Sosyal medya bildirimlerini sınırlayın

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, sosyal medyanın ruhsal sağlığı üzerinde stres, anksiyete, depresyon ve tükenmişlik sendromu gibi bozukluklara yol açabileceğini belirterek, bu duygu durumundan korunmak ve önlem almak için neler yapılabileceğini anlattı.

SAĞLIK 13.01.2025, 13:07 13.01.2025, 13:16
Sosyal medya bildirimlerini sınırlayın

Gittikçe artan sosyal medya kullanımının birçok kişiye kendini yetersiz hissettirdiğini belirten Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, “Sosyal medyada başkalarının sürekli gösterdiği mutluluk ve eğlence duygusuyla günlük hayatımız daha sıkıcı görünmeye başlayabilir” dedi. Canyurt bu noktada, sosyal medya kullanımını belirli saatlerle sınırlamak ve bildirimleri kapatmak gerektiğini dile getirdi. Sosyal medya uygulamalarının ekserisinin kullanıcılar için yemek, sosyallik, korku gibi temel duyguları uyandırmaya çalıştığını belirten Canyurt, “Beynimizin ödül sistemi bölümü sürekli çalışarak bize mutluluk salgılatacak hormonlar harekete geçiriliyor. Bu da sosyal medyada geçirdiğimiz sürenin yavaş yavaş artmasına sebep oluyor ve giderek bağımlılığa dönüşüyor” şeklinde konuştu.

“'Acaba bir şey mi kaçırıyorum?' düşüncesi tetikleniyor"
Sosyal medyanın kolay erişilebilir olması nedeniyle kişileri çok hızlı etkilediğinden bahseden Psikolog Canyurt, “Her zaman erişilebilir olmak da ‘yetişememe korkusu’ ya da FOMO (Fear of Missing Out) olarak bilinen duyguyu tetikliyor. Sürekli olarak yeni bir şeyleri kaçırma kaygısı, bireyleri devamlı ekran başında kalmaya zorluyor. Bunun sonucunda zihinsel ve fiziksel yorgunluk kaçınılmaz hale geliyor. Örneğin sabah uyanır uyanmaz sosyal medya hesabınızı kontrol ediyorsanız bu durum FOMO’ya örnek olabilir” diye konuştu.

“Hayat sıkıcı gelebilir, kendimizi yetersiz hissedebiliriz”
Sosyal medyanın ne zaman kişilere zarar verdiğine dair soruyu yanıtlayan Psikolog Canyurt, “İlk olarak aşırı derecede zevk duygusu yaşattığı için artık günlük işler bize sıkıcı ve zor gelmeye başlayacaktır. Bu da hayatımızda başarısızlığa ve gelişim eksikliğine neden olarak motivasyon kaybı yaşatır. Diğer bir taraftan diğer insanların eğlenmelerini görme ve popülaritelerine şahit olmak kişilerde yetersizlik duygusuna yol açabilir. Bu da kişinin negatif duygular yaşamasına sebep olacaktır” dedi. Mavi ışık yani ekran ışığı ile geçirilen sürenin yorgunluğu, uykusuzluğu tetikleyerek fiziksel ve duygusal zorluğa yol açacağından da bahseden Psikolog Canyurt “Herkesin güzel bir hayat yaşadığını görmek kendi hayatlarımızı yetersiz ve negatif bir taraftan görmemizi sağlayacak ve yaşam tatminimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durumda yine negatif duygulara sebebiyet verecektir” diye konuştu. Son ve en önemli etki olarak da sosyal medyadan sanal arkadaşlıklar ve gerçek üstü görüntülerle kişileri gerçek hayattan kopartarak sosyal ilişkilerde büyük sorunlara neden olabileceğini ifade etti.

“Sosyal medya bildirimlerini sınırlayın”
Bu durumdan kurtulmak için yapılabileceklerin başında sosyal medya süresini kısıtlamanın geldiğini vurgulayan Psikolog Canyurt, “Bu durum daha çok dengede kalmamıza yardım olacaktır. Sürekli uygulamalara maruz kalmamak için bildirimleri sınırlayabiliriz. Bu durumda hayatımızı devam ettirirken sosyal medyanın hayatımızı bölerek dikkatinizin güncel zamana çekilmesine engel olur” önerisinde bulundu. Hayatımızda sosyal medyanın çaldığı alanları belirleyerek sosyalleşme, hobiler, başarı ya da bedenle ilgili konuları özellikle kontrol edip hangisinde eksik varsa orayı tekrardan düşünmek ve gerekirse yeniden yapılandırmak için harekete geçmek gerektiğini söyledi.

“Karşılaştırma yapmaktan kaçının”
Sosyal medyanın hayatın sadece pozitif ve zevk bölgelerini çok imrenilecek şekilde sunduğunu aktaran Psikolog Canyurt gerçek hayatın bu olmadığını; birçok olumlu olumsuz duygunun bir arada var olduğunu; karşılaştırma yapmaktan kaçınmak gerektiğinin altını çizdi. Bağımlılık boyutu çok fazla ise profesyonel bir yardım almak gerektiğini öneren Psikolog Canyurt, şunları dile getirdi:
“Sosyal medyanın işe yarar bir tarafı olduğu gibi tehlikeli bir tarafı da mevcuttur. Bu durumda ötürü dengeli bir şekilde kullanmak hem ruhsal hem de fiziksel boyutta çok önemlidir. Bağımlılık konusu önemsiz ve halledilebilir olarak görülmemelidir. Çok tehlikeli boyutlara ulaşabilme gücü vardır. İnsanın hayatındaki birçok konsepti etkilediği için kişinin hayatına her yönden zarar verebilir. Bu nedenle bağımlılık hissettiğiniz durumda bir profesyonel yardım almaktan çekinmeyin."

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@