Türkiye ve Erdoğan neden hedefte?
Tolga Tanolcay'dan twitter'da dikkat çeken flood paylaşımı: "Türkiye ve Erdoğan neden hedefte?"
Tolga Tanolcay'dan twitter'da dikkat çeken analiz ve flood paylaşımı... "Türkiye ve Erdoğan neden hedefte?"
1. "Türkiye ve Erdoğan neden hedefte?"
Erdoğan bir birey mi sadece veya neyi temsil ediyor? Erdoğan'a olan teveccüh bir kişiye mi yoksa temsil ettiği "Değerler bütününe" mi? Tarihe kısa bir yolculuk yaparak bunu anlamaya çalışacağız?
Buyurunuz....
2. Hepimiz biliyoruz ki özellikle batılı devletlerin başını çektiği; "Özgürlük, demokrasi, insan hakları, eşitlik, şeffaflık" sloganları bu kan emici topluluğun vitrini ve kamuflajıdır. Bunlar ciddi manada kamuflaj ustası bir medeniyettir (!) aynı zamanda...
3. Batı, bazı doğu toplumlarını tanımlamak için "YAĞMACI KÜLTÜR" kavramını kullanır. Ama Batı'nın yağmacılığı, sömürgeciliği doğuya rahmet üstüne rahmet okutur. Bu yağmacılık Haçlı Seferleri ile de başlamamıştır ve ondan en az 1500 yıl önce başlamıştır üstelik.
4. Burada BATI'nın Amerika kıtasını, Afrika'yı, Uzak Doğu'yu nasıl sömürdüğünü anlatmayacağım. İspanyol denizci "Kortes" in insan aklının alamayacağı alçak yöntemlerle Azteklilere yaptıklarını, ABD kurulurken Kızılderililere yapılanların inanılmaz boyutlarını da anlatmayacağım.
5. Batı, sömürü, zulüm ve hırsızlık üzerinde yükselen bir medeniyettir(!). Günümüzde de BATI değişmemiştir.
Yukarıdaki gerçeği anlamak bizi çözüme de götürecektir ama bunun önündeki en büyük engel yine içimizdeki BATI hayranları ve BATI aklayıcılarıdır.Bu konuya sonra döneriz.
6. BATI kavramına bir "yön" olarak bakmayalım. Bugün Çin, Japonya, Kore vs de BATIDIR.Burada FELSEFE önemlidir. Çeşitli ekonomik doktrinler, tarihi determinizm, tarihi materyalizm, kapitalizm, Liberalizm, Yeni liberalizm gibi kavramlar ve izmler hepsi aynı kapıya çıkan yollardır.
7. Uygarlık arttıkça, insan haklarına daha çok saygı gösterilmesi gerekmez mi? Aslında bizim kafamıza kazınan "Uygarlık" kavramında ciddi bir problem var. Bize UYGARLIK antik dönemde "Mimari", Günümüzde ise "Teknoloji" ile eşit bir kavrammış gibi öğretiliyor. Gerçeği kaçırıyoruz.
8. Bu yüzden Antik Mısır,Yunan ve Roma bize "medeniyet" olarak kabul ettirildi. Şimdi ABD ne kadar Uygar ise, Fransa, İngiltere ne kadar uygar ise onlar da o kadar uygardı. Eminim kafası büyük oranda yıkanmış olanlar "Bahsettiklerin gayet uygarlar, bizden uygarlar" diyeceklerdir.
9. Bunlara "Uygar bir toplum geçmişte ve şu anda günümüzde dünyanın her tarafını bu kadar kana bular mı? Bu kadar sömürür mü? En azından Ortadoğu'ya bak ne görüyorsun" sorusu sorduğunuzda inanılmaz tepkisiz bir ifade ile yüzünüze bakıp saçma sapan bir şeyler gevelerler.
10.Avrupa Ülkelerine gidip, şehirlerine, düzenlerine, insanlarının kibarlıklarına, şıklıklarına hayran oluyoruz, ya da en azından imrenerek bakıyoruz ve "Bunların seviyesine gelmemiz için daha yüzyıl lazım" gibi refleks şeklinde ağzımızdan bazı cümleler çıkıyor değil mi?
11. Başta da söylediğim gibi bunların hepsi Vitrindir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı ve kanı üzerinde yükselen bir zenginliğin bize medeniyet diyerek yutturulduğuna bakmayın, pandemi sürecinde zaten ne kadar zavallı olduklarını gördünüz. Biz vitrinin arkasındaki pisliği görmeliyiz.
12. Bizim toplumumuzun eksikliklerine,hatalarına vurgu yaparak,Batı'yı yüceltmek yaptığımız en büyük hatalardan biridir. Biraz tarih bilen bu komplekse ve ezikliğe kapılmaz. Bu sebeple genelde floodlarımda tarihe bir yolculuk yaparak bu bilinci diri tutmaya çalışıyorum naçizane.
13. Peygamberlerin kimlerle mücadele ettiğine bir bakın. Onlar bugün bize "Medeni" diye yutturulan zalimlerle mücadele ettiler. Hz. İbrahim,Hz. Musa,Hz İsa,Hz Davut örneklerine bir bakın.Hz. Muhammed ise "Bütün cahiliye" ile. İşte bizim Cahiliye dediğimize onlar Medeniyet diyor.
14. Günümüzde dünyanın neredeyse tamamına yakınına Peygamberlerimizin savaştığı zihniyet hakim midir peki?
Evet maalesef hakimdir.
Sadece 150 yılda bırakın insanlığı, gezegenin sonunu getirecek aşırılıklarına hepimiz şahit miyiz?
Vallahi şahidiz...
15. Azımsanmayacak bir kitle, hala özellikle gelişmiş ülkelerden olan Batı Ülkelerinin demokrasiye, şeffaflığa, insan haklarına, yasallığa, insan sağlığına, adalete,eşitliğe çok duyarlı olduğu YALANINA inanmalarıdır. Ve gerçekleri de bu bakış açılarından dolayı ıskalamaktadırlar.
16. Batılı devletler dahil gelişmiş ülkelerin hepsinin bir de yer altına uzanan İLLEGAL yüzleri vardır. Bu yüzleri gerçek yüzleridir. Fakat bu İLLEGAL işlerini de yine LEGAL görünen "İstihbarat teşkilatları" aracılığı ile yaparlar. Bu teşkilatlar en tehlikeli terör örgütleridir.
17. Ve emin olun ki dünyadaki TERÖR ÖRGÜTÜ olarak tanımlanan hemen hiç bir örgüt yoktur ki bu kan emici Devletlerin İstihbarat örgütleri tarafından kurulmasın, kollanmasın, kulanılmasın.
"Bağımsız bir direniş hareketi" asla ama asla yaşayamaz. Yaşatmazlar.
18. Ve bu devletler bu kirli işlerini yürütmek için yine yasal olmayan işlere girmekten çekinmezler. Siz MAFYA denen yapının "bu" devletlerden bağımsız olduğunu mu düşünüyorsunuz mesela? Her türlü kirli işin içinde mutlaka bu devletler yine bu illegal ayağı ile bulunur.
19. Derin devlet-Mafya-Terör örgütleri arasındaki bu kirli ilişkiler hakkında bir çok kitap yazıldı,filmler çekildi ve romanlar yazıldı. Fakat bu kirli ilişkinin boyutları bununla da kalmadı. Başka devletlerin içine de GLADYO örneğinde olduğu gibi sızarak o devleti yönlendirdiler
20. Örneğin, İkinci Körfez Savaşında aslında çok güçlü olan Saddam'ın Ordusu'nun tek bir uçak bile kaldırmama nedeni, ABD'nin sistemleri kitlemesi deği, "Gladyo" idi ve ben bunu aşağıdaki yazımda geniş geniş anlattım
Bu Gladyo KESNEZANİ tarikatıydı.
21. ABD, Uçak ya da Füze sistemlerini kitleyemezdi ama FETÖ benzeri bir Cemaat ile ki adı KESNİZANİ'dir bu cemaatin. Bütün IRAK devletini kitlemiş ve bu Cemaat Irak'ın anahtarını ABD ve İngiltere'ye Altın Tepsi içinde vermiştir.
Kaçımız bunu biliyoruz acaba?
22. Ükemizde Gladyo, PKK, FETÖ vs hepsi elbetteki Batı ve ABD tarafından tasarlanan aparatlardı. Türkiye İstihbarat teşkilatlarının da cirit attığı bir ülkeydi. Kısmen hala öyle. Fakat Erdoğan ile birlikte bazı şeyler değiştikçe Batı rahatsız oldu. Peki ne değişti? Ne yaptı?
23. Ona geçmeden şunu söyleyeyim, ABD ya da BATI güdümlü aparatları (Terör örgütü, Cemaat, Gladyo) deşifre eden, tasarlanan oyunu bozan herkes bertaraf edilmiştir. Buna Necip Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Gaffar Okan, Eşref Bitlis ve inanın sayısı belki binlerle ifade edilebilecek ++
24. Birçok vatansever insan Hatta Turgut Özal, Adnan Kahveci ve MUHSİN YAZICIOĞLU gibi siyasiler de dahildir.
Peki Erdoğan ne yapmıştır da bu oyunlar kısmen bozulmuştur. Ya da Erdoğan madem bunları yapıyor da neden yok edemiyorlar?
25. Erdoğan da eminim birçok şeyi iktidarda kaldığı süre içinde öğrendi. Liderlik özellikleri, karakteri, iradesi, halkın desteği, geleceği görmesi ve ekibi onun uzun yürüyüşüne vesile oldu. Ama düşünün tarihi bir çok kahraman biraz da şansı sayesinde kurtulmadı mı badirelerden?
26. Erdoğan, sahih olduğu tartışılsa da "Düşmanınızın silahı ile silahlanın" hadisine uygun bir felsefe ile devlet yönetiyor. Savunma sanayii biraz da bu anlayışın ürünü. Ama bu anlayışı sadece Savunma sanayii ile sınırlı değil kuşkusuz. Her konuda bunu yapmaya çalıştı...
27. Erdoğan kendini aldatan, devleti ele geçirmeye çalışan, vesayet unsuru olan her oluşumu bertaraf etme yolua gitti. Büyük oranda da başarılı oldu. Bunların arasında partiyi beraber kurdukları da vardı.
Kurumları bu unsulardan temizledi. Başta MİT'i...
28. Orduyu ve diğer kurumlar da buna dahil... Ama yüzde yüz bir temizlik eşyanın tabiatına aykırı. Yerlilik ve Millilik bilincini yeniden uyandırdı.
Savunma sanayi,Gıda ve Enerjiye inanılmaz önem veriyor. Bunların hasadı 2023 den sonra yapılacak o zaman değerş anlaşılacak belki.
29. "Rahatlıkla gidemediğin yer senin değildir" diyerek Anadolu'ya, kara, hava, deniz, demiryolları anlamında çağ atlattı. Bunun nasıl önemli bir stratejik hamle olduğunun anlamayan kukla muhalefet "Hangi müteahhitleri zengin etmek için yaptın?" basiretsizliğine saplandı kaldı.
30. Erdoğan'ın beslendiği felsefe (Menderes ve Özal da buna dahil edilebilir) o güne kadarki devlet adamlarından farklıydı. Ocağında yetişmesine rağmen Erbakan'dan da. Erdoğan Yerli Milli olmasına rağmen çok evrensel bakıyordu dünyaya. Daha ayağı yere basan düşüncelere sahipti.
31. Özetle, Erdoğan'ın önünde üç seçenek vardı;
- Ya Eski Türkiye gibi ezik, Batı'nın bir dediğini iki etmeyen bir ülke olacak.
- Ya oyunu kuralına göre oynamadan Batıya direnecekti
- Ya da oyunu kuralına göre oynayıp bölgede yeni bir güç olacaktı.
Bu üç maddeyi dikkatli okuyun
32. Erdoğan iddialı bir adam, ne inancı, ne karakteri, ne siyasi görüşü birinci maddeye izin veremezdi. İkinci madde ile ise iddialı olamayacağını ve elinin kolunun bağlanacağını biliyordu. Kurtlar sofrasında oturuyorsan kolunun uzun olması gerektiğini bilen RTE üçüncüyü seçti.
33. Üçüncü maddeye uygun projeleri, faaliyetleri, planları ve adımları Erdoğan'ı Batı tarafından istenmeyen adam olmasını sağladı. Batı gizli servisleri ne gibi planlama ve uygulama yapıyorsa MİT'de onu yapmaya başladı. Ama MİT hala yerli değildi. Bir yerlerde tıkanma oluyordu.
34. Ordu da bu tip hamleler yaptı Erdoğan, Özellikle daha etkin PKK mücadelesi için ama orada da bir şeyler istediği gibi gitmiyordu.Erdoğan'ın niyeti birilerini rahatsız etti. Düğmeye basıldı gezi, 17-25 ve Darbe planlarıyla Erdoğan'ı indireceklerdi ama olmadı. Plan işlemedi...
35. Bakın MİT tırları, Ayakkabı kutusu, paralar, Halk Bank, Katar odaklı para işlerinin hepsi, Büyük Türk Devletinin oyunu kuralına göre oynadığının ispatıdır. Ama kukla FETÖ'ye emir verdiler. "Bunları deşifre et ve amacından saptır. İç kamuoyuna bu çabaları başka türlü göster".
36. Alçak bir gazeteci MİT tırlarını deşifre etti. Bir basın organı Büyük Türk Devletinin sırlarını deşifre etti. Cesarete bakınız.Çünkü emir büyük yerden. Yine Emniyete sızanlar oyunu kuralına göre oynayan Büyük Türk Devletinin planlarını Ayakkabı kutusu diye bozmaya çalıştılar.
37. Darbe başarılı olamayınca Erdoğan, MİT ve Orduyu milli hale getirdi.Tabi tam bir temizlik çok da mümkün değil. Savunma sanayi ile orduyu güçlendirdi. PKK' nın anası ağlatıldı.Türkiye bölgede büyük bir güç olma yolunda.
Ama savunma sanayiinde pek çok mühendis şehit edildi.
38. FETÖ ve PKK'dan boşalan yere birileri monte edilme derdinde şu anda. Ama bu artık örgüt kılıfıyla değil. Gayet açıktan ama bu konuya girmiyorum. Şimdiki çaba o. Ekonomik olarak yıpratıp, siyasi yolla Erdoğan'ı devirmek. Çünkü bütün yollar denendi.
39. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bir ara MİT'e kafayı taktığını unutmayalım. Hatta "MİT şeffaf olmalı" gibi muhteşem (!) bir söz söyleyerek çapını da bir daha göstermişti. Kılıçdaroğlu'nun bazı konularda da kamuyouna "Suç işliyorlar" dediği konular aslında milli savunma konularıydı.
40. Özetle; Türkiye Erdoğan ile bu "Global oyunu", Legal ve illegal platformda kuralına göre oynuyor. Oynamak zorunda. Bütün fırtına bundan kopuyor. Son dönemde yaşadığımız bütün sıkıntıların kaynağında bu yaklaşımı durdurma çabaları var.
41. Bu çabalar o kadar komplike ki, Ak Parti içinde kurucu, ekonomist, maliyeci,hoca filan bu bloke etme çabalarının bilerek ya da bilmeyerek parçası oldular.
Erdoğan istenmiyor çünkü; oyunu kuralına göre oynuyor. Hem de sonuna kadar. Bu da bazılarını sinirlendiriyor.
42. Pandemi bana göre küresel gücün ürettiği ya da kullandığı bir sürece evrildi. Türkiye bu süreci de her şeye rağmen iyi yönetti.
Türkiye'yi yani ERdoğan'ı devirmenin son ve en güçlü enstrmanının Ekonomik darbe olacağını Trumpa dahil herkes söyledi. Bunu biliyoruz.
43. Son söz olarak; Benim ve sizlerin çok şikayet ettiğimiz "Hayat Pahalılığı" Türkiye'de katmerlenmiş olarak üzerimize boca ediliyor. Bunun sadece hükümetin beceriksizliği olmadığının bu ekomomik darbe planını bir parçası olduğunun farkındasınız sanırım...
44. Bu kez Erdoğan'ın işi daha zor. Çünkü direk siyasi olarak bütün benzemezler biraraya getirildi, 20 yıllık yıpranma, hayat pahalılığı kartı vs durumu zorlaştırıyor.
Bu dönemeci de atlatırsa, TÜRK tarihi bir dönüm noktası yaşayacak.
Ama sonuçta Allah'ın dediği olacak. Vesselam!"