Türkiye'nin özgün motoru! Eskişehir'de seri üretime geçilecek
Lokomotif için Türkiye'de sıfırdan tasarlanan ve üretilen, aynı zamanda lisans hakları da TÜBİTAK'ta olan ilk motor olma özelliği taşıyan "Özgün Motor" büyük bir lansmanla tanıtıldı. Özgün Motor'un seri üretimine TÜRARAŞ Eskişehir'de geçileceği açıklandı.
Lokomotif için Türkiye'de sıfırdan tasarlanan ve üretilen, aynı zamanda lisans hakları da TÜBİTAK'ta olan ilk motor olma özelliği taşıyan "Özgün Motor" tanıtıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü'nde (RUTE) düzenlenen "160 Serisi Özgün Motor Ailesi Lansmanı"na katılan Varank, neredeyse her gün yüksek teknoloji ve ileri tasarım becerileri gerektiren yeni başarı hikayelerini kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.
Raylı sistemlerde sadece kullanıcı olmaktan öte kendi ihtiyacını karşılayan ve geliştirdiği teknolojiyi ihraç eden ülke konumuna gelmek istediklerine dikkati çeken Varank, Uzak Doğu'daki bir ülkenin milli otomobil projesinin testlerinin yanı sıra Ford Otosan, Hyundai ve BMC'nin bazı testlerini 2020'de kurulan "Motor Mükemmeliyet Merkezi"nde gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
"Türkiye öncü ülkelerden biri haline gelebilir"
Bakan Varank, Türkiye'nin yürüttüğü AR-GE projeleriyle motor teknolojilerinin yerli olarak geliştirmesinde çok önemli seviyelere ulaştığını vurgulayarak, "Bugün tanıtımını yaptığımız Özgün Motor, ülkemizde sıfırdan tasarlanan ve üretilen, aynı zamanda lisans hakları da yüzde 100 ülkemize ait olan ilk ve tek lokomotif motoru özelliğini taşıyor. Burada üretilen motorun yüzde 100'ü burada geliştirildi, parçalarının yüzde 90'ı ülkemizde üretildi. Tam 3 bin 600 farklı parçası bulunuyor." diye konuştu.
Motorun 8, 12 veya 16 silindirli olarak 2 bin 700 beygire kadar 3 farklı konfigürasyonda üretilebileceğini aktaran Varank, seri üretimin Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş. (TÜRASAŞ) tarafından gerçekleştirileceğini ve kullanımının yaygınlaştırılacağını anlattı.
Varank, Özgün Motor ailesinin sadece lokomotiflere değil aynı zamanda jeneratörlere, iş makinelerine, kara ve deniz araçlarına da güç verebileceğine değinerek, "Ülkemizdeki motor sanayisinin gelişiminde mihenk taşı olan Özgün Motor, hem kendi sınıfına hem de TCDD'nin envanterindeki lokomotif motorlarına nazaran daha uygun maliyetli, daha az yakıt tüketen, daha performanslı, daha verimli ve daha çevreci tasarıma sahip." diye konuştu.
Özgün Motor'un, geleceğin teknolojilerinin de uygulanabileceği platform niteliğinde olduğunu vurgulayan Varank, "Buna içten yanmalı dizel motor gözüyle bakmamamız lazım. Arkadaşlarımız, aynı motor tasarımının hidrojenle kullanılması için şimdiden çalışmalara başlamış durumda. Biz bu motoru, hidrojenle de çalışır hale çok kolay şekilde getirebiliriz. Şu anda piyasada ticari olarak satılan hidrojen motoru yok. Türkiye burada öncü ülkelerden biri haline gelebilir. Bu da stratejik olarak yaptığımız işin ne kadar üstün olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.
Bakan Varank, "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonu doğrultusunda Türkiye'yi kritik teknolojilerin tasarlandığı, üretildiği ve ihraç edildiği bir ülke haline getirmekte kararlı olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Mobilitenin dönüşümünde öncü olacak stratejik öneme sahip projeleri başarıyla yürütüyor, paydaşlarımızla işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Artık yerli ve milli olarak üretebildiğimiz tramvaylarımız, sürücüsüz metro araçlarımız, milli elektrikli tren setlerimiz, lokomotiflerimiz, banliyo setlerimiz, yolcu ve yük vagonlarımız var. Bununla birlikte milli sinyalizasyon sistemi ve yüksek hızlı tren geliştirilmesine yönelik çalışmalarımıza da ara vermeden devam ediyoruz. Ülkemiz, 2021 itibarıyla raylı sistem araçları aksam ve parçalarında net ihracatçı konumuna gelmiş durumda."
"Müzmin muhaliflere cevap veriyoruz; özgün motorumuzu geliştirdik"
Şehir içi hatlarda TÜRASAŞ ile RUTE'nin bir araya gelerek ASELSAN ile sinyalizasyon sistemini geliştirebildiğini anımsatan Varank, bu alanda 320 milyon avroluk katma değerin gelecek 5 sene içerisinde oluşturulabileceğini söyledi.
Bakan Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı işbirliğinde geliştirdikleri E5000 elektrikli ana hat lokomotifinin montajlarının tamamlandığını bildirerek, "İnşallah yakın zamanda Sayın Bakanımızla bunu da tanıtacağız. Yüzde 100 elektrikli ana hat lokomotifimizi de kendimiz geliştirmiş olacağız. Bu manada önemli bir ihtiyacımızı karşılamış olacağız." dedi.
Bunun gibi onlarca, yüzlerce projeyi sürdürmeye devam ettiklerini dile getiren Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz müzmin muhaliflerin çok sıkça kurduğu bir cümle var. Biz platform, ürün geliştirdiğimizde, 'Hani bunun neresi yerli, bunun motoru yerli mi?' diye soruyorlar. Evet bugün onlara cevap veriyoruz; kendi özgün motorumuzu, raylı sistemlerde kullanılacak özgün motorumuzu geliştirdik. Birazdan çalıştıracağız, bunun da motoru yerli, gururla söyleyebileceğiz. Projede emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Adil Bey'e hasseten şükranlarımızı arz ediyorum çünkü Ulaştırma Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı RUTE'de güzel sinerji yakaladı. Projemizi 4 yıllık planlamıştık, 4 yıl içerisinde tamamladık."
Bakan Varank, verimli çalıştıklarını, bunun gibi başarı hikayelerini kamuoyuyla paylaşacaklarını belirterek, "Vatandaşlarımızın gurur duyacağı işleri herkesin gündemine getirmiş olacağız. Bizim gündemimiz gerçek teknoloji. Zoom bağlantısını teknoloji olarak sunanlara inat, geleceğin teknolojilerine yatırım yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Son 20 yıl öncesinde Türkiye’de son derece az gelişmiş bir altyapı vardı"
20 yılda Türkiye’nin ulaştırma ve altyapı konusunda çok mesafe kat ettiğini belirten Adil Karaismailoğlu, "Son 20 yılda, 100 yılda yapılacak işleri yaptığımız bir hikaye ve serüven var. Tarih bunu yazacaktır. Son 20 yıl öncesinde Türkiye’de son derece az gelişmiş bir altyapı vardı. Allah’a şükürler olsun bugün geldiğimiz noktada özellikle karayolu altyapısının çok önemli bir kesimini tamamlamış durumdayız. Havayolu altyapımızı tamamen bitirdik. Yani bugün 29 bin kilometreye ulaşmış, bölünmüş yol ağımızla bütün engelleri ortadan kaldırdık. 20 yıl önce Türkiye genelinde 8 milyon araç vardı, bugün Türkiye genelinde kayıtlı araç sayısı tam 26 milyon. Fakat trafik sıkışıklığı 20 yıl öncesinden çok çok daha az. Çünkü yapmış olduğumuz yatırımlar sayesinde bütün engelleri ortadan kaldırdık. Anadolu’nun her tarafında sanayinin, istihdamın, üretimin gelişmesinin en önemli etkisi bu ulaştırma altyapısının altındaki büyük yatırımdır" dedi.
"Hızlı tren bağlantımızı 8 ilden 52 ile çıkarmak için yoğun çabamız var"
Demiryolu ağına yapılan yatırımlardan ve yapılacak çalışmalardan bahseden Bakan Karaismailoğlu, "Tabii siz bir bölgeye bir milimlik ulaştırma altyapı yatırımı yaptığınızda bunun kısa sürede üretime tam 10 kat etki ettiğini, milli gelire tam 6 kat etki ettiğini arazide ve Anadolu’nun her köşesinde görebiliyorsunuz. Son 20 yılda tam 183 milyar dolarlık ulaştırma altyapısı yatırımı yaptık. Bunun sonucunda üretime tam 1 trilyon doların üzerinde etki ettik. Bu yatırımlar yine milli gelirlere de tam 600 milyar doların üzerinde etki etti. Her yıl, yıllık 1 milyon kişiyle istihdama katkı sağlıyoruz bu yatırımlar sayesinde. Ulaştırma altyapımızı tamamladık. Yani biz bugün 183 milyar dolarlık yatırımın yüzde 65’ini karayollarına yatırmıştık ama karayollarında önemli bir eksiğimizi tamamladık. Artık biz bundan sonra demiryolu ağırlıklı bir yatırım dönemine girmiş bulunuyoruz. Bugün 13 bin 100 kilometrelik demiryolu ağımız var Türkiye genelinde. Bunun bin 400 kilometresi hızlı tren. Şu anda yapımı devam eden tam 4 bin 500 kilometre demiryolu hattında yoğun bir çalışma gösteriyoruz. Bu yoğun çalışma sonucunda şu an hızlı tren bağlantılı 8 ilimizi 52 ile çıkarmak için yoğun bir çabamız var. Ulaşım master planı çerçevesinde ülkemizin dört bir tarafına demir yolu ağımızı dağıtacağız" diye konuştu.
"Demiryolunda taşıdığımız yolcu sayısını 270 milyona çıkaracağız"
Demiryolu ulaşımının bir kültür olduğuna değinen ve özellikle yerli milli çalışmalar yapıldığını ifade eden Karaismailoğlu, "Bizim master planları çerçevesinde bugün yıllık 19 buçuk milyon olan demiryolunda taşıdığımız yolcu sayısını yatırımlarımız sonucunda 270 milyona çıkaracağız. Bundan daha önemlisi biz geçen yıl demiryollarına tam 38 milyon ton yük taşıdık. Yapacağımız yatırımlarla birlikte bunu tam 440 milyon tona çıkarmak için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Tabii, bu demiryolları özellikle bu gelişmeye ve bu demiryollarının yaygınlaşması sonucunda çalışacak demiryolu araç ve ekipmanlarının yerli ve milli olarak yapılması da çok önemli. Yıllarca biz dünyada üretilmiş olan neredeyse bütün demiryolu araçlarını ülkemizde yürütmeye çalıştık ve onun sıkıntılarını yaşayan, bilen birisi olarak söylüyorum; özellikle İstanbul’daki metrolarda neredeyse dünyadaki bütün demiryolu markalarının metro araçları var. Onların hem tedarikleri, hem bakımları, onarımlarıyla ilgili yaşadığımız sıkıntıları çok iyi biliyorum. Fakat bugün Allah’a şükürler olsun demiryolu sektöründe, metrolarda olsun diğer demiryolu araçlarında olsun çok önemli seviyeleri geride bıraktık" şeklinde konuştu.
"Bu ihtiyacı yerli milli kaynaklardan sağlayacağız"
TÜBİTAK ve Bilişim Vadisi’nin istasyonlarının üzerinde yer aldığı hat olan Gebze - Köseköy hattının tamamlanmasının yakın olduğunu belirten Karaismailoğlu, "Tabii bu demiryolları kültürü ve demiryolu yatırımları bizim için çok önemli. Yaptığımız çalışmalar, planlamalar sonucunda 2035 yılına kadar sadece Türkiye için, demiryolu araçları için tam 17 buçuk milyar Euro’luk bir pazar var. Çok ciddi bir rakam. Bunun altyapısını inşallah bugünkü Özgün Motorumuzla birlikte demiryollarında yaptığımız çalışmalarla, TCDD ve özel sektördeki müthiş gelişmelerle birlikte bu ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızdan karşılamak için önemli çalışmalar yapıyoruz. 2035 yılına kadar 17 buçuk milyar Euro sadece Türkiye’nin ihtiyacı. Yakın komşularımızı, yakın coğrafyaları da düşündüğümüzde buradaki rakamın kat kat üzerinde bir pazar var. Bu pazardan da önemli bir pay almak için hem devletimizin kurumları hem özellikle özel sektörün prensibinden faydalanarak bu pazarı inşallah hep beraber gerçekleştireceğiz, bu ihtiyacı yerli milli kaynaklardan sağlayacağız. Yaptığımız bu demiryolu çalışmalarında özellikle burada Gebze - Köseköy hattımız var, orada da çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalarımızın, burada bahsetmemizin önemli nedeni hem TÜBİTAK’ın hem de Bilişim Vadisi’nin istasyonları da bu hat üzerinde olacak. Çalışmaları devam ediyor, inşallah bunu da yakın bir zamanda bitiriyoruz. İstasyonu bitiriyoruz peşinden sinyalizasyonu da kurduğumuzda inşallah artık bundan sonra TÜBİTAK ve Bilişim Vadisi’nde çalışan arkadaşlarımız raylı sistemin konforundan faydalanmaya başlayacaklar" ifadelerini kullandı.
"Yerli milli elektrikli trenlerimizin de tasarım çalışmaları bitmek üzere"
Yerli milli elektrikli trenlerin tasarım çalışmalarının bitmek üzere olduğunu söyleyen Adil Karaismailoğlu, "Bugün burada bizi buluşturan Özgün Motor projemiz çok kıymetli. Biz TÜBİTAK RUTE ile çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Yani demiryolu sektöründeki, demiryolu araçlarındaki ihtiyacımızın önemli bir kısmının altyapısını, buradaki tasarımları ve bu altyapıyı TÜBİTAK RUTE ve TCDD’deki arkadaşlarımızla birlikte önemli seviyeleri aşmış durumdayız. Türkiye’deki en önemli 3 tane demiryolu fabrikası, Eskişehir, Adapazarı ve Sivas’taki fabrikaların güçlerini birleştirerek önemli bir aşamayı geçtik. Artık Adapazarı’nda hem banliyö trenlerimizi, milli elektrikli trenlerimizi, Eskişehir’de lokomotiflerimiz ve demiryolu bakım ekipman araçlarımızı üretiyoruz. Sivas’ta da vagon ihtiyacımızın çok önemli bir kısmını karşılıyoruz. Milli elektrikli trenimizin imalatları bitti. Şu an test süreçlerinde 10 bin kilometreye ulaştık. İkinci tren setimizin de imalatları başladı. Aslında bir yandan da seri imalatlara başladık. İnşallah önümüzdeki günlerde sertifikasyon test süreci tamamlandığında; Türkiye’nin akıllı otomobili akıllı yollarda seyahat etmeye önümüzdeki günlerde nasıl başlayacaksa inşallah bizim demiryolu aracımız, yerli milli trenimizi de demiryolu raylarında görmeye başlayacağız. Peşinden bu 160 kilometre hıza ulaşacak trenimiz peşinden 225 kilometre hıza sahip yerli milli elektrikli trenimizin de tasarım çalışmaları bitmek üzere. İnşallah prototipinden sonra seri üretimlerimize de başlayacağız.
Bugün burada bizi buluşturan Özgün motor, 8 silindirli olarak üretildi ama mühendislik altyapısı 12 ve 16 silindirliye de ihtiyaca cevap verebilecek şekilde tasarımları yapıldı. Demiryolu araçlarımızı da özellikle lokomotiflerimizde kullanmaya başlayacağız ama aynı zamanda tersanelerimizde de aranan bir motor olacak önümüzdeki günlerde" dedi.
Prof. Dr. Hasan Mandal: Yeşil hidrojene uyarlanabilecek
TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi'nde düzenlenen "160 Serisi Özgün Motor Ailesi Lansmanı"nda konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, meslek lisesi mezunu olduğunu, öğrencilik hayatında yurt dışından gelen motorlarla eğitim gördüklerini belirterek, bu projenin kendisi için çok kıymetli olduğunu söyledi. Litre başına elde edilecek gücün dünyada en yüksek olduğu motorun artık son aşamasına geldiklerini aktaran Mandal, bugün dört stratejik ortak TÜBİTAK, TÜRASAŞ, Marmara Üniversitesi, Sıradışı Mühendislik ve geniş havuzdaki 50 firmayla gerçekleştirdikleri yüzde 90'ı yerli bir motoru göreceklerini kaydetti. Mandal, motor performansının 1200 beygir olduğunu ama bunun 2700 beygire kadar artırılabileceğini dile getirerek, "Özgün bir motor ama daha da önemlisi; Yeşil Mutabakat çerçevesinde gelecek odaklı olarak bunun biyogaz ve hidrojenle birlikte yapılabilmesi, bütün lisans hakları kendimizde olduğu için yeşil hidrojene uyarlanması mümkün olabilecek." dedi.
"İhtiyaca göre 12 ve 16 silindirli olarak da üretilebilecek"
TÜRASAŞ Genel Müdürü Mustafa Metin Yazar da şirketin, ülkenin ve bölgenin ihtiyacı olan demir yolu araçları ve kritik alt sistemlerini milli ve yerli olarak tasarlayıp, üretimini yerli tedarikçileriyle gerçekleştirerek sektörde yer alan firmalar için bir çatı kuruluş görevini yerine getirdiğini anlattı.
TÜBİTAK RUTE ile Türkiye'ye ilkleri yaşattıkları tren kontrol ve yönetim sistemi, cer motoru gibi bugün de başta E5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi, Gaziray Elektrikli Banliyö Treni ve 225 kilometre hızda hızlı tren projeleri olmak üzere ülkenin teknolojik bağımsızlığı noktasında birçok kritik projeye imza attıklarını aktaran Yazar, TÜRASAŞ'ın sahip olduğu tesis, üretim altyapısı ve tecrübeli mühendis işgücüyle TÜBİTAK KAMAG tarafından yüzde 100 oranında fonlanan dizel motoru projesinde üretici ve proje çıktılarını ticarileştiren kuruluş olarak görev aldığını belirtti.
TÜRASAŞ Eskişehir'de seri üretime geçilecek
Yazar, proje başlığı altında kritik düzeyde öneme sahip 2 farklı dizel motor için mühendislik, tasarım ve üretim çalışmaları başlatıldığını dile getirerek, "Bu iki farklı dizel motordan biri TÜRASAŞ tarafından hala üretilmekte olan TLM 16 gibi dizel motorların yüzde 12 oranında yakıt iyileştirme hedefiyle modernize edilmiş hali, diğeriyse bugün lansmanı için toplanılmış olan Özgün Motor'dur." ifadelerini kullandı.
TÜRASAŞ'ın dizel motorlar konusunda tecrübeleriyle destek verdiği Özgün Motor'un ilk aşamada 8 silindirli, arkasından ihtiyaca göre 12 ve 16 silindirli olarak da üretilebilecek şekilde mühendislik altyapısına sahip bir tasarım olduğuna değinen Yazar, "Özgün Motor'un ticarileştirilmesi için TÜRASAŞ Eskişehir Bölgede halihazırdaki kurulu motor kapasitesine ek gereksinimler tanımlanmış olup seri üretim hazırlıkları devam etmektedir. Üretilecek motorların öncelikle lokomotiflerde kullanılması, akabinde modernize edilerek gemilerde kullanılması söz konusudur." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Kocaeli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve TÜRASAŞ Genel Müdürü Mustafa Metin Yazar, butona basarak lansmanı yapılan motoru çalıştırdı.
Program, projede görev alan araştırmacı ve mühendislerle toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Özgün Motor Geliştirilmesi Projesi
TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) 1007 Programı kapsamında desteklenen "Özgün Motor Geliştirilmesi Projesi" TÜBİTAK RUTE, TÜRASAŞ, Marmara Üniversitesi ve Sıradışı Mühendislik ortaklığı ile gerçekleştirildi.
Özgün Motor, lokomotif için Türkiye'de sıfırdan tasarlanan ve üretilen, aynı zamanda lisans hakları da TÜBİTAK'ta yani Türkiye'de olan ilk motor olma özelliği taşıyor.
Raylı ulaşım alanındaki 160 Serisi Özgün Motor Ailesi, 1 litre motor hacminden elde edilen en yüksek güce sahip.
Lisans hakları TÜBİTAK'a ait 160 serisi motor ailesi tasarımının ilk ürünü olan 8 silindirli 1200 beygir gücündeki motor, global ölçekte belirlenen emisyon limitlerini karşılıyor.
V8, V12 ve V16 motor ailesi seçenekleri ile 2700 beygire kadar güç sınıflarında çözüm olacak özgün motor, lokomotiflerde, jeneratörlerde ve birçok "su üstü gemide" rahatlıkla kullanılabilecek.