Murat Özcan'dan CHP'lileri çok rahatsız eden uyarı! 

Eskişehir'de Odunpazarı Belediye Meclisi toplantısına Belediye Başkanı Kazım Kurt katılmadı. 

Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda CHP'li meclis üyelerinin gündeme ve depreme ilişkin AK Parti ve hükümete yönelik bazı eleştirileri sonrası söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Murat Özcan, altılı masa ve CHP'ye ilişkin dikkat çeken tespitlerde bulunurken, CHP'lileri rahatsız eden de bir uyarıda bulundu. 

"Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum"

Murat Özcan, "Hatırlarsanız 1999 depreminde maalesef, o günkü devletin imkanları o kadardı arkadaşlar, 20 yılda AK Parti'nin bu devleti getirmiş olduğu durum ile tabii ki çok ciddi bir fark var. O döneme çok da eleştiri yapmak istemiyoruz. 20 yıldır elimizden geleni de sarf ediyoruz. Depreme hazırlık konusunda da ne yaptık? TOKİ gibi bir kurumu çok daha işlevsel hale getirip yapı stoğunun daha güvenli hale gelmesini sağladık. Kentsel dönüşümü teşvik edecek hamleler de yaptık. Resmi binalarımızı büyük oranda yeniledik. AFAD ve Kızılay gibi kurumları daha iyi hale getirdik. Ama elbette asrın felaketi, dünyanın en büyü üçüncü depremini yaşadığımız bir ortamda devletin hataları elbette vardır. Yoktur demiyorum. Biz de biliyoruz. Ama bu konuda sadece şunu söylememde fayda var. Deprem öncesi, anı ve sonrası ile ilgili acaba Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetmiş olduğu bu devlet, bu hükümet daha mı iyi bu sorunların altından kalkmıştır, yoksa sayın Kılıçdaroğlu ve 6 partinin mi bunların altından kalkacağını kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi. 

"Ciddi anlamda 50 milletvekiliniz ve bakanlıkların yarısını yüzde 1'lik partilerle paylaşmak zorunda kalıyorsunuz"

Özcan, "Tekrardan kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Yıl 2002 iktidara gelmişiz. Yüzde 10 barajına takıldığı için mecliste sadece iki parti vardı arkadaşlar. Yıl 2016'ya geldiğinde sadece 5 parti meclise girdiği için yüzde 41 ile tek başına hükümet olamamış bir hükümet vardı o zaman. Düşünün yüzde 41... O zaman yüzde 34 ile meclisin yüzde 65'ini yönetiyorduk. Şimdi şu soruyu sormak istiyorum herkese. Çoğulcu demokrasiden, halkın yüksek oranda temsiliyetinden bahsediyoruz ya... Bugün başkanlık sisteminde mecliste kaç parti var biliyor musunuz arkadaşlar? Şu anda çok partili sisteme geçtiğimiz 1950'den bu yana partilerin en yüksek temsil edildiği bir Meclis'ten bahsediyoruz. 10'du, 12'ye çıktı hatırlıyorum. Çünkü ittifakların getirdiği durumla birlikte bugün neredeyse barajların ortadan kalkmasını sağlamakla Meclis'teki temsiliyeti halkın neredeyse yüzde 95'ine taşımış durumdayız. Yani tek adam derken neyi kast ediyorsunuz. Sadece cumhurbaşkanı ile başbakanın yetkilerini birleştirdik. Çok daha farklı bir şey olmadı. Bugün Türkiye İşçi Partisi gibi marjnal bir parti bile Meclis'te ise... Türkiye Komünist Partisi'nden biri belediye başkanı seçilebiliyorsa, böyle demokratik bir ortamı acaba hangi dönemde elde ettiniz diye sormakta fayda var. Ve üstelik bugün yüzde 1'le emsil edilen partilerle oturmak zorunda alıyorsunuz. Bunun demokratikliğini tartışacaksak tartışalım. Ama uyarıyorum. Sayın Kazım Başkan da herhalde bugün orada. Bugün diğer partileri sadece sayın Kılıçdaroğlu'nun isminin onaylanması anlamında masaya oturttukları çok aşikar iken, vermiş olduğu bu anlamda siyasal rüşvet de şudur. Ciddi anlamda 50 milletvekiliniz ve bakanlıkların yarısını yüzde 1'lik partilerle paylaşmak zorunda kalıyorsunuz" diye konuştu.

"Takdir CHP'lilerindir, ama uyarıyorum, yarın ana muhalefet partisi de olamayacaksınız"

Özcan, "Takdir sizindir, CHP'nin ve orada siyaset yapanlarındır. Ama buradan uyarıyorum. Ana muhalefet partisi oluşturacak sayıyı da yitiriyorsunuz değerli arkadaşlar. Çünkü sizlerin kontenjanından mühürlü o 50 milletvekilliği. Yarın ana muhalefet partisi de olamayacaksınız. Ne kadar demokratik olup olmadığını, eskiye kıyasla hepinizin takdirine bırakıyorum" dedi.