Çarşı esnafı ciddi sıkıntılar içinde
Eskişehir’in tanınmış işadamlarından Ferhat Alkara ile pandemi sürecinin ekonomiye ve Eskişehir’e etkilerini, Eskişehir esnafının durumunu, 2021 için beklentileri değerlendirdik. Alkara ile altın piyasasındaki yeni dönem tahminlerini de...
Eskişehir’in tanınmış işadamlarından Ferhat Alkara ile pandemi sürecinin ekonomiye ve Eskişehir’e etkilerini, Eskişehir esnafının durumunu, 2021 için beklentileri değerlendirdik. Alkara ile altın piyasasındaki yeni dönem tahminlerini de konuştuk.
2020 yılında hem Türkiye’de hem de dünyada ekonomiye pandemi damgasını vurdu. Eğer pandemi olmasaydı, dünya ekonomisinde nasıl gelişmeler yaşanmasını bekliyordunuz? Muhtemelen nasıl bir ekonomik tablo bizi bekliyordu?
Ferhat Alkara: Öncelikle etkisini sürdürmekte olan salgın sebebiyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hasta yataklarında şifa bekleyen hastalara şifalar diliyorum. Eğer pandemi olmasaydı dünya ekonomisinde 2020 yılının uzun vadeli bir toparlanma döneminin ilk aşaması olması bekleniyordu. Ancak maalesef yaşadığımız bu salgın, ekonomik anlamda küresel kilitlenmelere neden olup, iyimser beklentilerin boşa çıkmasına yol açtı.
Salgının Türkiye ekonomisine etkileri sizce nasıl oldu?
Salgın karşısında kısıtlama önlemleri sonucunda belirli sektörlerde faaliyetin ciddi azalması ya da tamamen durması söz konusu oldu. Bu durum özellikle istihdam kaybı ve uzun dönemli işsizliğe, zarar görmüş ve toparlanması zaman alacak işletmelere, zayıflamış üretime, ticaret ve yatırım ağlarındaki gerilemeler gibi birçok olumsuzluğa yol açtı.
Temennim yeni kararların da alınması
Salgın başladığından beri Türkiye genelinde ekonomiyi canlı tutmak adına da birçok karar alındı. Bu kararlardan olumlu ve olumsuz gördükleriniz nelerdir?
Ekonomiyi canlı tutmak adına alınan her kararın, ekonomimize şüphesiz olumlu getirileri oldu. Özellikle yaz aylarında normalleşme adına alınan kararlar ekonomiye biraz hareketlilik kazandırsa da şu dönemde yeniden bir durgunluk yaşandığı bir gerçek. Kararlar ile ilgili olumsuz eleştirebileceğim bir husus yok ancak temennim biraz daha derinleştirilerek yeni kararların alınmasıdır. Örneğin 14 günlük ya da 1 aylık tam kapanmanın etkili olacağı kanaatindeyim, ancak tabi bu süreçte işletmelerin giderlerinin karşılanması gereklidir. Zor olabilir ancak Devletimizin bunun altından kalkabileceğini düşünüyorum.
Önceki yıllarda görülmemiş bir durgunluk
Pandemi sürecinde Eskişehir’de de çok sayıda esnaf hayata geçen zorunlu yaptırımlardan etkilendi. Aylardır süren bu süreçte Eskişehir esnafının ve çarşının şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yaşanan durağanlık hangi aşamada?
Pandemi sürecinin başında bizler de tedbirler kapsamında geçici bir süre mağazalarımızı kapattık. Sonrasında bir süre ise belirli günlerde faaliyet göstermeye başladık. Bu süreçte cirolardaki düşüş, ancak düşüşe rağmen giderlerin yükümlülüğü esnafın ticaretlerinde çok sıkıntılar yaşamasına sebep oldu. Düğün sezonu ve gurbetçi vatandaşlarımızın ülkemizi ziyaret ettiği dönemler çarşı esnafının en çok haraketlilik yaşadığı zamanlardır. 2020 yılında bu süreci önceki yıllara kıyasla görülmemiş bir şekilde durgun geçirdik. Dolayısıyla çarşı esnafının şu anki durumunun ciddi maddi sıkıntılar içerisinde olduğunu söyleyebilirim.
Eskişehir özelinde, yerel yönetimlerin Eskişehir ekonomisine ve esnafına yönelik gerekli tedbirleri ve destekleri hayata geçirdiğini düşünüyor musunuz? Esnafın beklediği ek destekler veya talepler nelerdir?
Eskişehir’de belediyelerimiz, mülkiyeti ve tasarrufu kendilerine ait iş yerlerinde kiracı olan ve tedbirler kapsamında faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan esnaftan bu süreçte kira ödemesi almadılar. Zorda kalan esnafa ve kapanan işyerlerinde çalışan emekçilere erzak ve yardım kolileri dağıtarak destek oldu ve olmaya devam ediyorlar. Yetkileri ve imkanları dahilinde sadece esnafımıza değil, pozitif veya temaslı olduğu için karantinada olan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın karantina süreleri boyunca sıcak yemek ihtiyaçları Büyükşehir Belediyesi Aşevi tarafından karşılanıyor.
Altın en güvenli yatırım aracı
Piyasada insanlar birikimlerini ya dövize ya da altına yatırım yaparak güvende tutmak istiyorlar. Ancak piyasada aktörler dövizin güvenli bir yatırım aracı olmadığını, altının tercih edilmesi gerektiğini söylerler. Altın neden güvenli bir yatırım aracıdır?
Yıllar ortalamasına bakılınca altının en fazla kazandıran meta olduğu açıkça görülmektedir. Altının neden güvenli olduğunu eskilerden bir örnekle açıklamak gerekirse; savaş zamanlarında kağıt değer kazanmazken altın her zaman değerini korumuştur. Ayrıca ülkelerin zenginliklerini Merkez Bankası’nda var olan altın miktarları belirler. Dolayısıyla altın her zaman tercih edilen ve en güvenli yatırım aracı olarak yerini korumaktadır.
Salgının etkileri kalktıkça altında düşüş yaşanabilir
Bu süreçte altın fiyatlarında da büyük dalgalanmalar yaşadı. Kuyumculuk sektörünün içinde biri olarak altındaki son durumu ve altın piyasasının geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandemi sürecinde altın fiyatlarında öngörülmeyen bir artış yaşandı. Küresel bir mücadele verdiğimiz salgın sürecinde tüm dünyada tam ya da kısıtlı kapanmaların yaşanması, otomobil fabrikalarından tutunda birçok büyük işletmenin üretiminin durması sonrası altın haliyle daha kıymetli bir yatırım aracı haline geldi. Biliyoruz ki bir ürünün değerinin belirlenmesinde arz ve talep dengesinin etkisi büyüktür. Dünya genelinde Altın maden ocaklarının kapalı olması, arzın düşük olmasına, ancak buna karşın altına talebin yüksek olması, arzın talebi karşılayamamasına sebep oldu ve altının fiyatını yüksek oranda arttırdı. Sonraki süreçte ise tüm dünyada aşının uygulamaya geçmesi ve yarar sağlaması ile birlikte salgının olumsuz etkileri azaldıkça ve normalleşme sürecine girilmesiyle altın piyasasında sert düşüşlerin yaşanabileceği olasıdır.
Söğüt’teki rezervin daha da geniş olabileceği kanısındayım
Son olarak Bilecik’teki maden sahasında 6 milyar dolarlık altın rezervi bulunduğu açıklandı. Bu durumun altın piyasasına ne gibi etkileri olacaktır?
Bilecik'teki maden sahasında bulunan 6 milyar dolarlık altın rezervinin önümüzdeki iki yıl içinde işleneceği söylenmektedir. Piyasaya 6 milyar dolar bir girdi sağlaması Türkiye ekonomisi için küçük bir meblağ da olsa elbette katkısı olacaktır. Ama tablonun geneline bakarsak Bilecik Söğüt çevresinde bu rezervin daha da geniş olabileceği kanısındayım. Muhakkak bununla ilgili gerekli araştırmalar yapılmaktadır ve altın piyasasına daha olumlu etkisi olacaktır.
Ferhat Alkara kimdir?
1978 yılında Eskişehir’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Eskişehir’de tamamladı. Ticaret hayatına, dedesi Bahri Alkara'nın kuruculuğunu yaptığı, babası İbrahim Alkara ve amcası Taner Alkara'nın farklı bir boyuta taşıdığı Alkaralar Sarraflık Kuyumculuk Madencilik San. Ltd. Şti.'nde daha öğrenim gördüğü zamanlarda başladı. Halen şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesidir. Aynı zamanda üniversite eğitimini de sürdürmektedir.
İş yaşamı dışında Eskişehir'deki birçok sivil toplum örgütlerinde de sosyal projelerde görev aldı. Bu doğrultuda, Eskişehir Genç İşadamları Derneği üyeliği, sonrasında Eskişehir Genç İşadamları Derneği başkanlık görevini üstlendi. Eskişehir Huzur Sevenler Derneği, Kuyumcular Odası, Avcılar Klubü, Eskişehir Ticaret Odası 25. Meslek Grubu Komite üyeliği, Eskişehir Ticaret Odası 25. Meslek Grubu Meclis Üyeliği yapan Alkara, halen Eskişehir Spor Yönetim Kurulu Üyeliği görevine devam etmektedir.
Alkara, kendi arazileri üzerinde ‘Doğal Tarım Uygulamaları’ üzerine çalışmalarla birlikte ‘Hububat’ ticaretiyle de meşgul olmaktadır.
Evli ve iki kız babası olan Alkara, iyi derecede İngilizce bilmektedir.