Rol model Kadir Çalışıcı...
Ama erken, ama zamanında yapılacak seçimler yaklaşırken siyasi partilerde doğal olarak hareketlilik başladı..
Mensubu bulunduğumuz CHP'de çok uzun yıllar boyunca bütün ünitelere adaylar ön seçimle belirlendiği için hem parti üyeleri mutlu olur,hem de daha sağlıklı neticeler alınırdı..
Özellikle 12 Eylül’den sonra gerek yasa ve gerekse tüzüklerde yapılan oylamalarla aday belirleme yetkileri merkez yönetimlerine devredilmiş oldu.
Bu yöntem partilerde (özellikle CHP’de) çok büyük rahatsızlıklara neden olmakla birlikte merkez yönetimlerinin işine geldiği için bu fırsatı iyi değerlendirip bu yetkiyi sonuna kadar kullanmayı yeğ tuttular. Hatta mümkün olsa mahalle delegelerini bile kendileri atayacak hale getirdiler.
Aday belirleme yöntemi böyle olunca, ahbap çavuş ilişkileri ve kişisel beceriler ön plana çıkmaya başladı.
Seçilmişler de örgütlere kendilerini kabul ettirme ve hizmet etme yerine belirli düzeydeki yetkililerle iyi geçinmeyi ön plana almaya başladılar.
Adaylıkların böyle basite indirgenmesi sandığa yansımakta, liyakat ve hak ediş faktörleri maalesef geri plana itilmektedir.
Aday olacak kimsenin partiye eksta ne katkı sağlayacağı önceden aşağı yukarı bilinmelidir. Seçimlerde kendisinden olmayan oyları devşirme kabiliyeti olan adaylar çıkartılmalı çok az oy farkı ile kazanılıp kaybedilen bu seçim ortamında buna özen gösterilmelidir.
Yazımızın başlığındaki Kadir Çalışıcı örneğini verirken, kendileri bizi bağışlasın lütfen bizim aday tespitindeki faktörlere çok uyduğundan ismini telaffuz ettik.
Kendilerinin siyasete girip girmeyeceğini bilmiyoruz ama söylediğimiz şablona çok uygun düştüğü için kendilerini örnek aldık.
Bir kentin VALİ BABASI olmak, ES-ES’in hamiliğini yapmak gibi geçmişinde parlak bir yöneticilik sınavından başarı ile çıkan, emekli olduktan sonra da köşesine çekilip oturmayan, kitaplar, makaleler yazan bir enerji küpünü kenarda tutmamak gerekir diye sayın valimizin ismini telaffuz ettik. Bizi bağışlasın lütfen…