Büyükerşen de 'dev işleri' AK Parti'nin yapacağını kabul etmiş!
Dünyanın en büyük, en uzun asma köprüsünün açılışının yapıldığı bir günde böyle bir yazı yazmak, ülkemiz için iyi mi, kötü mü bilmiyorum, ama yazmak zorunda kalmamın iyi olmadığını hissedebiliyorum!
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Meclisi'nde, Grup Başkan vekili Murat Özcan'ın nitelikli ve akılcı muhalefetinden bunalmış olacak ki, garip laflar etmeye başlamış.
Son günlerde URAYSİM başta olmak üzere öyle sözler söylüyor ki, "Boğaziçi köprüsüne itiraz eden CHP zihniyeti, hiçbir şey yapmadan siyaset yapmayı, iş yapanı küçümseyerek engellemeyi şiar edinmiş" sözünü hepimize hatırlatıyor.
Oysa belediye başkanı seçildikten sonraki 10 yıl içinde sürekli proje üreten, doğru ya da yanlış birçok yeniliğe imza atan bir kimliğe sahipti Yılmaz Büyükerşen. Demek, DSP'den, CHP'ye geçerken sadece parti değiştirmemiş, zihniyetinde de büyük değişiklik olmuş!
Baksanıza ilk 10 yılında AK Partili belediyelerle hizmet, proje yarışına giren Büyükerşen gitti, "Yapamayız, yapsak da kazanamayız, biz kimiz ki" demeye başlayan "CHP zihniyetli" Büyükerşen geldi!
Tıpkı 1960'larda "Biz kimiz ki otomobil üretelim, üretmek yerine dışarıdan daha ucuza alırız" diyenlere nispet yapar gibi URAYSİM projesi hakkında da "Niye üretiyoruz? Dışarıdan daha ucuzunu alalım" diyor. AK Parti Grup Başkan vekili Murat Özcan'ın, "Bir dolu yatırımcı, URAYSİM'in hayata geçmesini bekliyor" sözünü duymazdan gelmek için elinden geleni yapıyor, ama nafile!
Bir sonraki konuda, içinde gizlediği gerçeği açık ediyor adeta!
***
Hükümet, biliyorsunuz, Sarıcakaya yolunu yapmaya başladı. Bu yolun inşaatı, ağır aksak da olsa devam ediyor. O bölgelerde yol yapmak çok zor ve pahalı bir iştir. Ama yapılırsa büyük hizmet olur...
Başkan Büyükerşen'e, "Hükümet Sarıcakaya yolunu yapıyor, öbür taraftaki Sakarıılıca-Mihalgazi yolu da sizin bölgeniz. Bu yolda iyileştirme yapacak mısınız?" diye soruyorlar...
Büyükerşen, büyük bir 'gol pası' almış futbolcu edasıyla, "Bu yolu yapmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Hükümetiniz buraya tünelli, viyadüklü güzel bir yol yapsın" demeye getiriyor konuyu...
Amaç belli tabii ki...
İşi yokuşa sürmek, Eskişehir'in parasını koruyormuş gibi yaparak, sorumluluğu üstten atıp işten kurtulmak...
Bu duruma ilk tepkiyi AK Parti İl Başkan yardımcılarından Hasan Burgaz gösterdi: "En son yapılan Büyükşehir Meclisi toplantısında, Sarıcakaya ve Mihalgazi yolları için tünel açılarak yapılması yönünde fikir beyan ediyor. İşin ilginç olanı ise bu öneri; 20 yıldır şu şehirde tek bir köprülü kavşak ve tek bir alt geçit yapmayan Belediye Başkanı diyor!.."
Hasan Burgaz haklı...
Eskişehir'e son yıllarda yapılan ne kadar köprü ve tünel varsa hepsini AK Parti hükümetleri yaptı. Başkan Büyükerşen bu işe o kadar alıştı ki, şimdi yenilerini istiyor anlaşılan...
Demiryolu'nun yer altına alınma işini Hükümet yaptı, Büyükerşen üstüne kondu, yandaşlarına "Hoca ne güzel de demiryolunu yer altına aldı" diye konuşturttu...
Çevre yolu bat-çıklarla donatıldı, Başkan Büyükerşen bunları bir güzel seyretti...
Şehrin çeşitli yerlerine trafiği rahatlatmak için bir dolu köprü yapıldı, Büyükerşen bunlara bağlantı yolu bile yapmadı...
Neyse...
Hasan Burgaz'ın bu isyan dolu tweet'ine AK Parti İl Başkan yardımcılarından Pınar Turhanoğlu Gücüyener öyle bir tepki verdi ki, işte yukarıda bahsettiğimiz "iş yapan/yapmayan" ayrımı kabak gibi çıktı ortaya: "Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı, 'yaparsa AK Parti yapar' diyor mealen..."
AK Partili hükümetlerin yaptığı, köprü, tünel, baraj, otoyol, demiryolu ve benzerlerini görünce böyle bir yolun ancak AK Parti tarafından yapılabileceğini düşünüyor olamaz mı!
Uzun lafın kısası...
Zihni Çalışkan, Murat Özcan, Hasan Burgaz, Pınar Turhanoğlu Gücüyener ve diğer AK Partililer, Yılmaz Büyükerşen'e biraz olsun iş yaptırmak için didinip duruyor, Başkan Yılmaz Büyükerşen, "Hayır, hiçbir iş yapmayacağım, yapmayacağım da yapmayacağım" diye direnip duruyor...
Eeee haklı adam!
Son 12 yıl hiçbir iş yapmadan iki kez seçim kazandı, yine hiçbir iş yapmasa da kazanır, ne var bunda!
İnsanlar nasılsa Kemal Kılıçdaroğlu'nun tabiriyle 'tıpış tıpış gidip oy verecek'...
Ne yani, vermeyecek mi?