. Varsa yanlış söylemleriniz geçmişte, silemeye zaman gerek. Sonbahar öncesi kararınızı verip yol almalısınız. Sonra Kasım’da seçim oluverirse ayazda kalırsınız.
Eskişehirspor ise tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Herkes konuşuyor, paraya gelince tıss. Belki de bu konuya gönül verenlerle en makul çözümü oluşturmak adına bir çalıştay yapılmalı.
….
Hayretler içindeyiz her gün sürpriz. Yok HDP’ye bakanlık, yok Yunanistan’ın şımarıklıkları, yok Tunç Soyer’in mega şovu filan. Ama hala öğrenemedi bu CHP’liler şov ile seçim kazanılmıyor. Sen 2 milyonu! insanı toplayıp müzik eğlence peşindesin, aynı gün Cumhurbaşkanı dev bir konut edindirme projesi açıklıyor. Halbuki “Umut fakirin ekmeği ye Memedim ye“ diye öğretti size Mustafa Ekmekçi yıllarca. Siz insanlara umut vereceğinize Tarkan şarkıları veriyorsunuz.
Tarkan ya da bir başka POP star konseri ile seçim kazanılıp strateji oluşturuluyor olsaydı size kalır mıydı o işler?
Bir de Tunç Soyer’e biri söyleyebilir mi acaba İzmir’i Yunan askeri işgal etmişti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk atlı süvarileri ile şehri geri aldı yanmış ve yıkılmış halde. Ve hakikatten de denize dökülmüştür işgalci Yunan askerleri. 2 milyonu! görünce Tunç Soyer’in nutku tutuldu herhalde.
Şehrin siyaseti, ekonomisi, üniversiteleri ve belediyeleri ile ilgili derin analizler yapmaya ihtiyaç var. Önümüzdeki günlerde her birine yer vermeyi planlıyorum.
2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı tüm öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar getirsin.