Devlet burada! ABD’ye de gemisine de gerek yok
Neredeyse tüm dünya Türkiye’de yaşanılan afetin büyüklüğüne şiddetine dikkat çekiyor.
Tarif edilemez duyguların, acıların içindeyiz.
2. depremi kimse beklemiyordu, işleri sarpa sardıran da o oldu.
Devlet de millet de büyük sınavdan geçiyor.
“Asker nerede” diyordu birileri. Elbette bu soruyu soranların birçoğu kötü niyetlerle sormuyordu bu soruyu.
Duygular birbirine girdi, akıl yürütecek bir vaziyette değiliz elbet.
Binlerce enkaz altında kalan canı nasıl çıkartırız, kurtarırız derdimiz bu.
Atışmayalım, boş verin siyaseti, siyasetçiyi, topyekûn birlik olalım kavgadan uzak duralım.
Fakat bir gerçek var…
Türkiye’nin yaşadığı bu acı ve tarif edilemez duruma karşı teyakkuzda bekleyen ülkeler var!
İşte bu yüzden boş verin siyaseti, politikayı, kavgayı diyorum
Pentagon bir açıklama yaptı: “George HW Bush uçak gemisi Türkiye’ye gidiyor”.
Bu uçak gemisinin üzerinde 85 savaş uçağı, elektronik harp uçağı, uçan radar ve helikopter var. 3.500 kişilik mürettebatı ve taşıdığı uçaklara ek olarak birlikte hareket eden savaş gemilerinde ise ayrıca 2.500 kişilik mürettebatı olduğu için tam bir "yüzen ordu" denebilir.
Bu gemi Türkiye’nin “olası ek destek” talebini karşılamak üzere yola çıktı. Yani Türkiye Devleti bu ek destek talebinde bulunmazsa geminin ülkemize giriş yapma ihtimali yok.
Bu savaş gemisinin ismi, Evanjelist destekçisi olan eski ABD başkanı baba George Herbert Walker Bush'tan geliyor.
ABD’nin Nevada eyaletinde 2002 yılında bir tatbikat düzenlendi.
“Millenium Challenge-2002” tatbikatı. Bu tatbikata Türkiye dışındaki birçok NATO üyesi ülke davet edildi.
Tatbikat unsurları dikkat çekiciydi. Tatbikatta spesifik olarak belirlenen unsurlar bir ülkeyi 96 saat içerisinde işgal etme planıydı.
Tatbikattaki hedef ülke; iki kıtada konuşlu, bazı deniz yolu ve boğazların kontrolüne sahip, Akdeniz’deki bir ada ülkesi ile sorunlar yaşayan bir ülke.
Tatbikatın diğer akış şemasına göre işgal edilecek ülkede önce “bir yıkım” meydana gelir. Bu yıkım deprem, ekonomik veya başka birtakım bir ulusu topyekûn etkileyen bir yıkım…
Ardından uluslararası mahkemelerin de devreye girmesi ile birlikte o ülkenin sınırları aleyhinde birtakım kararlar alınır. Ardından yakınındaki bir ada abluka altına alınır ve 96 saat içinde işgal başlar.
Evet, komplo teorisi diyeceğinizin farkındayım ama demeyin!
Zira yanıbaşımızda Yunan’a konuşlanmış, Doğu Akdeniz’de cirit atmaya çalışan ABD ve müttefikleri yok değil mi?
Bunları söylediğimde “şu acılı günlerde bunu mu düşüneceğiz, milleti paniğe sevk ediyorsun” diye yorumlarda bulunanlar var.
Ne paniği arkadaş?
ABD uçak gemisi Türkiye’ye geliyor, 2002 yılındaki tatbikat ortada.
Ben bilmeyen varsa, ABD’yi ve türevlerini tanımayan varsa bilsin, tanısın diye bunları yazıyorum, çiziyorum.
Sen paniğe sevk oluyorsan banane!
Adamlar yüz yıllık planlarla hareket ediyor, sabırla her süreci işlemek için fırsat kolluyor.
Senin başında devletin var, güvenmeyip panik oluyorsan banane.
Benim bildiğimi, yazdığımı devletin bilmediğini mi sanıyorsun?
Benim bildiğim, devletin bildiğinin yanında toz tanesi etmez…
Ben, sen bil diye anlatıyorum.
Sen bil ki!..
“Depremde askerler kışlasında ne bekliyor, ne yapıyor” sorma diye yazıyorum.
Senin ülkenin topraklarına birileri, “vadedilmiş” toprak diyor, o hırsla bakıyor.
Devlet olarak da millet olarak da büyük bir sınavdan geçiyoruz.
Allah ne bu millete, ne bu devlete zeval getirmesin.