Bilmem şu feleğin bende nesi var...
Bizim ortaokul çağlarımızda pek meşhur bir kitap serisi vardı “Tanrıların Arabaları”, “Tanrıların Ayak İzleri” filan. Erich von Daniken’in kitap serisi 1970’li, 1980’li yıllarda özellikle çocukların, toplumda dikkat çekmek isteyen gençlerin de dillerinden düşmüyordu. Bugün dahi açıklanmakta zorlanılan bazı kalıntıların, piramitlerin, izlerin uzaylılar tarafından yapıldığı savunulan tezdi bu kitaplarda. Açıklanamayan ne varsa uzaylılar yaptı de geç git.
Bakıyorum da etrafa açıklanamayan (ya da açıklanmayan) ne varsa sanki uzaylılar yapmış gibi bir tavır sergileniyor. Şimdi sakin ve daha sakin düşünelim. İstanbul Belediye seçimlerinden önce Ekrem İmamoğlu ne demişti?
Göreve geldiğinin 18. gününde yüzde 50 civarı indirim. Süper. Şimdi ise İstanbul Belediye Meclisi’nin aldığı indirim kararını veto edeceğini söylüyor. Oldu mu şimdi. Siyaset bunun için var. Bunu görüp de meclis oturumunda indirim oranını daha arttırsaydı büyük siyasetçi olurdu. Canım hesap tutmazdı diyenlere de sormak lazım: “Belediyecilikte hangi hesap tutuyor ki”.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde hesaplar tutuyor mu mesela. Ben bilmiyorum. Herhalde en iyi hesabı tutanlar biliyordur.
…
Dünyanın hangi şehrindeki havalimanına giderseniz gidin –özellikle uluslararası- mutlaka o havalimanına 24 saat ulaşım vardır. Kastım toplu taşıma elbette. Şimdi bakıyoruz gecenin geç saatlerinde Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı’na uçak iniyor ya da o saatlerde kalkacak, toplu taşıma -schedule bus- yok. Ne Eskişehir Teknik Üniversitesi ne de belediye bu konuya ilgi göstermemiş. Havalimanı etrafında taksi bulursan ne ala. Yoksa sabahı beklersin.
…
E hadi bir soru da benden olsun. Eskişehir’in tramvay hattı Hasan Polatkan Havalimanı’na kadar geliyor olsaydı, bu büyük avantaj bile akranları yanında süper bir farkındalık yaratırdı. Bir de uçak seferi olduğu saatlerde ek seferler de olsa daha ne olsun denirdi. Bir de kampüs içinde bir havalimanı olduğu için yolcu garantili tramvay. Bunu da mı Nabi Hoca çözecek?
…
Bilmem şu feleğin bende nesi var,
Her vardığım yerde yar ister benden.
Sanki benim mor sümbüllü bağım var,
Zemheri ayında gül ister benden.
…
Bakın akıl dışı iki durum ve iki bakış açısı. Tanrıların Arabaları ile açıklanamayan olayların uzaylılara nakli ve de sanki çok şey istiyormuşuz gibi “yakarış”. Her uygar ülkede olduğu gibi biraz istikrar, biraz hizmette akılcılık ve hesaplarda tutarlılık istiyoruz. Çok mu?