Sözcü glampingten ne anlar?..
Sözcü gazetesi haber yapmış...
Haberin başlığı şu:
“DOĞAYA ARAP ÇADIRIYLA YAĞMA...”
Öyle bir haber ki...
Çok güzel ve olumlu bir olay nasıl çarpıtılıp haber diye verilir konusunda derslere konu olacak şekilde hem de...
Başlığın altındaki haber şöyle:
“Orman, mera, yayla ve SİT alanlarını yağmaya açan yasa teklifiyle Katarlı zenginlerin Arap çadırı kurabilmelerine yönelik lüks çadır alanlarının oluşturulacağı bildirildi.
AKP'li milletvekillerinin ‘Turizmi Teşvik' adı altında TBMM'ye getirdiği ve doğal alanlarını adeta talana açan yasa teklifinden Katar zenginlerine yönelik lüks çadır alanlarının kurulması projesi çıktı. Yasa teklifinde yer alan ve kıyılarla doğal alanlarda turizm amaçlı ‘lüks çadır' alanlarının oluşturulmasını öngören maddelerin Katarlı zenginlerin isteği üzerine hazırlandığı iddia edildi.
Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı. Komisyonda söz alan CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, yasa teklifinde “Denize kıyısı olan ilçelerin herhangi bir yeri Turizm Bakanlığı'nca turizm alanı olarak belirlenir ve oralarda lüks çadırlar kurulabilir” maddesinin yer aldığını belirterek, “Lüks çadır” ifadesiyle Katarlı zenginler için oluşturulacak lüks çadır yerlerinin tarif edildiğini söyledi. Alban, şu tespit ve eleştirilerde bulundu:
“Ben Ege'nin milletvekiliyim. Bizim, oralarda Yörük çadırlarımız vardır, kıl çadırdır; yazın çok serin, kışın da çok sıcaktır. Şimdi bizim oralara lüks çadır turizmini getirerek, lüks çadır kurdurarak, siz, Katar Araplarını serinde mi yaşatacaksınız? Ormanların talan edilmesi, yağmalanması ve ağaçların kesilmesi oradaki ekolojinin bozulması demektir.”
İYİ Parti Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu da, hükümetin Katar'ı Arap ülkelerinden ayrı tutup güvendiğini, yatırım için imkanlar sunduğunu, ancak sonunda Katar'ın da diğer Arap ülkeleriyle birlikte Türkiye'nin karşısında yer alabileceği uyarısında bulundu.”
Bu arada yine cehaletinin farkında bile olmayan bir CHP'li vekilin de yorumunu habere ilave etmişler:
"NEDİR BU KATAR SEVDASI?"
“CHP Milletvekili Gökhan Zeybek de düzenlemeyle Katar'a bazı avantajlar sağlanacağını belirtirken, “Deniz turizm işletmesiyle ilgili yetkilerde de Bakanlığı yetkili kılmaya çalışıyorsunuz. Bu Katar sevdanız nedir? Haliçport Tamince'nin Katar'a devrettiği yere imtiyaz tanımak Turizm Bakanlığı'nın görevi mi?” dedi.”
***
Turizm sektörü ile ilgili herkesin bildiği, yatırımcı ve girişimcilerin sevinçle karşıladığı bir durum bu oysa ki...
Bilmiyor olanlar da elbette olabilir...
Hem bu haberi yapanlar, hem de mecliste sırf muhalefet olsun diye aleyhinde konuşanlar da bu bilmeyenler gruba dahil olabilir.
Buraya kadarı normal kabul edeyim...
Ama bu insanlar teknolojinin nimetlerinden azıcık faydalansa bu komik ve aciz duruma düşmeyecekler...
Biz cennet ülkemizin herşey dahil konsepti ile üçüncü sınıf ucuzcu turistlere peşkeş çekildiğini söyleyerek ülkecek eleştiriyoruz sürekli ya...
Bu yasa teklifi de aslında, hem gelişen ve değişen pazara uyum sağlamak, hem de turizm ihracatımıza seviye atlatmak için düzenlemeler içeriyor...
Bunu bilmeyenlerin Katarlıya çadır kıyağı zannettikleri şey de bunlardan biri...
Buna “glamping” deniyor...
Yani çok para harcayan ve özellikle Avrupalı turistlerin son on yıllık gözde tatil formu talebi...
Wikipedia şöyle tanımlıyor:
“Glamping, glamour ("göz alıcı") ve "kampçılık" sözlerinin bir portmantosudur. Aktivite ile kamp yapma tarzını ve bazı durumlarda "geleneksel" kampla ilişkili olmayan tesis tarzı hizmetlerini tanımlar. Bu, açık hava etkinlikleri yanında otel konaklaması lüksleri arayan 21. yüzyıl turistleri ile özellikle popüler hale geldi.”
Dünyada pek çok ünlü glamping merkezi var...
-Tree Hotel – İsveç
-Kakslauttanen Arctic Resort – Finlandiya Lapland
-Attrap Rêves Hotel – Fransa
-Banyan Tree Vabbinfaru, Maldivler
-Sal Salis, Avustralya
-Ridgeback Lodge - Kanada
gibi pek çok yeri internette bulup bu muhteşem mekanları inceleyebilirsiniz...
Buraları çok lüks ve doğaya dost tatil merkezleri...
Türkiye’de de benzer bir iki örnek var ...
Mesela perdue - Fethiye gibi... https://perdue.com.tr
Hem doğaya en ufak zarar verilmiyor, yapılaşma kesinlikle yasak, hem de kişi başı sadece konaklamanın gecelik 500 dolardan başladığı bir turizm konsepti bu...
Ama işte elindeki telefondan bile ulaşabileceği bu basit bilgiyi elde etmekten aciz olanların düştüğü durumun özeti bu...
Hoşafın yağı kesildi diye kazan kaldıran yeniçerilerin yaptığından ne farkı var bunun?
Ama bu kafalar boğaz köprüsüne de karşı idiler, Keban Barajına da...
Daha dün hızlı tren ile güya dalga geçip, bugün düştükleri komik durumdan utanmayan tayfa...
İP’li vekil işi Katarlılara bağlamış ki neremle gülsem bilemedim...
Çünkü dünyadaki glamping türü tatil yerlerinin çoğu Avrupa'da...
Müşterisi de Avrupalı...
CHP'li vekil de artık nasıl bir eziklik psikolojisi yaşıyorsa kıl çadırın buralarda kullanılamayacağı sanrıları ile dolu bir komiklik kuyusunda...
Bir de glamping için çevreye hiç dokunmazsan değerli olacağını , daha fazla ve yüksek fiyatlarla talep göreceğinin ve yasanın bunu getirdiğinin farkında bile değil...
Lüks çadır deyince ne anlıyorsa artık?..
Özetle azıcık akıl birazcık fikir ucundan da izan sahibi olan herkesin bu dünyadaki en zorlu imtihanı bu tür muhalefet yaptığını zannedip de her şeye sorgulamadan karşı olan insanlar ile birlikte yaşamaya tahammül edebilmek...
Aslında - dokunulmaz- yargının AÇ KÖPEKLER kararına güvenip tüm bu zor insan grubunu tanımlamak için farklı sıfatlar kullanırdım ama...
Yine de büyüklük, hoşgörü ve affedicilik biz de kalsın...
Rabbim tüm izan sahiplerine bolca sabır versin...