Durum o kadar da ümitsiz değil
medyamidas.com'da, ne kadar mutluyum ki yeniden "Editör" olarak sizlerin karşısına çıkarken, uzun süre sonra yazacağım bu yazımda neden bahsetsem diye çok düşündüm...
Bir sürü mevzu var aklımda karar veremedim...
Gazetecilik hayatımı, bu mesleğe nasıl başladığımı, o yılların nasıl geçtiğini, hatalarımı, sevaplarımı düşündüm...
Gazetecilik, medya, bilgi, enformasyon... Pandemi ile savaştığımız bugünlerde bunlar ne kadar da havada kalmaya başladı değil mi?
Giderek daha hızlı bir hayat döngüsü ve bilgi akışı içinde kaybolup gidiyoruz...
Daha çok şey okuyoruz, görüyoruz, biliyoruz, öğreniyoruz... Ama sanki hiç konuşmuyoruz, bunları tartışamıyoruz.
Ve medyada yaşananlara şaşırıyoruz...
Ama neye şaşırdığımızı veya şaşıracağımızı da tam bilmiyoruz.
Berat Albayrak'ın istifasının "mainstream" medyada 24 saat sonra haber olabilmesine şaşırıyoruz, ama Kalabak suyu skandalının Eskişehir'de günlerce görmezden gelinmesine şaşırmıyoruz... Veya da tam tersi... Değil mi?
Kutuplaşıyoruz, ayrışıyoruz, ama bir türlü gözümüzün önünde olanları göremiyoruz, o kafamızdaki kalıpları yıkıp bakamıyoruz...
Konuşuyoruz da, konuşuyoruz, ama dinlemeyi bilmiyoruz...
Biliyorum ki birçok insan ümitsizlikle bakıyor bu duruma... Hem Eskişehir'de hem de dünyada... Azınlık sanıyor kendisini...
Bense ümitsiz değilim o kadar...
Prof.Dr. Nabi Avcı'nın o ünlü "Enformatik Cehalet" kitabının sonunda bir söyleşi bölümü vardır... Nabi Avcı, "Artık bilginin mahiyeti üzerinde tartışmayı lüzumsuz görmeye başladılar. De facto, bilginin ne olduğunu kendilerinin tayin edebileceğine inanıyorlar" der...
Söyleşiyi yapan sorar: "Durum o kadar ümitsiz mi?"
Nabi Avcı, "Bunları hala konuşabildiğimize göre o kadar da ümitsiz değil. Dünyanın her yerinde bazı insanlar bu soruları halen sorabildiğine göre, ümitsiz değil... Milyonlarca insan dua ederek, şiir yazarak, roman yazarak, film çevirerek, aşık olarak, yeni teoriler icat ederek, eski teorileri çürüterek, yani bir şekilde yolunu bulup dijital kodlamaya yan çizerek direnebildiğine göre, durum o kadar da ümitsiz değil demektir"
Bence de, halen konuşabildiğimize göre, durum o kadar da ümitsiz değil...