Eskişehir Şehir Hastanesi'ne geldi... Hayatı değişti
Eskişehir’de yaşayan Sabriye Günbattı, 155 kilogram olarak geldiği Eskişehir Şehir Hastanesi Obezite Merkezi’nden 115 kilogram olarak ayrıldı...
Multidisipliner bir yaklaşımla kişide olumlu davranış değişiklikleri sağlayarak, kalıcı kilo kaybı ve sağlıklı bir yaşam sürdürme hedefleriyle Eskişehir Şehir Hastanesi’nde kurulan obezite merkezi, kilo problemi yaşayan insanları ağırlıyor. 2018 yılında faaliyete geçen obezite merkezinin ilk hastalarından birisi olan Sabriye Günbattı, obezite ameliyatı olmak için geldiği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde kararını değiştirdi. Ameliyattan vazgeçerek obezite merkezine gelmeye başlayan Günbattı, toplamda 40 kilogram verdi.
Yaşam alışkanlıkları değiştirildi
Sabriye Günbattı’nın yapılan ilk sağlık taramasında; fizyolojik ve psikolojik açıdan oldukça büyük sorunlarının olduğu tespit edildi. Tedavi süreci içerisinde ilk olarak hatalı davranışlarından beslenme, uyku ve aktivitenin olumlu yönde değişimi için çaba gösterildi. Olumsuz davranışların, olumlu yönde değişmeye başlamasıyla birlikte kilo kayıpları, aç kalmadan ve isteyerek sürdürülebilir bir düzen olduğunun farkındalığıyla, fizyolojik ve psikososyal anlamda iyileşme sağlandı. Hedeflenen noktalara ulaşım sağlandıktan sonra hastane içinde tedavisine son verilen Sabriye Günbattı, evinde antrenmanlarına devam etti. Verdiği 40 kilogramdan sonra obezite merkezine sadece kontroller için gelen Sabriye Günbattı’nın hayatı değişti.
“40 kilo verdim, hayatım değişti”
Obezite Merkezinde geçirdiği 2 yılda toplam 40 kilo vererek hayatını değiştiren Sabriye Günbattı, “Ben Obezite Merkezi’ne başlayalı 2 yıl oldu. 155 kiloydum. Burada emin adımlarla kilo vermeye başladım. İlk zamanlarda fazla kilo veremedim. Daha sonra birer ikişer kilo düşmeye başladım. Böyle devam ederken şu anda 115 kiloya kadar indim. Toplam 40 kilo verdim. Sporuma, egzersizlerime ve en önemlisi yemek yememe dikkat ettim. Bu herkes için geçerli. Başlangıçta kilo veremem korkusu vardı ama sonra kendimi buraya verdiğimde çok mutlu hissettim. Allah’ın izniyle başardım ve kilo verdim. Sporlarıma şu anda çok dikkat ediyorum ve pandemi döneminde buraya gelemesem de hiç kilo almadım. Artık zaten fazla yemek yiyemiyorum” dedi.
“Üzülüp ağlardım artık asla böyle bir tepki vermiyorum”
Fazla kilolarından dolayı iş bulamadığını, rahat hareket edemediğini ve farklı sağlık problemleri yaşadığını; fakat şuanda yapılan testlerde kan şekerinin ve tansiyonunun normal düzeydi olduğunu, işe girip çalışabildiğini belirten Günbattı, “Sosyal hayatım da değişti. Çevremdeki insanların bakışları, kısacası hayatım değişti. Temizlik bile yapamıyordum, nefes nefese kalıyordum. Markete giderken tıkanıyordum, kalbim duracak gibi oluyordu. Merdivenlerden çıkamıyordum. Şimdi Allah’a şükür 4’üncü katta oturuyorum ve elimde 4-5 poşetle merdivenlerden çok rahat inip çıkıyorum. Özgüvenim ve iradem çok yükseldi. Daha önceden birisi bir şey söylediğinde üzülüp ağlardım artık asla böyle bir tepki vermiyorum” ifadelerini kullandı.
“En az önemsediğimiz kısım kilo verme kısmıydı”
Sabriye Günbattı’nın hayatındaki değişimde etken rol oynayan Eskişehir Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Diyetisyeni Ahmet Ak, “Obezitede amaç sadece kilo vermek olursa bu durum kalıcı olmayabiliyor. Sabriye hanımda da ilk önce yaklaşık 4-5 ay boyunca odak noktamız davranışlarını değiştirmek oldu. Beslenme, uyku düzeni ve yanlış davranışların tespiti gibi durumlar ön plandaydı. Aşamalar içerisinde belki de en az önemsediğimiz kısım kilo verme kısmıydı. Başlangıçta zaten fazla kilo kaybı olmadı ama davranışları değiştikten sonra kendi kendine kilo verebileceğini fark etti. 6 ayda bir 5-10 kilo vererek toplamda şu anda 40 kilo verdi. Kendisini hiç geriye almadan 2 yıllık bir süreçte bu gerçekleşti” dedi.
“Burada küçük bir aile ortamı oluşuyor”
Hastalar için kilo verdirmekten ziyade yaşam tarzlarını değiştirmenin daha önemli olduğunu ve bu bağlamda Obezite Merkezine gelenlere psikolojik destek sağlanmasını gerektiğini belirten Ahmet Ak şu ifadeleri kullandı:
“Hastamız buraya geldiğinde genç yaştaki oğlunu ve annesini kaybetmişti. Psikolojik olarak çok iyi durumda değildi. Psikologlarımızın burada büyük desteği oluyor hastalarımıza. Sadece bireysel değil grup olarak terapi aldıkları için, hasta grupla birlikte geldiğinde kendisini daha güçlü ve daha sosyal hissediyor. Küçük bir aile ortamı oluşuyor burada.”