Türeci ve Şahin'e Liyakat Nişanı takdim edildi
Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech'in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin'e Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından Almanya'nın en büyük nişanı olan Liyakat Nişanı'nı takdim edildi.
Almanya’da korona virüse karşı Avrupa’da ilk aşıyı geliştiren biyoteknoloji şirketi BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci’ye ve Uğur Şahin'e Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından Liyakat Nişanı takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Özlem Türeci ve Uğur Şahin'e Liyakat Nişanı'nı takdim töreninde gerçekleştirdiği konuşmasına İrlanda asıllı yazar Oscar Wilde'nin " Gelecek, fırsatları ortaya çıkmadan önce fark edenlere aittir” İfadeleri ile başladı. Yaklaşık 2,5 yıl önce cesur bir öngörü ile uzmanların dikkatini çektiklerini vurgulayan Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, “RNA teknolojisinin bir pandemide hızlı bir şekilde aşı geliştirilmesi durumunda kullanılabileceğini beyan ettiniz” ifadelerini kullandı.
“Öngörünüzü bilgi ve keşif ruhuyla birleştirdiniz”
Frank-Walter Steinmeier, Şahin ve Türeci'nin o dönemler araştırmanda kanser tedavisine odaklandıklarını ifade ederek, “Şirketiniz Biontech henüz bir ürün piyasaya sürmemişti. Ve neredeyse hiç kimse bir salgın düşünmedi. Ardından korona virüs salgını yayıldı, ve daha Avrupa'ya ulaşmadan önce, ikiniz virüsü içerecek ve hayat kurtaracak bir aşı geliştirmek için ‘Işık Hızı' projesine başlattınız. Geçen yıl Ocak ayı gibi erken bir tarihte, siz ve meslektaşlarınız üzerinde gece gündüz çalışıyordunuz. Almanya'da birçok insanın hala el sıkıştığı, birbirlerine sarıldığı ve kaygısız bir hayat sürdüğü bir zamanda Çin'in Wuhan kentindeki virüs salgınının bir salgına dönüşeceğini öngörmekle kalmadınız. Öngörünüzü bilgi ve keşif ruhuyla birleştirdiniz ve onlarca yıllık araştırmanızın deneysel yaklaşımının bir aşıya yol açacağını fark ettiniz” dedi.
“Aşının uyruğu yoktur ne Alman ne Türk ne de Amerikan”
“Ortaya çıkmadan önce ihtimali gördüler ve gerçekten çok ihtiyaç duyulan aşıyı ışık hızında geliştirdiler” diyen Almanya Cumhurbaşkanı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Çığır açan keşfiniz insan hayatını kurtarıyor, geçim kaynaklarını kurtarıyor, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta kalmamızı sağlıyor. Aşı olan kişiyle birlikte, günlük hayata, özlediğimiz hayata ve sevdiğimiz insanlara doğru küçük bir adım atabiliyoruz. Eminim ki, bu zamana kadar bu Saray benzer bilimsel başarı gösteren birini onurlandırmamıştır. Sevgili Doktor Türeci, sevgili Profesör Şahin, ikiniz de bir şeyler yapmanın sizin göreviniz olduğunu düşündünüz. Bir şeyler yapabileceğinize inandığınız , başarılı oldunuz. Her zaman şüphe duymak için sebepler vardır. Ama sizler tutkuyla, bilimsel hırs ve özveri ile hareket ettiniz. Bir şeyden çok daha fazlasını en önemli şeyi yaptınız. Covid-19'a karşı ilk etkili aşıyla çığır açan buluşu geliştiren Mainz'deki küçük, yenilikçi ve hızlı BioNTech şirketiniz oldu. Dünyadaki birçok insan performansınızı ‘aşı başarısı' olarak nitelendiriyoruz. Sizleri en iyi araştırmacı bilgi kahramanları ve hatta bir dünya kurtarıcısı olarak tanımlıyorlar. Birçoğu, keşfinize bir milliyet kazandırmak için başarınızı toplamaya çalıştı. Ancak aşının uyruğu yoktur ne Alman ne Türk ne de Amerikan. İnsanlar birlikte özgürce ve saygı içinde çalışırlarsa, birbirleriyle siyasi, sosyal ve kültürel sınırların ötesinde yeni şeyler yapmaya cesaret ederlerse, iyi bir şeyler büyük şeyler yapabilirler”
“Geliştirdiğiniz bu aşı insanlığa bir hizmettir”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Sizler bunu başardınız ve tüm dünyadaki insanlar için bir örnek oldunuz. Bilim adamları olarak, her ikiniz de olağanüstü performans gösterdiniz. Geliştirdiğiniz bu aşı insanlığa bir hizmettir. Bu yüzden bugün buradayız. Madalya ile olağanüstü şeyler başarmış insanları onurlandırıyoruz. Hayatınızı ve şahsiyeti görevine tamamen adamış hayatla işin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu sizin gibi insanla için laboratuvar testi arasında kısa ama hoş bir mola olmuştur. Aşının keşfi ve geliştirilmesi yalnızca bireysel bilim adamlarının performansına dayalı olmadığı gibi sizin kadar seçkin bilim adamlarının keşif ve geliştirme, uluslararası bir araştırma topluluğunun sonucu olması bilim dünyasında, kendi başına harika bir anlam taşıyor” açıklamasını yaptı.
“Karanlıkta ışık aydınlanıyor”
Törende ilk sözü alan Türeci, Liyakat Nişanı'na layık görülmelerinden büyük onur duyduklarını söyledi. Geliştirilen aşıya birçok bilim insanın katkısının olduğunu belirten Türeci, araştırmacı ekibin çalışması olmasaydı aşının oluşumu yıllar olacağını ancak uluslararası işbirliğiyle aşının geliştirilmesinin 11 ay sürdüğünü dile getirdi. Covid-19'a karşı aşının geliştirmesine katkısı olanlara teşekkür eden Türeci, “Başarı ancak hep birlikte hareket edince elde ediliyor. Bu çalışma ile bunu başardık" dedi. Bu dönemde uluslararası çabayla pek çok başarıya imza atıldığını vurgulayan Özlem Türeci, salgının resmi olarak açıklanmasından sadece 12 ay sonra birçok aşının geliştirildiğini ve aşı kampanyaların başlatıldığını sözlerine ekleyerek, “Karanlıkta ışık aydınlanıyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Uğur Şahin ise Liyakat Nişanını, geçen yıl gösterilen başarılarının takdiri ve onuru olarak gördüğünü söyledi. Zor bir yılın geride bırakıldığını vurgulayan Şahin, "Kontrol edilmesi daha zor olan bir virüs türünün neden olduğu salgının üçüncü dalgasının içindeyiz. Aşımızın yeni virüs türüne karşı etkili olduğunu biliyoruz. Güçlerimizi birleştirerek üçüncü dalganın bizim moralimizi bozmasına izin vermemeliyiz. Çünkü neler yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bunu, birlikte yaparsak başarılı oluruz” dedi. Yolun üçte ikisine geride kaldığını belirten Şahin, aşı isteyen herkesin yaz sonuna kadar en az bir doz alabilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ve bunu da tüm aşı geliştiricileriyle birlikte gerçekleştirilebileceğinden emin olduğunu sözlerine ekledi. Aşılamanın hızlandırılması için pragmatik olunması ve hiçbir aşı dozunun israf edilmemesi gerektiğini vurgulayan Şahin, salgınla ile mücadelede alınan tedbirlere uyulması gerektiğini dile getirdi.