DSP'li Tambova'dan Eskişehir esnafı için çağrı

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve DSP Gölge Kabinesi Gençlik ve Spor Bakanı Dilara Tambova, salgın döneminde esnafın yaşadığı sorunlar ve alınan tam kapanma kararı hakkında açıklamalarda bulundu.

Tambova açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kovid salgınının; ne yazık ki, olumsuz yönde artan bir seyir izliyor olması, sağlık yönünden endişelerimizi artırdığı gibi, bulaşma riskine karşı da sosyal ve manevi sorumluluğumuz gereği; vatandaşlarımızdan mümkün olduğunca uzak durarak, aramıza oldukça derin bir mesafe koymak zorunda kaldık. Onların iyiliği için bile olsa; bu mesafe,  en zor gününde vatandaşlarımızın yanında olamama durumumuz için bir mazeret haline geldi. Çünkü, bu salgın süreci geçtiğinde dahi onların sorunları geçmiş olmayacak ve hatta katlanarak artmaya devam edecek. Zira, esnafımızın  günü birlik, palyatif çözümlerle geleceğe umut ve güvenle bakabilmesi mümkün görünmüyor.

Alınan son kararla, yaklaşık 2 haftadan uzun bir süre kısıtlılık; elbette salgının gidişatını aşağıya çekmek ve dolayısıyla da sağlık çalışanlarımızın üzerindeki yükü hafifletmek açısından gerekli olmakla birlikte; bu süreçte hiç çalışamayan, geliri sıfır ama giderleri olanca hızla artan vatandaşlarımız için katlanılası bir durum değildir."

"Seçilmiş kişiler gerekli desteği göstermedi"

Eskişehir esnafına hiiçbir seçilmişin gerekli desteği göstermediğini ifade eden Dilara Tambova, açıklamasını şöyle sürdürdü "Yaklaşık bir yılı aşkın bir süredir; salgının yarattığı olumsuz koşullar dolayısıyla çok zor bir dönem geçiren Eskişehirli esnafımıza, hiçbir seçilmiş kişi gerekli desteği göstermemiş, onları sorunlarıyla başbaşa bırakılmışlardır. Oysa ki, bu kişiler millete hizmet için seçilmişler ve seçim zamanlarında ise aynı esnaflarımızın kapılarından da bir gün eksik olmamışlardır. Elbette! Hepsi seçilene kadar.  Böylesi büyük bir soruna karşı, bireysel çabalarla etkin çözümler bulabilme imkanın mümkün olmayacağı muhakkaktır. Ancak, duyarlı bireylerin çoğalmasıyla kollektif bir yapı oluşturulabilir ve koşullar el verdiğince, mümkün olduğu kadar insanımızın derdine derman olunabilirdi.  Böyle makro bir sorunun çözümü tabi ki devlet kudretiyle olacaktır. Karşılıksız gelir desteği, faturalardan belli bir süreliğine muafiyet, bayram olduğu düşünülürse yardım paketi gibi geri dönüşsüz desteklerle, ancak bir nebze esnaflarımıza  nefes aldırmak mümkün olabilir.  Her gün biraz daha zorlaşan hayat mücadelelerine, borç ertelemek  ya da  faizle banka kredisi kullandırmak çözüm olmadığı gibi, bilakis esnafın üzerindeki yükü azaltmak yerine daha da ağırlaştırmaktadır. Çünkü ertelenen ödemeleri, katlanarak  yine karşılarına çıkmaktadır. 

Yıllardır alın terini devletine vergi olarak ödeyen esnaflarımıza, devletimizin de en azından altı aylık bir süreliğine bakabilmesi gerekirdi. Gelinen noktada, tablo çok vahim gözükmektedir  ve salgının yarattığı tahribat, ileriki günlerde daha somut ortaya çıkacaktır. Milletimizin sağlığı ve varlığı her şeyin üzerindedir. Ama insan onuruna yaraşır bir yaşamın, asgari bir geçim standardı gerektirdiği de unutulmamalıdır."