Muharrem İnce AK Parti için büyük tehlike...
Son kamuoyu yoklamalarında AK Parti’de bir gerileme görülüyordu.
19 yıllık iktidarın mutlak yıpranması, küresel ekonomik kriz, küresel pandemi süreci bu yıpranmalarım elbette bir açıklayıcısı idi...
AK Parti yıllar içerisinde bu gerilemeleri yaşamakla birlikte; sandık başına gidince seçmen farklı davranıyordu.
Bir gün öncesine kadar anketlerde kararsız görünen seçmen, sandıkta büyük çoğunlukla AK Parti’yi tercih ediyordu.
Çünkü sandık başında kararını son kez gözden geçiren seçmen “muhalefet“ hiç güven vermediği için AK Parti’ye yöneliyordu.
Bir çok yazımda ısrarla belirttiğim gibi Türkiye'nin bir iktidar problemi değil, bir muhalefet problemi vardır.
Ak Parti ‘yi yıllardır iktidarda tutan AK Parti teşkilatlarından ve kemik seçmeninden hariç güvenilmez ve umut vaad etmeyen muhalefettir.
Mevcut muhalefetin liderliğini yapan CHP, son dönemlerde iktidara muhalefet yapmayı sadece “Erdoğan düşmanlığı" ile özdeşleştirdi.
Bu uğurda tüm Türkiye düşmanları ile “dostlar” adı altında koşulsuz bir işbirliğine yöneldi.
Bu CHP'nin yüzde 15’lik kemik kitlesinde bile ciddi kırılmalara ve kaosa yol açtı.
İYİ Parti bu muhalefet boşluğunu fark edenler tarafından kurulan bir proje partisi idi.
Ama kısa zamanda cilası döküldü ve kendi içerisinde ciddi bir karmaşa yaşıyor.
Aşağıya tükürse sakal, yukarıya tükürse bıyık açmazı daha da aşağılara çekip, bitiş noktasına hızla yaklaştırıyor.
CHP'den kaçan seküler milliyetçileri tutalım diye kurulan bu proje partisi FETÖ ve PKK ile açık ama gayriresmi birlikteliği yüzünden hızla zemin kaybediyor.
İşte tam bu ortamda İnce’nin çıkışı ve söylemleri büyük dikkat çekiyor.
Millet İttifakı'nı böleceği düşüncesi ile Cumhur İttifakı'na yakın basın ise İnce’yi normalin üzerinde gündeme taşıyor.
AK Parti’ye oy veren seçmenin önüne İnce neredeyse bir alternatif olarak konuluyor.
Mavi vatan, Libya, Suriye, Doğu Akdeniz, Karabağ konusundaki millici söylemleri ile çoktan sempati kazanmaya başladı bile...
Asla Cumhur İttifakı'na katılmayacağım derken ikametgahının Millet İttifakı olduğunu da asla söylemiyor.
Seçmene üçüncü seçenek sunduğunu söylüyor.
Tüm terör gruplarına ve siyasi uzantılarına da net mesafe koyarsa bu sempati halkın yüzde doksanından fazlasına yayılacaktır.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında Selahattin Demirtaş’ı koşarak ziyarete gittiğini unutturabilmesi önemli bir ayrıntı...
Projeler, vaatler, ülkenin ve milletin gücüne ve saygınlığına sahip çıkma konusunda eylem ve söylemleri çok oynaklık göstermez, dik bir duruş sergilerse eğer...
İnce CHP ve İYİ Parti'den alacağı oy kadar AK Parti’den de oy alacaktır.
Babacan ve Davutoğlu’nun partileri de şahsi husumet, enaniyet ve proje partileri görünümü üzerlerine artık iyice oturduğu için asla bir varlık gösteremeyekleri netleşti.
Onların çevirmesi umutla beklenen AK Parti oyları için başlangıcı itibari ile İnce’nin partisi daha açık bir adres görünüyor.
Bugüne kadar Millet İttifakı'nın çapsız ve saçma muhalefeti yüzünden sanki AK Parti seçmeni tarafından kusursuz görüldüğü zannedilen AK Parti , eğer kendine çeki düzen vermezse çok şaşıracağı sonuçlar ile karşılaşacaktır.
Eğer İnce milletin bu ihtiyacını karşılayıp, gerçek bir milli muhalefet, güven veren bir muhalefet olabilirse hızla ülkenin başat üç partisinden biri haline gelecektir.