Milletvekili Günay Avrupa Konseyi’nde Kırım’ın sesi oldu
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, AKPM Genel Kurulu’nda ‘Kırım Tatarları’ hakkında konuşma yaptı
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, AKPM Genel Kurulu’nda ‘Kırım Tatarları’ hakkında konuşma yaptı ve İzlandalı Parlamenter Sunna Thorhildur ÆVARSDÓTTIR tarafından hazırlanan “Kırım Tatarlarının Durumu” başlıklı raporu değerlendirdi.
Prof. Dr. Günay, “Kırım Tatarlarının durumuna ilişkin değerli raporu için Raportör’e çok teşekkür ederim. Kırım Tatarlarının şehrin nüfusunun ve kültürel altyapısının önemli bir bölümünü oluşturduğu Eskişehir'i temsil eden bir parlamenter olarak bu rapor bizler için çok değerli. Raporda, Özerk Kırım Cumhuriyeti’nin ve Ukrayna’nın toprağı olan Sivastopol şehrinin 2014 yılından bu yana Rusya Federasyonu tarafından işgal altında tutulduğu, Kırım Tatarlarının ise bu işgal nedeniyle ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldığı dile getirilmiş, bu insan hakları ihlallerinin neler olduğu tek tek belgelenmiş, Avrupa Konseyi üyeleri tarafından da büyük çoğunlukla kabul edilmiştir.” şeklinde konuştu.
Kırım'da yaşamak giderek zorlaştı
Söz konusu insan hakları ihlalleri arasında cinayet, kayıplar, zorla alıkoymalar, işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelelerin yer aldığını belirten Prof. Dr. Günay, “Kırım Tatarları nesiller boyu büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bağımsız bir Ukrayna'da hayatlarını sıfırdan yeniden inşa etmek için çabalarken, Sovyet rejimi tarafından toplu sınır dışı edilmelerinin ardından Orta Asya'da iki nesil sürgün yaşadılar. Son yedi yıldır, Kırım'ın yasadışı ilhakından bu yana Rus işgal makamları tarafından sürekli baskı ve zulme maruz kaldılar. Uluslararası toplum olarak Kırım Tatarlarına yönelik sürekli kötü muameleye tanık olduk: baskı, keyfi tutuklamalar, baskınlar, gözaltında kaybolmalar, özgür basın, ifade ve toplanma hakkının ihlalleri. Kırım'da özgür bir hayat yaşamak giderek zorlaştı. Bakın raporda insan hakları ihlallerinin bir kısmının güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetleri tarafından yasa dışı aramalar ve haksız yasal işlemler şeklinde bizzat gerçekleştirildiği de anlatılmıştır. Rus mevzuatının Kırım’da kötüye kullanılması neticesinde ortaya çıkan bu ihlallerin genellikle Kırım Tatarlarının yasa dışı şekillerde Rusya Federasyonu topraklarına kaçırılması ile sonuçlandığı aktarılmıştır. Gazeteciler ve insan hakları savunucuları başta olmak üzere, Kırım tatarlarına karşı yürütülen sürekli ve orantısız baskının, çalışmalarının, toplanmalarının ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasının korku ve düşmanlık atmosferi oluşturduğunun altı çizilmiştir.’’ Şeklinde açıklamada bulundu.
Uluslararası toplum Kırım'ın işgalini tanımıyor
Prof. Dr. Günay rapor ile ilgili açıklamalarına, “Uluslararası toplumun Kırım'ın işgalini tanımadığı dile getirilmiş, Rusya Federasyonu’nun yürürlükteki yasalar gereğince topraklarında işlenen insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Rusya Federasyonuna ihlallere bir an önce son vermesi ve gelecekte bu tür ihlallerin olmasının önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması yönünde çağrıda bulunulmuştur. ‘Ukrayna’da demokratik kurumların işleyişini tehdit eden gelişmeler’ raporunun kararları hatırlatılarak Ukrayna’nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün Rusya Federasyonu tarafından ihlal edilmesi, Kırım’ın işgali, Kırım Tatarları ve diğer sayıca azınlıkta bulunan grupların maruz kaldığı insan hakları ihlalleri vurgulanmış nedeniyle Rusya Federasyonu’nu bunlara bir son vermesi için uyarılmıştır. Kırım Tatarı siyasetçileri Mustafa Kırımoğlu ve Refat Çuborav’un ülkeye giriş yasaklarının bir an önce kaldırılarak Kırım Meclisi’nin yeniden işler hale getirilmesi çağrısında bulunulmuştur.” İfadeleri ile devam etti.
Tanık olmanın ötesine geçmeli, aksiyon almalıyız
Son olarak Günay, “Kırım Tatarlarının durumuna tanık olmanın ötesinde, Kırım Tatarlarının yaşam güvenliğini, hak ve çıkarlarını ve kültürel kimliklerini korumalarını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Parlamenterler Meclisine Kırım meselesini ve Kırım Tatarlarının sorunlarını uluslararası toplumun gündeminde tutmaya devam ettiği için teşekkür ederim.’’ Şeklinde açıklamada bulundu.