Bu adam 10 milyon dolar buldu bu takıma!

Hangi kulüpten bahsettiğimi de hangi isimden bahsettiğimi de tahmin edersiniz sanırım. Hani zamanında bir işadamının, 1 milyon dolar harcayıp sonra rahmetli annesine küfür edilen kulüpten bahsediyorum. Hani zamanında bir bakanın, kulüp için para bulup, kalıcı kaynaklar bulup, üstüne futbolcu getirip kulübün bir üst lige yükselmesini sağlayıp, bütün bunlara rağmen bir güzel de küfür yediği kulüpten bahsediyorum...

Eskişehirspor'dan bahsediyorum, Cemalettin Sarar, Kemal Unakıtan ve Nabi Avcı'dan bahsediyorum...

Prof.Dr. Nabi Avcı, Eskişehir milletvekili olduğundan beridir, bakanlık yaptığı iki dönem ve sonrasında milletvekili olarak o zamanın kur hesabıyla bu kulübe 10 milyon dolar kaynak buldu...

Birkaç haftadır elimde kağıt kalem, sadece benim bildiğim 'kaynak'ları alt alta yazdım, hesap yaptım ve yaklaşık 10 milyon dolarlık bir miktara ulaştım. Fazlası var, eksiği yok!

Tabii ki buradan kalkıp 'şuradan bu kadar, buradan şu kadar' diye tek tek yazmayacağım...

Yazıp da kaynağı sağlayanı, vereni ve güzelim, canım Eskişehirspor'u zor durumda bırakma niyetinde değilim...

Ancak sırf Ferit Şahenk'ten alınan 800 bin dolardan bahsedebilirim mesela...

Polimeks'ten, bir dolu sanayiciden bahsedelim mesela...

Velhasılı Eskişehir milletvekili Prof.Dr. Nabi Avcı'nın 2012 yılından başlayarak, birçok başkan ve yönetim zamanında bu kulüp için 10 milyon dolarlık bir kaynak bulmasını, bu şehrin çok çabuk, çok kolay unuttuğunu da kendi gözlerimle görüyorum maalesef...

***

28 Mart tarihinde bir basın toplantısı düzenlendi.

Milletvekilleri Prof.Dr. Nabi Avcı, Prof.Dr. Emine Nur Günay ve AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan tarafından. Bu toplantıda Eskişehir için çok önemli görünen 'havaalanı' mevzusu ve büyük bir markanın şehrimize yapacağı dev yatırım konuşulurken konu birden Eskişehirspor'a geldi...

Yıl 2011...

Nabi Avcı, üniversiteden hocam olduğu için zaman zaman sohbet etme imkanımız oluyor. O tarihlerde ben AK Parti dışındaki partilere oy verdiğim için 'basın toplantılarındaki' görüşmelerimiz gergin geçiyor (Çünkü ben bilerek ortamı gerecek sorular soruyorum), ama dar çerçeveli sohbetlerde Eskişehir için 'daha verimli' konuları açıyorum. O sohbetlerden birinde, "Hocam biliyorum 'profesyonel spor' ile ilgili bakışınız olması gerektiği yerde, ancak şunu söylemeliyim ki, bir gün Eskişehirspor'a futbolcu transfer ederken bulacaksınız kendinizi. Zira, dünyanın en büyük projesini gerçekleştirseniz, açılış töreninde, 'tamam şehrimize bu kadar yatırım getirdiniz de ne olacak bu Es Es'in hali' sorularıyla karşılaşacaksınız" dedim...

Güldü, ama geçen yıllar içinde haklı çıktığımı da gördü...

İşte yine o günkü basın toplantısında konu yine geldi çattı Eskişehirspor'a...

Prof.Dr. Nabi Avcı, "Kendi şahsım adına konuşayım. Ben Eskişehirspor ile ilgili kendi yapabileceğim her şeyi yaptım. Ne zamana kadar? Bakın medya olarak bazı şeyleri iyi takip ederseniz anahtarlarını görebilirsiniz.

Binali Yıldırım bey, Başbakan iken Eskişehir'e geldi ve burada Ticaret Odası Başkanının da katıldığı bir toplantı düzenlendi. O toplantıda yaptığı konuşmada Eskişehirspor'u bir arkadaşımıza emanet etti. Sonra akşam TÜLOMSAŞ'TA bir toplantı yapıldı. Ben katıldım, o zamanki AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü katıldı, o zamanki kulüp başkanı Sinan Özeçoğlu katıldı. Orada Binali Bey bundan sonra Eskişehirspor'un işlerini kime emanet edeceğini kulüp başkanına söyledi. İl Başkanı Dündar Ünlü de o toplantıdaydı, isterseniz onlara toplantıda ne konuşuldu diye sorun. Şimdi bizim siyaset kültürümüzde herhangi bir konu birine zimmetlendiğinde artık o işe karışılmaz. O tarihten itibaren Eskişehirspor ile ilgili bizim üzerimize düşebilecek konular da o arkadaşımıza yönlendirildi. Anlatabildim mi..." dedi.

Normalde ben, siyaseti, bürokrasiyi, profesyonel sporu ve bütün bunlar arasındaki işleyişi bilen bir kişi olarak, bu konunun "Nabi Avcı için" kapandığını zannettim...

Ne bileyim, oysa bu sözden sonra yeniden başlamış!

***

Eskişehir'in en zeki spor muhabirlerinden, şimdilerde artık 'spor adamı' olarak niteleyebileceğimiz, derin işlerin adamı Süha Bozkurt başladı, "Eskişehirspor'un küme düşmesine göz göre göre müsaade eden kişi" diye isim vermeden Nabi Avcı'yı suçlamaya...

Ne demek istiyor?

Görev, zamanın Başbakanı tarafından Nabi Avcı'ya değil de Harun Karacan'a verildi diye, Nabi Avcı çekilmiş kenara Eskişehirspor'un kümeleri bir bir düşmesini, bile isteye seyretmiş!

Ne muazzam bir algı çalışması değil mi!

Nabi Avcı, bakan iken bütün bağlantılarını kullanmış, şahsi olarak yıllarca biriktirdiği bütün ilişkilerini kullanmış, Eskişehir'in en güçlü milletvekili olarak yapabileceklerini yapmış, sonra parti teamülleri gereği kendisine 'tamam artık, teşekkürler' denilince kenara çekilmiş...

Yok, ama suçlu kendisi, 'bir güzel kenara çekilip, keyifle Es Es'in düşüşünü izlemiş' sanki...

Türk Dünyası Kültür Başkenti'nin iftarından sonra meslektaşım Ali Baş ve benim de bulunduğum masaya geldi Nabi Avcı. Orada Ali Baş'a anlattı konuyu: "Sevgili Aliciğim, Binali Yıldırım bey, Eskişehirspor ile ilgili görevi Harun beye verince, 'Bizim Nabi Avcı, artık yapacaklarını fazlasıyla yaptı. Ancak aynı kişilerden defalarca para istenmez. Nabi Avcı'nın yapacakları bitti. Harun beyin iş çevreleriyle arası çok iyidir. Biraz da o kaynak bulsun, diye böyle bir karar verdiğini düşündüm..."

Ben de "yine çok naziksiniz hocam" diyebildim sadece, aklımdan geçen şeyi söyleyemedim!

Harun Karacan'ın arkasında koskoca TOBB var...

Harun Karacan o vakitlerde AK Parti yönetiminde...

Harun Karacan'ın o vakitlerde Başbakan Binali Yıldırım ile arası çok, çok iyi...

Binali Yıldırım haklıydı, görevi tabii ki Harun Karacan'a verecekti! Peki, Harun Karacan ne yaptı?

Bilmiyoruz...

O günden sonra göreve gelen bütün yönetimler, ne Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ne de AK Parti milletvekili Harun Karacan'dan bir şey istemedi!

Taraftar ve spor basınının çoğunluğu, varsa yoksa "Nabi Avcı" dedi ve bütün istekleri kendisine sıraladı...

Bugün hâlâ aynı şey oluyor...

Spor Toto'dan para gelecek, "Haydi Nabi Avcı alıversin parayı" diyoruz...

AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, bildiğin mesai harcıyor bu iş için, sevgili Süha Bozkurt, "Zihni Çalışkan ne yaptı ki Eskişehirspor yönetimi ona teşekkür ediyor" minvalinde tweet'ler atıyor...

Ben şunu anlamıyorum, biz Eskişehirspor'a birileri destek olsun ve kulüpteki sorunlar çözülsün mü istiyoruz, yoksa gıcık olduğumuz siyasetçileri Eskişehirspor üzerinden dövmeye mi çaba gösteriyoruz?

***

Üniversiteden beri arkadaşım, meslektaşım, zekasını bildiğim, gazeteciliğini beğendiğim, devleti ve devletin işleyişini ne kadar iyi bildiğine şahit olduğum Kerem Akyıl geçenlerde, "Nabi Avcı, Eskişehirspor'a stat yapacağına, onun parasını Eskişehirspor'a verseydi, şimdi Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorduk" dedi, iyi mi!

Sanki stat yapmak için bulunan kaynağın Eskişehirspor'a aktarılamayacağını bilmiyor...

Sanki böyle bir para bulunsa Eskişehirspor'u yöneten 'bağğğğzılarının' bu parayla futbolcu transfer edip, menajerler ile Bodrum'da neler neler yapacağını bilmiyor...

Sanki stat yapmanın çok önemli bir iş olduğunu bilmiyor...

Sanki stat yapmanın Eskişehirspor'un (doğru değerlendirilirse) geleceğine yatırım olduğunu bilmiyor...

Bunu söyleyen gazeteci, Kerem Akyıl, yıllarca "Yılmaz Büyükerşen'i de anlamak lazım. Kamu kaynaklarını futbolcu transferine harcamak da ne kadar doğru" diye konuşmamış gibi, Nabi Avcı'dan böyle bir istekte bulunabiliyor!

Belli ki amaç Eskişehirspor'a fayda sağlamak değil, Nabi Avcı'yı dövmek...

Tamam, dövelim...

El birliği içinde dövelim...

Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek, "Mevzu Eskişehirspor ise babamı tanımam" diye tweet atsın...

Soner Yüksel, "Binali Yıldırım artık başbakan değil, bahane üretmeyin Eskişehirspor'a bir kere olsun para bulun" diye yazsın...

Kerem Akyıl, okuduğunda kendisinin bile güldüğü yazıları yazsın...

Süha Bozkurt, algı çalışması yapsın...

"Bu kulübün taraftarı Cemalettin Sarar'a, Kemal Unakıtan'a küfretti, hiç olmazsa Nabi Avcı'ya (şimdilik) küfretmiyorlar mı" diyeceğiz?

Bu kulübe hiç katkısı olmayan kişilere tek laf etmeyelim, ama bu kulübe zamanında yapmadığını bırakmayanlara demediğimizi bırakmayalım!

Bir karar verelim...

Eskişehirspor'a kaynak mı arıyoruz, Eskişehirspor üzerinden siyaset yapıp, beğenmediğimiz, istemediğimiz siyasetçileri sigaya mı çekiyoruz!

Şu anda Eskişehirspor'a kimse para vermiyor, kimse sorunlarıyla ilgilenmiyor!

Bizden ötürü, bu huyumuzdan ötürü olabilir mi acaba!