Önder Sav'ın kulakları çınlasın...

CHP'nin efsane genel sekreteri Önder Sav  belediye başkanları için mealen şöyle derdi; Belediye başkanları seçilinceye kadar partinin belediye başkan adayı, seçildikten sonra kendine belediye başkanıdırlar... 

Belediye başkanları artık nerede ise bütün örgütlere tahakküm eder hale geldiler.

Tüzük gereği il başkanları belediyelerin grup başkanı, ilçe başkanları da ilçe belediyelerinin grup başkanlarıdır.

Gelin görünkü bu kural hemen hemen hiç işlemez,hatta bazen belediye başkanları, grup başkanına randevu bile vermezler.

Son günlerde ibret verici bir olay yaşandı.

CHP'nin Afyonkarahisar Belediye başkan adayı çıktı, konuşmasında bir siyasi partiyi nerede ise afaroz etti.

Bu hanım aday aynı zamanda hem milletvekili ve hem de TBMM'de partinin grup başkan vekili.

Çok sorumlu olduğu halde çıktı partisinin öyle bir kararı ve politikası olmadığı halde haddini aşan bir konuşma yaptı. Tabii ki yanlış yaptı..

Genel başkan dil sürçmesi falan deyip durumu kurtarmaya çalışıyordu ki, en sert tepki taaa İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi.

O da haddini aşan bir konuşma yaparak Afyonkarahisar adayına posta attı..

Ya kardeşim karşındaki hem milletvekili hem grup başkan vekili.. Statüko olarak senin üstünde biri. Öyle olmasa bile senin racon kesmeye hakkın var mı?

Yeniçeri ocağı mı CHP?.. Partinin yetkili kurulları yok mu?.. Genel başkanı yok mu?

CHP'liler kendi kendilerinin kurdu maşallah..

Onlar orada hallenirken bizim duayen hocamız rakip partinin adayı çiftetelli oynadı diye yakışıksız bir benzetme yapmış.

Sanki çiftetelli oynamak kötü bir şeymiş gibi, sanki kendisi oynamazmış gibi..

Hani bir söz vardır; Söz gümüş ise sükut altındır diye..

Bazen çok gerekiyor bu tavsiye gibi söz..