Organ bağışı nedir? Organ ve doku bağışı nasıl yapılır?
Eskişehir Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge ve ESOGÜ'den Prof. Dr. Mehmet Kılıç'tan çağrı... Organ bağışı nedir, nasıl yapılır? Organ bağışında aile izni nasıl alınır? Organ bağışı caiz midir? Organ bağışı yapıldıktan sonra vazgeçilebilir mi?
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge “Organ ve Doku Bağışı Haftası” nedeniyle yapmış olduğu açıklamasında haftanın önemine dair bilgiler verdi.
Prof. Dr. Uğur Bilge yaptığı açıklamada “Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ ve Doku Bağışı Haftası” kutlanmaktadır. Tedavisi yalnızca organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık sorunlarından biridir" dedi.
Prof. Dr. Bilge, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda Eskişehir Tren Garında stant kurularak, görevli sağlık personellerce halka organ ve doku bağışı hakkında bilgilendirme yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Organ nakli, vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemidir. Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi de organ bağışıdır. Unutmamak gerekir ki, her bağış yeni bir hayattır. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ naklinin caiz olduğunu bildirmiş ve organ bağışını, insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde organ bağışları Sağlık Bakanlığı kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. “Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi” vasıtasıyla organ dağıtımı en adaletli ve şeffaf biçimde yapılmaktadır” dedi.
Organ - doku bağışı nedir?
Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ-doku bağışında bulunabilir.
Bağışta bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?
Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin; kişi evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş kişilerin organları ülkemizde organ bağışında kullanılamaz.
Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir.
Beyin ölümü nedir?
Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü yoktur, tam ve kesin olarak ölüm gerçekleşmiştir, bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanma zorunluluğu vardır. Bu testlerin sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır daha sonra bu karar aileye bildirilir.
Hangi organ ve dokular nakil yapılabilir?
Ülkemizde nakil yapılan organlar:
-Böbrek
-Deri
-Karaciğer
-Kalp
-Akciğer
-Pankreas
-İncebağırsak
Nakil yapılan dokular ise;
-Kemik
-Kemik iliği
-Kornea
-Kalp kapağı
Organ bağışında aile izni nasıl alınır?
Organ bağış kartı olup olmadığı bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülür. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz.
Alınan organlar kimlere nakledilebilir?
Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır.
İleri yaş veya kronik hastalıklar organ bağışına engel midir?
Yaşın ileri olması, kronik bir hastalığın bulunması, alkol veya sigara içiliyor olması ve benzeri nedenler organ bağışı yapılmasına engel değildir.
Organ bağışı yapıldıktan sonra vazgeçilebilir mi?
Organ bağışından vazgeçildiğinde bu yeni kararı aile ile paylaşılması E-Devlet sistemi üzerinden iptal edilmesi ve organ bağış kartının imha edilmesi yeterlidir.
Organ bağışı caiz midir?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kuran –ı Kerim’ de Maide suresi 32. Ayette “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır.” diye buyrulmuştur.
Organ bağışı için nereye başvurmak gerekir?
İl veya İlçe Sağlık Müdürlükleri
Devlet Hastaneleri
Üniversite Hastaneleri
Özel Hastaneler
Aile Hekimliği Merkezleri
Toplum Sağlığı Merkezleri
Organ bağışının yasal boyutu nedir?
29.05.1979 tarih ve 2238 sayılı kanunla organ bağışının yasal boyutu belirtilmiştir. Buna göre:
Madde 6: 18 yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan her kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imtiyazlı veya en az iki tanık huzurunda sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağı bir hekim tarafından onaylanması zorunludur.
Madde 14: Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını tedavi, teşhise bilimsel amaçlar için bırakıldığını resmi ya da yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya iki tanık huzurunda açıklanmamış ise, sıra ile eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; Bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakının muvaffakiyeti ile ölüden organ ve doku alınabilir.
Organ naklinin birçok canı kurtarıyor olmasına dikkat çeken Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Kılıç, bu konuda herkesi duyarlı olmaya davet ederek, "Organ bağışını ve beyin ölümü olan durumlarda ailelerin bağışını arttırmalıyız" dedi.
Her yıl binlerce hastanın organ nakli olamadığı için hayatını kaybetmesinden dolayı 3-9 Kasım arası Organ Bağışı Haftası düzenleniyor. Organ bağışının ve naklinin önemine dikkat çekmek için düzenlenen haftada vatandaşı yönlendirici birçok çalışma yapılıyor. Ülke genelinde binlerce hastadan oluşan organ nakli listesinde canlı hastalardan bağış çoğunluğu olduğu için hızlı ilerleme kaydedilemiyor. Beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınları tarafından bağışlanan organ sayısının çoğaltılması birçok kişi için umut ışığı olacak.
“Sıkıntımız organ bulmakta oluyor”
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2018 yılının başından bu yana 3 buçuk yıllık süreçte 76 organ nakli gerçekleştirildi. Beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarından alınacak bağışlarla bu sayının çoğalacağını belirten Prof. Dr. Mehmet Kılıç, nakil sırasında binlerce hastanın beklediğini hatırlattı. Organ naklinde ülke olarak gösterilen başarıların daha da artırılması için beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların yakınlarını duyarlı olmaya davet eden Kılıç, şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye’de böbrek naklini yüzde 80 canlıdan alıyoruz"
“Türkiye’de 78 böbrek, 46 karaciğer, 15 kalp, 8 pankreas nakil merkezi var. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2018’in başından bu yana 35 böbrek, 41 karaciğer nakli yaptık. Yani organ naklini başarılı şekilde yapan bir ülkeyiz. Ama bizim sıkıntımız organ bulmakta oluyor. Tüm Avrupa ülkelerine baktığımızda yaklaşık 21 bin böbrek, 8 bin karaciğer nakli yapılıyor. Böbrek naklinin ancak yüzde 20’si canlıdan alınıyor. Karaciğerin yüzde 3’ü canlıdan nakil yapılıyor. Türkiye’de ise tam tersiyle karşı karşıyayız. Böbrek naklinde yüzde 80 gibi bir oranla organı canlıdan alıyoruz. Organ Bağışı Haftası’nda organ bağışını ve beyin ölümü olan durumlarda ailelerin bağışını arttırmalıyız. Avrupa ülkelerinde yüzde 70’e varan oranlarda beyin ölümü olan hastaların aileleri organını bağışlanıyor. Bizde bin 500 beyin ölümü bildiriliyor, bin tanesi kullanılabilir oluyor ve bunun yüzde 20’si bağışlanıyor. Bu oran çok düşük, artırmamız gerekiyor. Çünkü 23 bin böbrek hastası, 3 bine yakın karaciğer hastası nakli sırasında bekliyor. Bu listeyi canlıdan nakil ile bitirmemiz ve hastalara normal yaşamına dönme fırsatı tanımamız mümkün değil. “