Nabi Avcı'ya teessüf ederim...
Bizzat kendi hafızam ile tanıklık edebildiğim son 35 yılda Eskişehir'de kim neler yaptı?..
80'li yılların ikinci yarısında Eskişehir Doktorlar Caddesi’nde biterdi…
Tam ortasından demiryolu geçerdi…
Bağlar Caddesi ve Doktorlar Caddesi’nin devamı (adı fabrikalar bölgesi idi) Yunus Emre Yerleşkesi girişine kadar tam bir mezbelelik idi…
Keza Odunpazarı da Atatürk Lisesi sonrasında aynı fecaat görünüme sahipti…
Bugün Çalışanlar Caddesi'nin olduğu yer Vişnelik sınırı idi…
Savaş Caddesi’nin alt tarafı tarla, bağ bahçe idi…
Meşelik tam bir gecekondu bölgesi ve bugünkü Osmangazi Üniversitesi Yerleşkesi’nde sadece Tıp Fakültesi dekanlık binası ve tek amfi derslik, iki de koridordan bozma derslik vardı…
Tıp Fakültesi Hastanesi bugünkü Odunpazarı Belediye binası idi ve 100 yatak ya vardı ya yoktu…
Eskişehir denildi mi akla tüm şehirde yazın toz, kışın lekesi yıkamakla çıkmayan çamur gelirdi…
Şehrin bir kanalizasyon şebekesi yoktu.
Porsuk yakınındakiler atıkları Porsuk Çayı’na salar, diğer yerlerde ise foseptik çukurları ile idare edilirdi…
İçme suyunu bırakın, çeşmelerden kullanma suyu bile akmazdı…
Şehrin canlılık merkezi Hamamyolu ve Doktorlar Caddesi’nden ibaret idi…
Türkiye o zamanlar şişelenmiş suyu bilmez, musluklardan su içerken Hamamyolu'nda bardak ile Kalabak suyu satılır, sakalar tankerler ile içme suyu satarlardı…
Köprübaşı, Yunus Emre Caddesi, Akarbaşı, Atatürk Caddesi dörtgeni dışında kalan her yer kenar mahalle idi…
Eskişehir’de ilk çalışmaya başlayan başkan Selami Vardar oldu…
Kullanma suyu ve kanalizasyon altyapısına başladı…
Sonra Aydın Arat ve devamında Orhan Soydaş Hasan Polatkan Bulvarı'nı açtılar…
Porsuk Çayı rehabilitasyon projesini yaptılar ve başlattılar…
DYP iktidarının da gayretleri ile Yılmaz Büyükerşen'in rektörlüğünde kaderine terkettiği Bademlik Mühendislik Yerleşkesi ve Tıp Fakültesi Meşelik Yerleşkesi birleştirilerek Eskişehir Osmangazi Üniversitesi kuruldu…
Tıp Fakültesi Hastane binası bitirilerek hizmete açıldı…
1999’da Anadolu Üniversitesi ile, daha doğrusu Açık Öğretim Fakültesi projesi ile Türkiye çapında üne kavuşan Yılmaz Büyükerşen Belediye Başkanı seçildi…
(Ben Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesin’de okuyorum deyince genelde aldığım tepki: "Açıköğretimin tıbbında mı okuyorsun?” olurdu.)
Yılmaz Büyükerşen hızlı başladı…
Porsuk Çayı rehabilitasyon projesini tamamladı…
Faydası ya da zararı bugün tartışmalı tramvay projesini gerçekleştirdi.
Kentpark ve Sazova Parkı’nı yaptı…
Sonra ya hayalleri ve vizyonu sona erdi ya da bu kadarı bile fazla dedi ve durdu…
(Sazova Parkı’na yirmi yılda yaptığı hayvan hapishanesi benim gözümde bir proje değil arkaik bir düşüncenin günümüze yansımasıdır.)
Sonra Odunpazarı Belediye Başkanı seçilen Burhan Sakallı Odunpazarı’nı mezbelelikten kurtardı, tarihi kimliğine kavuşturdu…
Karapınar ve Ihlamurlent projeleri ile Odunpazarı’nı bir gecekondu ve mahrumiyet bölgesi olmaktan çıkarıp cazibe merkezine dönüştürdü…
Kemal Unakıtan Eskişehirspor’u Süper Lig'e çıkardı…
Şehrin ortasından geçen çevreyolunu karşılıklı üç şeride çıkartıp, yaptırdığı battı çıktılar ile trafiğin bir 15 yılını kurtardı…
Bu arada şehri ortadan ikiye bölen demiryolunu yer altına aldırttı…
Eskişehir Havaalanı’nın sivil ticari uçuşlara açılmasını sağladı…
Bu sayede şehrin iki yakası fiilen birleşti…
İlk hızlı tren başlama merkezinin Eskişehir olmasını sağladı…
Sonra Nabi Avcı…
Eskişehir’in Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasını sağladı…
Binlerce öğrencinin yurtdışına çıkıp bilgisini, görgüsünü artırmasını sağladı…
Onlarca tarihi eserin restorasyonunu sağladı, işlerlik kazandırdı…
Eskişehir’e yeni ve modern bir stadyum kazandırdı…
Şehrin merkezinde atıl durumdaki vilayet fidanlığını Dede Korkut Parkı olarak düzenletti…
Yine şehrin en merkezi yerindeki eski stadyum alanını Millet Bahçesi olarak düzenletti…
(Bu arada tüm Türkiye’deki modern şehir anlayışının simgesi olan millet bahçelerinin fikir babasıdır.)
Alpu’daki Uraysim projesi onun çabaları ile hayata geçti…
Normal planlamada olmayan Eskişehir Şehir Hastanesi Nabi Avcı’nın gayretleri ile şehre kazandırıldı…
Eskişehir Teknik Üniversitesi Nabi Avcı’nın gayretleri ile kuruldu…
Sadece hafızamdan baktığımda aklıma gelenler bunlar…
Eskişehir'e hizmeti geçen herkesten Allah cc razı olsun…
Hepsine teşekkür ediyorum…
Burada bunca hizmetine, hatta benim şahit olduğum süreçte en çok hizmeti olan olmasına rağmen tek eleştirim Nabi Avcı’ya olacak…Hoca’nın sloganı: "Az laf çok iş “ idi…
Hakikaten gereğini de yerine getirdi…
Ancak kendisi iletişim hocası ve burada yanıldı…
Fazla tevazusu, vasatların onun icraatlerine çökmesine yol açtı…
Bugün Eskişehir AK Parti seçmeninin dahi çoğunluğu bu hizmetlerin AK Parti ve kendisine ait olduğundan habersiz…
Sorsanız Nabi Avcı ne yaptı ki derler…
Türkiye bazında ise Eskişehir’i görüp beğenenler bu hizmetlerin aralıksız 23 yıldır Belediye Başkanı olan Büyükerşen’e ait olduğunu düşünürler…
Bu kadar çok iş yapıp, kendini ve AK Parti’yi anlatamayan Nabi Avcı’yı her ne kadar takdir etsem de teessüflerimi de bildirmek isterim…