Hiçbir şey bilmiyorsan yanındaki İmamoğlu’na sor
Geçtiğimiz günlerde CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Kemal Gülhan koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti. Buradan ailesine başsağlığı ve sabır dileklerimi iletiyorum.
Kemal Gülhan’ın cenaze namazında doğal olarak mensup olduğu partiden tanıdıkları da vardı. En ön safta Ekrem İmamoğlu ve yanında bu yazıyı yazmama sebep olan Canan Kaftancıoğlu.
Canan Kaftancıoğlu’nu nasıl bilirdiniz?
Şahsen ben pek iyi bilmiyorum. Zira kendisi kaotik ortamlarda bulunmayı ve toplumun büyük bir çoğunluğunun kabul ettiği değerler üstünden sübliminaller yaratmayı seven birisi.
İslam dini ve değerleri ile ilgili attığı twitleri bilmeyenimiz yoktur. Gerçi çok zorda kalınca hemen siliveriyor kendisi attığı twitleri ama nafile…
Şimdi de cenaze namazında ön safta durmayı tercih etmiş.
Kimsenin dinini sorgulamak benim haddim ve görevim değil. Kim neye inanmak istiyorsa inanabilir. Fakat bu inançların değerlerine ve kurallarına saygı duymak gerekir.
İslam dininde kadının ve erkeğin aynı safta namaz kılması doğru değil.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Erkekle kadının aynı safta karışık namaz kılması dinimize uygun değil.
Cenazede ön safta erkeklerle bir arada olan Canan Hanım, İslam dini gereği namaz esnasında bir başörtüsü takmayı bile çok görmüş kendisine.
Hayır babası hafız olan ve bununla övünüp bir algı yaratmaya çalışan, Kur’an okumayı bilen ve hatta Eyüp Sultan Camii’nde Kur’an okuyan Ekrem İmamoğlu’nun Kaftancıoğlu’na nasihat vermemiş olması da biraz düşündürücü.
Sanırım Ekrem İmamoğlu’nun İslam dini anlayışında; kadın erkek aynı safta omuz omuza namaz kılabilir. Kadınlar namaz esnasında başörtüsü takmayabilir…
Kimyası bozulanlar simyada umut arıyor
Din ile siyaset birbirinden ayrılsın diyen zihniyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma namazlarına gitmesini eleştiriyordu.
Neymiş efendim insanların değer duygularıyla oynuyormuş Erdoğan…
Bunu söyleyenler de başörtüsü takan kadınları ‘’cahil’’ olarak nitelendirenler. Başörtüsü takmış bir kadının ‘’özgürlüğünü’’ kaybettiğini söyleyenler.
Gel gör ki bu insanlar şimdi cenaze namazlarında samimiyetsiz, doğruluk duygusunun yüzlerine vurmamış bir betimlemesi ile kameralara haberleri yokmuş gibi poz veriyor.
Dedim ya kimyaları bozulunca simyaya başvurup deneme-yanılma yöntemine başvuruyorlar.
Sanıyorlar ki Kur’an okuyunca, cenaze namazlarında poz verince iktidar olabilecekler…
Valla iş namazda, dinde, Kur’an’da değil, zekada…
Bu işin matematiğini de söylemiş oldum. Zeka…
Canan Kaftancıoğlu ve aforizmaları
Dün dini ritüellere boğulmanın mantıksızlığından yakınan ve kendisine vasiyet olarak cenazesinin sokaktan kaldırılmasını isteyen Kaftancıoğlu, bugün cenaze namazlarında erkeklerle omuz omuza poz veriyor.
Kim bilir belki fikirleri değişmiştir.
Bilemiyorum…
Değişmediyse de ne işi var cenaze namazında?
Ama kafamda bir soru var. Kaftancıoğlu cenaze namazına katılmasını çevresine nasıl anlatacak?
Veya vasiyetini dile getirdiği Ahmet Saymadı’ya vasiyet değişikliğindeki bu tutarsızlığın açıklamasını nasıl yapacak?
Hani pilavdan dönenin kaşığı kırılacaktı?
Valla Canan Hanım, bugün ergenliğe girmiş bir çocuk bile sizin bütünleştiriciliğinizin 404 uhudan farksız olduğunu anlar.
Yıllardır bütünleştirmek yerine kaotik ortamlardan yararlanmanız ve krizleri fırsata çevirme girişimleriniz zaten kimyanızı bozdu. Simyanızın da bozulması yakındır…
Saygı en büyük ahlaktır
Din dünyada yaşayan insanların büyük bir çoğunluğunun değerlerini oluşturur. Kimin hangi dine mensup olduğunun da pek bir önemi yoktur. Dünya üstüne var olan dinlere mensup her insanın o dinin belirlemiş olduğu değerlerle bir bütünlüğü vardır.
Kimin nasıl giyindiğinin, ne yiyip ne içtiğinin hiçbir önemi yoktur. Bu ahlak seviyesine varamayan insanlarda zaten zamanında din ve siyaset birbirinden ayrılsın aforizmasıyla tüm kısıtlamalarını yerel halka dayattılar. Yıllarca insanların camiye gitmesi ayıplandı, başörtüsü takmak ‘’yobazlıkla’’ nitelendirildi… Bu nitelendirmeleri de insanlar birbirlerine uyguladı. Halk bölündü, bölüştürüldü.
Şimdi ülkenin başına bütünleştirici bir etki sunan AK Parti dini kullanmak ile suçlanıyor.
Soruyorum namaz kıldığınız için çevrenizde sizi ayıplayan var mı? Veya namaz kılmadığınız için çevrenizde sizi radikal bir şekilde kafir ilan eden birileri var mı?
İstisnalar her zaman vardır…
Bugün Türkiye’de insanlar farklı hayat felsefelerini özgür bir biçimde yaşamalarının sonucunda ne ayıplanıyor ne de taşlanıyor.
Fakat birileri, değiştiğini iddia edemeyen ama gizliden gizliye göstermeye çalıştığı samimiyetsiz tavırlarının arkasında halen eski nesil Türkiye’nin ideolojisini barındırıyor.
Eski nesil Türkiye ideolojisi derken; halkı bölüp, bölüştürmeye çalışan bir üst akılın piyonlarının siyasi ideolojisi… Sünni- Alevi, namaz kılan-kılmayan, sağcı-solcu, liberal-marksist… gibi çocukça ayrıştırmalar.
Bu ülkenin herhangi bir sebepten dolayı ikiye bölünmesi, aynı geminin içinde yolcu olan bizler için aynı felaketle sonuçlanacaktır.
