Eskişehirli gazeteci Melih Altınok'tan Deniz Zeyrek'e sert soru
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'in o açıklaması ile ilgili Eskişehirli gazeteci Melih Altınok'tan çok konuşulacak bir yazı ve soru geldi...
Aydın Doğan Vakfı'nın Almanya'da Biontech CEO'su Uğur Şahin ve Özlem Türeci'ye verdiği ödül törenine katılan Sözcü yazarı Deniz Zeyrek'in "Birçoğumuzda 'Cumhurbaşkanının uçağındaki mutlu azınlığın parçası olmak yerine burada olmayı tercih ederim' hissi vardı" açıklaması tartışma konusu oldu ve eleştirildi.
Fetullah Gülen ziyaretinde Deniz Zeyrek'in olduğu fotoğrafı yayınladı ve sordu...
Öte yandan, Zeyrek'in sözlerine tepki gösteren Eskişehirli gazeteci, Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Gülen'i Pensilvanya'da ziyaret eden grupta Deniz Zeyrek'in de olduğu fotoğrafı köşe yazısına koydu ve şu ifadeleri kullandı:
"Bugünlerde "Çağırsalar da gitmem" şımarıklığına meyledenlerin, İletişim Başkanlığı'ndan davet gelse Kâbil Havalimanı'ndan kalkan ABD uçağına binmeye çalışan Afganları aratmayacaklarını da biliyoruz.
Tıpkı, bir zamanlar hem Kemalist pozları kesip hem Fetullah Gülen'le aynı kareye girmek için zeyrek kuşu misali kanatlanıp ta Pensilvanya'lara uçan Deniz gibi.
Sahi Deniz, yukarıdaki fotoğrafta yer alan mutlu azınlığın parçası olmak nasıl bir histi. Bir ara da onu anlatsanıza bize."
İşte Melih Altınok'un Deniz Zeyrek ile ilgili çok konuşulan o yazısı:
Peki Pensilvanya’da ağırlanan mutlu azınlığın içinde olmak nasıl bir histi Deniz?
"Aydın Doğan Vakfı, BioNTech'in CEO'su Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci'ye ödül vermiş.
Ancak taze dolar milyarderi çift ödülü pek umursamamış ve Türkiye'ye gelmeye tenezzül etmemiş.
Aydın Bey de "malum muhalefetin 50 tonunu" yansıtan bir grup gazeteciyi uçağa doldurmuş. Ödülü ayaklarına götürmüş.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın, "Şu bedavaya Almanya' ya götürülen gazeteci takımından biri 'Yüz milyonlarca doz sattınız. Aşının fiyatı neden ucuzlamıyor? Bu nasıl iş? Ayıp değil mi?' diye sordu mu acaba? Resme baksan hepsi de maşallah araştırmacı gazeteci de o sebepten sordum" diye seslendiği beyler hanımlar da günlerdir köşelerinden ilaç mümessilliği yapıyorlar.
Kabul etmek lazım... Aydın Bey'in uçağına alınmanın hakkını en iyi veren Sözcü yazarı Deniz Zeyrek oldu.
Bu seviyede bir etkinliğe "tercih" edildiği için "onör" duyduğu her halinden hissedilen yazarımız geçen gün köşesinde, uçaktaki "seçkin" gazeteci heyetinin ruh halini şöyle tarif ediyordu:
"Birçoğumuzda 'Cumhurbaşkanının uçağındaki mutlu azınlığın parçası olmak yerine burada olmayı tercih ederim' hissi vardı."
Bu pespayelik karşısında lafı fazla uzatmaya gerek yok.
Bir gazeteci için ülkesinin seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın uçağına davet edilmek hem bir başarı hem de şereftir.
Bugünlerde "Çağırsalar da gitmem" şımarıklığına meyledenlerin, İletişim Başkanlığı'ndan davet gelse Kâbil Havalimanı'ndan kalkan ABD uçağına binmeye çalışan Afganları aratmayacaklarını da biliyoruz.
Tıpkı, bir zamanlar hem Kemalist pozları kesip hem Fetullah Gülen'le aynı kareye girmek için zeyrek kuşu misali kanatlanıp ta Pensilvanya'lara uçan Deniz gibi.
Sahi Deniz, yukarıdaki fotoğrafta yer alan mutlu azınlığın parçası olmak nasıl bir histi.
Bir ara da onu anlatsanıza bize."