Tek bildikleri mağduru oynamak
Odunpazarı, tarih kokan sokakları ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir ilçe. Odunpazarı’nı sevmemek mümkün mü? Elbette değil. Tıpkı ne kadar küme düşerse düşsün Eskişehirspor sevdasından vazgeçemediğimiz gibi, bu sevdadan da nefes aldığımız sürece vazgeçmeyeceğiz.
Son zamanlarda belediye yönetiminin kentin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkaramadığına dair birçok eleştiri var. Bu eleştiriler tabi ki sadece Odunpazarı Belediyesi nezdinde değil. Tepebaşı da, Büyükşehir de maalesef aynı durumda… Burada uzunca değinmesem de aslında çok sevilse de yaşından ve son dönemlerinde asla icraat yapmamasından, trafik gibi, alt yapı sorunları gibi temel ve artık herkesin illallah ettiği sorunlara çözüm bulmamasından dolayı en çok eleştirilen ve seviyoruz ama artık yeter dedikleri Büyükerşen de bu eleştiri oklarının merkezinde yer alıyor.
Bir Büyükerşen taktiği idi göz boyamak.
Şehir imajı yaratarak aslında kendi imajını ve yerini garantilemek. Görüyorum ki bu eskimiş taktiği sonradan keşfeden Odunpazarı Belediyesi ve Belediye Başkanı artık devraldı imaj yaratma meselesini. Yine de hocanın eline su dökemez tabii.
İmaj mı, gerçek mi?
Sizlere tam olarak sormak istediğim ve düşünmenizi istediğim soru bu diyebilirim. Son zamanlarda Odunpazarı belediye yönetimi ve Belediye Başkanı, mağduriyet kartını sıkça kullanarak eleştirilere maruz kalıyor.
Belediye Başkanı, sık sık yetersiz bütçe ve kaynaklarla mücadele ettiklerini dile getiriyor. Ancak, bu mağduriyet hikâyesinin ardında gerçekten bir kaynak sıkıntısı mı var, yoksa yönetimdeki zafiyetler mi etkili?
Odunpazarı Belediyesi, son günlerde gerek yerel basında gerekse -el arttırarak- ulusal basında yer bulan bir olayla gündeme geldi. Ancak, gerçekleşen olayın ardında yatan hikâye, biraz daha dikkatli bakıldığında, mağduriyet perdesinin ötesinde başka gerçeklere işaret ediyor.
Mağduru oynamak mı, yönetmek mi?
Belediye, hayvan barınağı konusundaki sorunlarla ilgili ulusal basına çıkarak, yardımcı olmaya çalışan Eskişehirli bürokratların itibarını düşürme konusunda sınırları zorladı. Öyle ki, sanki yıllardır bu konu üzerine bir doktora tezi yazılmışçasına detaylar sunuldu. Ancak, asıl hikâye, şikâyet üzerine harekete geçen kurumların, sorunları çözmek ve kanuna uygun hale getirmek için yardım etmeye çalıştığı gerçeğini içeriyor.
Odunpazarı Belediyesi'nin mağdur oyunları: Kriz edebiyatının mı peşinde?
Belediyenin, ruhsatsız büyütülen alanla ilgili işlemler sırasında gösterilen iyi niyeti, neredeyse tüm Türkiye'ye itibarsızlaştırma politikası ve kriz edebiyatıyla karşılandı. İşin aslı, bürokratların yardımcı olma niyeti, ancak belediyenin bu yardımı görmeme kararlılığı tarafından gölgelendi.
Eskişehirli bürokratlar; Odunpazarı Belediyesine ya da Eskişehir Büyükşehir Belediyesine ait yerlerde hayvan barınağı yapma imkânı yoksa hazineden talepleri üzerine bir yer gösterebileceklerini de belediyeye bildiriyorlar. Yardımcı olacaklarını söylemelerine rağmen basında hemen yarın boşaltın diyorlar gibi lanse edildi. Cümlenin sonunda; “ruhsatsız alanların üç ay içerisinde boşaltılması ya da ruhsata tabi tutulması” ile ilgili bir yer geçiyor.
Kanunları çok iyi bildikleri ortada olan belediyenin -ki belediye başkanı Sayı Kazım Kurt avukattır- bir yazıyla cevap vermek yerine mağduru oynayarak çözüm sürecini daha da zorlaştırdığı bir gerçek. Hükümetin sunduğu imkânlardan yararlanma şansı varken, sanki bir felaketin eşiğindeymiş gibi bir tablo çizmek, Odunpazarı'nın çağdaş standartlarda bir hayvan barınağına kavuşmasının önündeki engelleri arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Tek bildikleri mağduru oynamak.
Sonuç olarak, belediyenin mağduriyet kartlarını oynamak yerine, gerçekten çözüm odaklı bir tutum sergilemesi ve ulusal basında popülizmden uzak bir imaj çizmesi, Odunpazarı için daha faydalı olabilir. Mağduriyet oyunları, şehrin gerçek sorunlarına çözüm bulma konusundaki ciddiyetini gölgelemekten başka bir işe yaramıyor gibi görünüyor.
Bilinmelidir ki; Odunpazarı ilçesi sadece mağduriyet açıklamalarıyla değil, etkili yönetim ve somut adımlarla şekillenecek. Belediye Başkanı'nın mağduriyetten ziyade sorunlara çözüm odaklı yaklaşması ve halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik politikalar geliştirmesi, ilçenin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Mağdur oynamak yerine, yönetmeye odaklanmak, Odunpazarı'nı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için adımlar atmak gerekli.