CHP’li Süllü’den İstanbul Sözleşmesi açıklaması
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle ilgili CHP’li kadın milletvekilleri ile TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Dr. Jale Nur Süllü, Cumhurbaşkanlığının, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile ilgili CHP Kadın Milletvekillerinin de katılımı ile Meclis’te basın toplantısı gerçekleştirdi.
Jale Nur Süllü, açıklamasında, “3 gün önce uyuyan milyonlar, sabah, 42 milyon kadının canını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden, tek bir erkeğin imzasıyla çıkmaya çalıştığı haberine uyandı. En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim, bu karar hukuken yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” diye konuştu. Süllü, 36 kez şikâyetçi olmasına karşın, annesi ve kendisini koruyamayan devlete karşı Nahide Opuz’un AİHM’e açtığı haklı davayı Türkiye’nin kaybetmesinin sözleşmenin çıkış noktası olduğunu belirterek, “Bu açıdan sözleşme, son derece yerli ve milliydi. İlk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi, aynı yıl mecliste grubu bulunan tüm partilerin oybirliği ile TBMM tarafından onaylandı” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanlığı kararı ile kaldırılamaz”
46 ülkenin imzaladığı Uluslararası sözleşmenin feshinin söz konusu olamayacağını savunan Süllü “Kararnamedeki sözcük bile doğru seçilmemiştir. Hadi Türkiye’nin çekildiğine cumhurbaşkanı karar verdi diyelim. O da hukuken yok hükmündedir Normlar hiyerarşisinde kanunların üzerinde yer alan TBMM tarafından onaylanan bir uluslararası Sözleşme’nin usulde ve yetkide paralellik ilkesi gereği, tek yanlı idari bir işlemle kaldırması mümkün değildir. ‘Temel haklar, kişi hakları ve ödevlerinin Cumhurbaşkanı kararı ile ortadan kaldırılamayacağı, düzenlenemeyeceği anayasamızın emredici hükmü olup, Cumhurbaşkanın, yetkisi olmayan bir idari karar tesis edemeyeceği açıktır” dedi.
Jale Nur Süllü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “AKP’yi, Türkiye’yi tarihinde ilk kez, insan haklarına yönelik bir uluslararası anlaşmadan çıkartma kararı verilmesine yönelten neden nedir? Bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin bu denli arttığı, nerdeyse kadın cinayeti duymadığımız tek gün olmadığı bir dönemde hangi hakla buna cesaret ediyorsunuz? Yoksa yine kandırıldık mı diyeceksiniz?” dedi. Süllü ayrıca, “Tabanını bir arada tutmak için, dinsel inançları, dış siyaseti, milliyetçiliği, etnik köken ve terörü kutuplaştırma ve ayrıştırma siyasetini kullanan iktidar, bu kez de kadınların uzun mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımların gasp etmeye kalkıyor. Bir de utanmadan çıkıp sözleşmenin aile yapısını bozduğu söyleniyor. Ailenin bir bireyi olan kadını şiddetten, öldürülmekten korumaya yönelik İstanbul Sözleşmesi’nin nasıl olup da aile yapısını bozduğu söylenebilir? Sözleşmenin hangi maddesinde böyle bir hüküm var? Bunları yapıp, kadını birey olarak güçlendirip korumak yerine, Sözleşmeden çıkarak mı kadınları koruyacaksınız? Vatandaşlarımız artık yeter diyor. Kazanılmış haklardan geri adım atmama konusunda büyük bir toplumsal muhalefet var. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne, daha doğrusu kazanılmış haklarına sahip çıkmak konusunda çok kararlılar. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu konuda çok kararlıyız. Kadınlar ve sivil toplum örgütleri ile birlikte bu süreçte mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konudaki yanlış algı yönetimini her zemin ve fırsatta anlatmaya devam edeceğimiz gibi, hukuksal haklarımızı kullanarak, kadınların kazanılmış haklarının geri götürülmemesinin takipçisi olacağız. Ta ki kadını ile erkeği ile eşit güç ilişkilerini, halkımızla birlikte tesis edebileceğimiz günlere dek.”