Milletvekili Günay Budapeşte'de... Sorduğu soru çok konuşuldu
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve AKPM Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu toplantısına katıldı. Günay'ın AB Komiseri'ne sorduğu kritik soru çok konuşuldu...
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu toplantısına katıldı. Toplantıda, demokrasi, Avrupa Konseyinin rolü, AB ve Avrupa Konseyi arasındaki ilişki, yolsuzlukla mücadele, Brexit’in Irlanda’da insan haklarına etkisi gibi konular görüşüldü. Görüşmede en önemli başlıklardan birisi Batı Balkanlardaki gelişmelerdi. Batı Balkanlar’da Avrupa Yaklaşımı konusunda Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi Batı Balkanlar hakkında yaklaşımı paylaştı.
Milletvekili Günay'dan AB Komiseri'ne önemli ve kritik soru
“Herkes genişlemeden yana ama kim karşı çıkıyor, kim blok ediyor belli değil. Batı Balkanlar’da istikrar çoklu etnik kökene saygı göstermek ve buna dayalı sistem kurmaktan geçiyor” diye açıklamada bulunan AB Komiseri Oliver Varhelyi’ye Prof. Dr. Günay ise önemli bir soru yöneltti.
Prof. Dr. Günay, “Avrupa genelinde barış, güvenlik ve demokratik istikrar için Batı Balkanlarda demokratik reformlar, uzlaşma ve iyi komşu ilişkilerinin önemi vurgulanıyor. Ancak Sırpların son dönemlerde gündemde olan kendi ordularını kurma girişimi komşu ülkeler Bosna, Kosova ve Karadağ’da tedirginlik yaratıyor. Özellikle İç İşleri Bakanı Vulin’in ‘Sırp Dünyası’ söylemi 1990’ların savaş ve etnik soykırımı ile sonuçlanan ‘Büyük Sırbistan’ ideolojisinin güncel versiyonu olarak algılanmakta. Batı Balkanlarda istikrar ve barışı konuşurken bu gelişmeleri siz nasıl yorumluyorsunuz?”
AB Komiseri'nden cevap: Sonuçlarını biliyorlar, tekrar deneyebileceklerini sanmıyorum
Prof. Dr. Günay’ın sorusuna karşılık, genişlemeden sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi “Hangi ülke silahlamasını artırıyor, bu konuda yatırımlarını artırıyorsa amacının ne olduğu bellidir, nettir. Daha önce denediler ve nasıl cevap aldıkları ortada. Sonuçlarının ağır olduğunu biliyorlar, tekrar deneyebileceklerini sanmıyorum" diye cevap
verdi.
Prof.Dr. Günay: AB'nin yaklaşımını öğrenmek ve tarihe not düşmek istedim
Prof. Günay “1992 - 1995 yılları arasında Bosna Savaşında özellikle Sırplar
tarafından Boşnaklara yapılan soykırımını ne yazıkki tüm dünya seyretti. Uluslararası
Kızılhaç Örgütü verilerine Bosna-Hersek’te 312 kişi hayatını kaybetmiş, bu
kayıpların 200 kadarı Boşnak halkına ait. Bosnalılar, dünyanın gözü önünde ve
Avrupa'nın göbeğinde sistematik bir soykırıma tâbi tutuldu. Tekrar böyle bir soykırımın
yaşanmaması adına hem AB’nin yaklaşımını öğrenmek hem de tarihe not düşmek
istedim.”
Günay'dan Libya cevabı
Toplantıda sunulan, Libya ve Ortadoğu'daki gelişmeler konusunda hazırlanan raporda, Türkiye’nin Libya konusunda taraf olduğu ve destek verdiği gündeme getirildi. Prof. Dr. Günay rapora ilişkin, ‘’Raportörün bölgedeki iki ana sorun olan Libya ve İsrail-Filistin çatışmasına odaklanma yaklaşımını destekliyoruz. Libya'daki gelişmeler MENA bölgesinin istikrarı için kritik öneme sahiptir. Libya'nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve siyasi birliği tüm bölge için büyük önem taşımaktadır. Bu anlayışla Türkiye, BM kararlarına göre Libya'nın meşru hükümeti olan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni desteklemiş; mevcut Trablus Ulusal Birliği Hükümetini ve Libya'da kalıcı barışı tesis etmek amacıyla Birleşmiş Milletler liderliğindeki Libyalılar arasındaki siyasi süreci
desteklemeye devam etmiştir. Bu vesileyle, Türkiye'nin Libya halkına ve meşru Libya yönetimine desteğini artırmaya devam edeceğini yinelemek isterim" diye yorumladı.
Neden yalnızca 4 ülkenin adı geçiyor?
Prof. Dr. Günay rapora ilişkin ayrıca, ‘’ BM Güvenlik Konseyi üyeleri de dahil olmak üzere diğer birçok ülke doğrudan Libya arası ihtilafa dahil olmasına rağmen, bu konuda sadece 4 ülkenin adının geçmesine şaşırdım. Ayrıca, Libya krizinin başından beri Türkiye, Libya'daki çatışmaya askeri bir çözüm olamayacağını ve krizden çıkmanın tek yolunun siyasi süreç olduğunu her zaman vurgulamıştır. Bu açıdan 24 Aralık'ta yapılması öngörülen seçimler, tabi yapılabilirse, kritik önem taşımaktadır. Seçimler adil ve şeffaf bir şekilde yapılmalı ve sonuçları tüm taraflarca garanti edilmelidir. Ancak, Temsilciler Meclisi'nin Ulusal Birlik Hükümeti'nden güvenoyunun geri çekilmesine ilişkin kararı, seçimlerin öngörülen tarihte yapılmasını tehlikeye atabilir. Bu karar, Libya'nın istikrarına ve geçiş sürecine katkı sağlamayacaktır. Bu bağlamda, Libya'daki tüm ilgili aktörlere, Yol Haritası tarafından belirlenen seçim tarihine saygı gösterilmesinin ve seçim sürecini ve istikrarı baltalayabilecek herhangi bir eylemden kaçınmanın önemini hatırlatmak önemlidir. Seçimlerin yapılması ve seçim yasasının hazırlanması bağlamında Avrupa Konseyi üyesi Devletler olarak geniş bilgi ve tecrübemizi Libyalı muhataplarımıza sunabileceğimizi düşünüyorum" diye açıklamada bulundu.