Haydi duba tamam diyelim de, neden şimdi?
Şehrin nezih semtlerinden birindeki bir binanın önüne, yakınlarda sıra sıra dubalar konulmuş.
Yalnızca tek bir binanın bahçe hizasına.
Mahalle sakinleri, aynı sokak üzerindeki diğer binalara, aynı sitenin diğer bloklarının önüne, neden park etmeyi engelleyici dubalar konulmadığını sorguluyor.
Bu dubaların, neden pahalı mülklerin olduğu bu sokakta aynı hizadaki binalar içerisinde yalnızca bir binanın önüne konulduklarını.
Komşularının Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu bilenler, merak etmiyor olmalı.
Yine de insanlar "neden" diye soruyor.
"Yalnızca binanın önüne değil de her iki tarafa da park etmeyi önleyici dubalar konulmuş?"
Karşı yanda bir kafe ve market var.
Kafeye gelenler araçlarını sokağa park edemiyor.
Markete gelenler de.
Kendisi için ayrıcalık isteyen, komşularından ayrıcalıklı olduğunu düşünen belediye başkanını eleştirmiyor olabilirsiniz...
Peki, "neden şimdi?"... O konuda bir fikrimiz var mı?
Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı, uzun yıllardır şehrin en nezih semtlerinden birindeki lüks konutunda oturuyor.
Aynı sokaktaki benzer lüks konutlarda oturan komşuları park etmesin diye binanın önüne duba koydurmuş değildir.
Market de uzun süredir var.
Uzun süredir olmayan, yeni açılan, açıldıktan sonra da pandemi nedeni ile uzun süre kapalı kalan kafe oradaki değişiklik.
Sadece Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ikamet ettiği binanın önüne değil, kafenin önüne de dubalar konmuş.
Kafeyi işleten kişi, "benim işyerimin önüne duba koyun, gelen müşterilerim park edemesin" demiş olabilir mi?
Kafe sahibi, "benim müşterilerimin işyerimin önüne park etmemesi yetmez, işyerimin tam karşısına da hizalı dubalar koyun" demiş olabilir mi?
Bu ihtimallerin hiçbiri mantıklı görünmüyor. O zaman ne olmuştur? Bu dubalar yıllar yıllar sonra, tam da kafe açıldıktan sonra, oraya gelen müşteriler, kafenin önüne de o ünlü evin önüne de park edemesin diye konulmuş olabilir...
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı kafenin misafirlerinin ortaya çıkardığı hareketten, gürültüden, araçlarını park edip çekmelerinden rahatsız mı olmuş acaba, ne dersiniz?
Sadece tek bir kafe. Öyle içkili mekan falan değil, bar falan da değil, sadece bir kafe. Huzur mu kaçırmış?
Peki aynı Büyükşehir Belediye Başkanı “Barlar Sokağı” konusunda aynı şeyleri düşünmedi mi?
Vural Sokak ve civarında konutu olanları çoktan taşındı ya da kaçtı diyelim.
Kısa süre önce Kayıhan Sokak başta olmak üzere Odunpazarı İlçesinde de pek çok sokak “içkili yerler“ bölgesine dahil edildi. Burada talep edenlere içkili mekan açabilmeleri için ruhsat verilecek.
Her ne kadar ilçe belediye meclisinden geçmiş olsa da karar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı kendi partisinden olan meclis üyelerine olumsuz görüş beyan etmiş midir acaba, ne dersiniz?
Peki sonrasında şehirde ve bölgede yaşayanlar tarafından ciddi şekilde karşı çıkılan bu karara tepki verdi mi?
Hayır mı?
Siz kapınızın önüne dubalar çaktıramıyor olabilirsiniz, fakat o isteyince konulabiliyordur.
Komşuları için gerek duymuyor fakat kendi binası için gerek duyuyordur.
Kendisi için ayrıcalık talep ettiğini, bunun ayrıcalık olduğunu düşünmüyordur.
Belki bu ayrıcalığı hak ettiğini düşünüyordur.
Kendisi kafeden dahi rahatsız olabilir , fakat siz katlanmak zorundasınız?
Eğer sizi anlamayanları, sorunlarınızı paylaşmayanları, sokağa çıkmayanları, sokak sokak cadde cadde gezmeyenleri, evinize gelip bir bardak çay içmeyenleri seçerseniz evet, "katlanmak" zorundasınız...
Sorun yok, ama!
25 yıl katlanırsanız, katlana katlana alışır, kanıksar, her şeyi normal kabul edersiniz!