Hayata detoks molası
Merhabalar sevgili dostlar... Sizlere hitap ederek başlamak ve karsımdaymışçasına sizlerle sohbet etmek, yeri geldiğinde dertleşmek inanın çok iyi geliyor.
Yazdıklarımın ardından yaptığınız geri dönüşler olmasaydı muhtemelen şu anda bu satırları yazmıyor olurdum.
Kendimi bildim bileli (yaklaşık olarak ortaokul zamanlarına tekabül ediyor.) mütemadiyen yazarım. İlkokul yıllarında günlük tutarak, ardından derslerde deneme yazarak devam eden bu süreç lise de "Kitap" isimli okul gazetesinin editörlüğünü yaparak ve ufak tefek yazılar yazarak tutku haline geldi.
İlk kez üniversite de internet gazetesinde yazmaya başladım, fakat gazete belirli bir zaman sonunda kapandı. Aslında çok çekinirim yazılarımı yayınlamaya. İlk gençlik zamanlarımda (vayy be hep bu cümleyi kullanmak istemişimdir) yazdığım yazılar bir talihsizlik sonucu çalınmış ve blog sitesinde yayınlanmıştı. Hayatta net olarak hatırladığım ilk kazık desek yalan olmaz. Netice itibariyle çöp oldu tüm yazılanlar.
Bunun yanında lise yıllarında başlayan ve artık ortalama 500 yazıyı aşan kitabımı da hali hazırda belki de bu sebeple hiç bir yerde yayınlamadım. Sınavlar, işler, güçler derken erteleye erteleye bu günlere geldik.
En son yazdığım yazımda, KPSS iptal edildi demiştik.
Bunun üzerine onlarca mesaj aldım hatta bazı hikâyeleri yazacağımı söyledim. Fakat 1.5 ay sonra tekrar sınavın geldiği zamana dek ne başladığım yazıyı bitirebildim ne de çalışabildim. Şimdi ise tüm bu erteleme hastalıklarına çözüm olmasa da bir tedavi olabilecek "Hayata Detoks Molası" verme hevesimle karşınızdayım.
Yine çuvalımda bir tomar karar ile sizlerleyim. Bilen bilir ben doğum günlerine çok önem veririm. Malum 21 Ekim de yaklaştı. Bugün doğum günüme tam bir ay kala yepyeni bir dünya açmak istedim kendime.
Bir ay boyunca uygulayarak hem ruhuma, hem zihnime hem de bedenime iyi geleceğini düşündüğüm şeyleri toparladım. Kendimi keşfedecek ve ruhani bir yolculuğa çıkacağım. Öncelikle bazı sağlık problemlerimi atlatsam da bir kısmı devam ediyor. Bunlarla ilgili kontroller devam edecek. Kortizon, stres, sağlıksız ve yağlı yiyecekler derken ömrümde ilk defa 87,5 kiloyu gördüm. Dile kolay... Kadınlar kilolarını söylemezler hurafelerini bir kenara bırakıyorum çünkü bir ay sağlıklı beslenme kampına alıyorum kendimi. Sonuçları tabii ki sizinle paylaşacağım. Gelsin detokslar, diyet listeleri; gitsin baklavalar, börekler... Bu süreçte sizden ricam kimse beni tatlı, hamburger ve bilumum kalorili yiyecekleri yemeye çağırmasın. Evde yokuz.
Tabii bunu sporla da desteklemek lazım. Var kafamda bir şeyler bakalım. Daha çok tiyatroya gitmek, daha çok film izlemek istiyorum. Malum tiyatro sezonu da açılıyor. Çok sevdiğim nargileyi azaltmak da bu süreçteki hedeflerim arasında. En azından her günden, gün aşırıya…
Ruhsal meditasyon ve toparlanma için namaz kılmayı ve Allah'a yönelmeyi uygun gördüm. Her şeyi hatta yediğimiz yemeyi bile göstererek yediğimiz bir kuşakta ibadetimizi gizli yapmak öğütleniyor. Mademki teşvik ediyoruz insanları bir şeylere, kendi doğrularımızı gösteriyoruz. İbadetlerimizden de bahsetmekten çekinmemeliyiz. Allah izin verirse bu bir ay da beş vakit namaz alışkanlığını oturtmayı planlıyorum. Günlük on beşer dakikalık egzersizlerle yapılacak hızlı okuma kursuna yazıldım. Başlangıcı da özellikle bugüne ayarladım. Sonra şu yılan hikâyesine dönen yukarıda da bahsettiğim kitabımı baskıya girecek aşamaya getirmek istiyorum. Bol bol yazacak, bol bol okuyacağım anlayacağınız. Elbette tüm bunları yaparken işimi de aksatmamam lazım. Hal böyle olunca daha fazla zamana ihtiyacım olduğunu fark ettim. Hayatlarımızı bizleri izleyen gözler eşliğinde başkalarını gözlemleyerek yaşadığımız için çoğu zaman anları kaçırıyoruz. Bu sebeple sosyal medya detoksu yapmaya karar verdim. Doğum günüm olan 21 Ekim'e kadar sosyal medyadaki dükkânları kapatıyoruz sevgili dostlar. Umarım bu süreçte içsel yolculuğum başarılı geçer ve bomba gibi geri dönerim. Tabii ki döndüğümde bu bir aylık süreci konuşacağız. Sevgiyle kalın...
"Olur ya belki görüşemeyiz; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler."