'Hançerle vefasızlık' Kılıçdaroğlu'na bir şey hatırlatıyor mu?
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti. Kılıçdaroğlu'nun kurultaydaki konuşmasında "Sırtımdan hançerlendim" sözleri de çok konuşuldu, ki bu sözler bir yazımı bana hatırlattı. 28 Ağustos 2023 tarihindeki "Kılıçdaroğlu en büyük hatayı Önder Sav'ı harcamakla yaptı..." başlıklı yazım...
Sayın Kılıçdaroğlu'na da hatırlatmak amacıyla sizlerle yeniden paylaşmak istedim...
***
"Kılıçdaroğlu en büyük hatayı Önder Sav'ı harcamakla yaptı...
"Teker kırıldıktan sonra arabaya yol gösteren çok olurmuş" diye bir söz vardır..
Bu sözü hayatımızın her alanında yapılan yanlışlardan sonra nedamet duygusunu da içine katarak genellikle öğüt vermek için kullanırız.
Genellikle de havada kalmaya mahkum bir nasihat şeklinde de yorumlayabiliriz.
14-28 Mayıs seçimlerinden sonra millet ittifakının neredeyse bütün ortakları (DP hariç) oyun kurucu partiye, CHP'ye demediklerini bırakmıyorlar, devamlı didikliyorlar.
Hani bir zamanlar Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü açan lider olarak Deniz Baykal suçlanmıştı ya, korkarım bir süre sonra İYİ Parti ve diğerleri'nin önünü açtı diye Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçlayacaklar.
İttifak ortaklarının bu kadar tahrik, saldırı ve gelişi güzel davranışları karşısında Kılıçdaroğlu’nun cevap vermemesi ve ortaklarına tarizde bulunmaması takdire şayandır.
Biz asıl konumuza dönecek olursak; CHP'de bugün yaşanan sıkıntıları ve sancıları en güzel özetleyecek veciz sözü değerli devlet adamı ve CHP'nin unutulmaz genel sekreteri Önder Sav söylemiş..
"CHP'de her yere seçilebilirsiniz ama delege seçilemezsiniz"
CHP'de son yapılan delege ve ilçe kongreleri belediyelerin örgütleri dizayn etmeye devam ettiğini göstermiştir.
Partinin yolunu, adresini bilmeyenlerin delege ve yönetici seçildiği ortamda Kılıçdaroğlu değişse ne fark eder değişmese ne farkeder...
İşte şimdi esas başlıktaki yere dönelim...
Kemal Kılıçdaroğlu malumunuz SSK Genel Müdürü olarak emekli olduktan sonra örgütlerde hiçbir emek sarf etmeden, partinin tozunu toprağını yutmadan milletvekili ve grup başka vekili yapıldı. O sırada bir televizyon programında laf ebesi Melih Gökçek ile yaptığı karşılıklı programda soğukkanlı duruşu ve konulara hakimiyeti ile temayüz etti.
Daha sonra Deniz Baykal'a kurulan bir video kaseti kumpası neticesinde Önder Sav’ın dik duruşu,bizim de Kurultay Delegesi olarak oy verdiğimiz genel kurulda CHP genel başkanlığına seçildi.
En büyük şansı Önder Sav gibi olağanüstü donanımlı, dürüst, mert, sevilen sayılan bir parti büyüğü ile çalışacak olmasıydı.
Önder Sav’ın orada olmasından rahatsız olanların çevirdiği entrikalardan dolayı kendisine o aşamada en büyük desteği veren genel sekreterine sahip çıkmayarak aslında kendi ayağına sıkmış oldu.
Kılıçdaroğlu partiye genel başkan olduğunda muhtemelen mahalle delegesi seçimi nasıl yapılır bilmiyordu. Örgütleri tanımıyordu, kişileri tanımıyordu. Bilmediği o kadar çok şey vardı ki Önder Sav onun mumla arayıp bulamayacağı bir çınardı.
Nitekim CHP'nin özellikle Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri partili olduğu bile tartışılan isimlerle ama bilerek ama bilmeyerek dolduruldu. O kadar çok isim değişikliği oldu ki bizim bile dışarıdan başımız döndü. Halbuki Edirne’den Ardahan’a kadar bütün örgütlerin başkanlarının ve bazı yöneticilerinin isimlerini ezbere bilen bir Önder Sav'ı’ı iç dünyasında kimbilir ne kadar çok aramıştır.
Önder Sav gibi bir duayen olsaydı bu 100 yıllık partide en azından kimlik arayışı olmaz, yeni CHP, eski CHP saçmalıkları yaşanmazdı.
Bugün 60 yıllık ve partinin her kademesinde görev yapmış ve kurultayda oy verdiğim genel başkanım için hem üzülüyorum hem acıyorum... O kadar yalnız ki şu anda..."