Varlıkla imtihan en zor olanı...

Para…
Makam, mevki…
İktidar…
Özgürlük…
Her bireyin en doğal dünyevi talepleri…
Hepsi de haktır…
Allah CC da “isteyin” diyor…
Ama…
Hakkını verebiliyor muyuz?
Şükrünü eda edebiliyor muyuz?…
İşte tam da burası en sıkıntılı yer…
Bunlar yok iken, bunlara sahip değilken…
Çalışkan olmak da…
Şükür sahibi olmak da…
Tevekkül sahibi olmak da kolay…
Çünkü yoksa…
Garipsen…
Tek sığınağın Allah CC…
Başka kapı yok…
Amaaaa…
Rabbim lutfedip vermeye başladı ise…
Nefs devreye giriveriyor hemen…
Bir gurur, bir kibir…
Ben yaptım…
Ben kazandım…
Ben hakettim…
Ben layığım…
Ancak…
Rabbim diyor ki: "İlmi isteyen kuluma, gerisini dilediğim kuluma veririm.”
Ama o nefs var ya…
Unutuveriyor…
Bütün kerameti kendinden bilmeye başlıyor…
….
Geldiğimiz durum…
Varlıkta, makamda, özgürlüklerde…
Yirmi yıl önce hayal bile etmediğimiz seviyelerde…
Peki bozulma?…
Üzgünüm ki o da hayal bile etmediğimiz seviyelerde…
Hele siyaset…
….
-ehliyet 
-liyakat 
-sadakat
Olmazsa olmaz üçlü…
Bu üçlünün ilk ikisi tamamen silindi…
Sadakat ise anlam kaymasına uğratılıp yalakalığa evrildi…
Cehenneme giden yol iyi niyet(?) taşları ile döşenmiştir…
İyi niyet tek başına hiçbir şey ifade etmez…
….
Ziya Paşa zamanında söylemiş, cuk da oturtmuş:
“Ne günlere kaldık Ey Gazi Hünkar 
Katır defterdar olmuş, eşek mühürdar…”
….
Varlıkla olan imtihan zor…
Çok zor…