YPG'yi PKK'dan koparmak mümkün mü?
(YPG, PYD'nin silahlı örgütü... Böyle siyasi yazılarda YPG yerine PYD'yi muhatap alıp, yazıyı o şekilde yazmak gerektiği söylenebilir belki ama o prosedür benim gözümde tiyatrodur... Orada nasıl makyajlanırsa makyajlansın, asıl belirleyici olan ne SDG denilen oluşum ne PYD olarak sempatikleştirilmeye çalışılan oluşumdur. Orada, o cenahta belirleyici olan YPG'dir.)
Yazıya bir parantezle başladığım için özür diliyorum ama meramımı anlatabilmem açısından önemli...
"YPG'yi PKK'dan koparmak mümkün mü?" sorusunun saçma göründüğünü de biliyorum... YPG zaten PKK tarafından kurulmuş, PKK'nın kanlı geçmişini isteyerek benimseyen, gelmiş geçmiş lider kadrolarını öven, PKK'nın önüne koyduğu nihai beklentilerine sahip çıkan bir silahlı organizasyon... Türkiye'nin YPG'ye bakışı ve gerçek durum da aynen budur..
Fakat AB, ABD ve hatta Rusya kendi menfaatleri doğrultusunda YPG'nin PKK ile bağlantısını görmezden gelip bambaşka bir oluşummuş muamelesi yapmaktalar. Dünya kamuoyunu bir terör örgütünü desteklemediklerine ikna için de IŞİD olayını çok güzel kullandılar. YPG'nin seküler yaşama sahip çıkan, modernite düşmanı IŞİD ile mücadele eden fedakar bir yapı olduğu, bu yapıya modern dünyanın çok şey borçlu olduğu algısını oluşturdular. Kolay olmadı elbet bu. Televizyonları, yazılı medyayı, sinemayı, bilboardları, bütün iletişim araçlarını devreye soktular. Öylesine paralı ve büyük bir çalışmaydı ki bu Türkiye'nin "Ama onlar benim vatandaşlarımı öldüren katillerdir" itirazı cılız bir ses olarak dünya kamuoyuna ulaşamadan boğuldu...
Türkiye'nin gücü belli... Hem olumlu anlamda hem olumsuz anlamda...
YPG'nin karanlık kökeni ve işbirlikleri deşifre olup destekçilerini zor durumda bırakır tedirginliğiyle yine SDG isimli görece geniş bir şemsiye örgütü de icat ettiler."Suriye Demokratik Güçleri" denilen bu yapının da asıl omurgasını YPG oluşturuyor. Silahlı inisiyatifi de YPG belirliyor. Fakat dostlar alışverişte görsün misali içerisine bir miktar YPG dışı unsur serpiştirildi...
Türkiye Devleti kategorik olarak Kürt düşmanı falan değildir, olamaz... Kendi iç dengelerini tehdit etmedikçe, Türkiye ile ilgili gizli ajandası olmadıkça, tüm emelleri açık oldukça Türkiye dışında gelişen Kürt yapılanmalarına Türkiye'nin Suriye'de YPG'ye itiraz ettiği kadar itiraz edeceği düşünülemez. Irak bunun kanıtı zaten... Türkiye ile ilişkilerini önemsediği müddetçe Irak'taki Kürt yönetimiyle Türkiye çok ama çok iyi ilişkiler içerisine girmişti... Ama YPG'nin ne öyle bir niyeti vardır ne de Türkiye bu YPG ile mevcut durumda güvenip de bir ilişki geliştirir..
Yukarıda "Türkiye'nin olumlu yada olumsuz anlamda gücünün belli olduğunu" yazdım. Neredeyse bütün dünya karşısında konumlanmışken Türkiye'nin kendi istediği oyunu kuracak kadar gücü yok, bu normal... Kendi istediği oyunu kurabilecek gücü olmasa da diğer ülkelerin istediği oyunu bozacak gücü var ama... Birçok ülkenin Türkiye nefretinin sebebi budur. Türkiye'nin sınırlı gücü istedikleri oyunu rahatça kurabilmelerini engelliyor... Ortadoğu'daki kilitlenmenin sebebi de budur... Ne Türkiye'yi güzellikle ikna edebiliyorlar ne de zor yöntemleriyle devre dışı bırakabiliyorlar... Aynı politikalarla kilitlenme durumunun aşılması da mümkün görünmüyor...
Peki, bir yol var mı?
Türkiye dışındaki bütün ülkeler YPG'nin PKK'dan çok farklı bir örgüt olduğunu, PKK gibi bir terör örgütü olmadığını, Türkiye üzerinde hiçbir ilgilerinin bulunmadığını iddia ediyorlar ya... Sıra o dizaynı gerçekten devreye sokmaya gelmiş olabilir. Türkiye ile uzlaşılabilirse PKK'yı tümden tarih sahnesinden silip, bembeyaz bir sayfada, yeni bir YPG ile insanlığın karşısına çıkmayı deneyebilirler... Uzun zamandır bunun ipuçlarını alıyoruz..
