Dündar Ünlü: Sportif başarı olmazsa borçları ödeyemeyiz

Eskişehir’in önde gelen siyasetçilerinden, eski, AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü ile yaptığımız röportajımızın ikinci bölümünde de Eskişehir ve Eskişehirspor ile ilgili önemli ve çok konuşulacak açıklamalarda bulundu... 

Dündar Ünlü ile yaptığımız söyleşinin birinci bölümünde Ünlü, Eskişehir ve ülke siyasetine ilişkin açıklamalarının yanı sıra, Eskişehir için "müthiş" bir projeyi de gündeme taşımıştı... (Röportajın birinci bölümünü okumak için tıklayın) 

İkinci bölümde de Dündar Ünlü ile pandemi döneminde Eskişehir Şehir Hastanesi yatırımının önemini, Eskişehir gündeminde tartışılan URAYSİM'i ve elbette Eskişehirspor'u konuştuk... 

“Eskişehir Şehir Hastanesi yapılmasaydı, eski hastanenin bahçesi hasta doluydu şimdi”

Hakkı Kutlu: AK Parti İl Başkanlığı döneminizde Eskişehir'e yapılan önemli yatırımlardan bahsettik. Bu yatırımlardan en önemlilerinden biri de  Eskişehir Şehir Hastanesi'ydi. Sağlık sektörüne yapılan yatırımların da önemini gördük pandemi sürecinde... 

M. Dündar Ünlü: Burada Cumhurbaşkanımızı takdir etmek lazım. Şehir Hastaneleri projesi geleceği görmektir. Bugün Eskişehir Şehir Hastanesi olmasaydı, eski Devlet Hastanesi kalsaydı, Devlet Hastanesi’nin bahçesinde hastalar dolu olurdu. Sadece Eskişehir’de değil birçok şehirde şehir hastaneleri var. Dolayısıyla, böyle bir pandemi geldiğinde, diğer ülkelere göre çok daha rahat şekilde şehir hastanelerinde hastalarımıza bakarak olayı atlattık bitirdik.

“Nabi Hoca’nın üzerimdeki etkisi çoktur”

Daha önce bize açıklamıştınız, ama yine kısaca değinelim… Eskişehir Şehir Hastanesi'nin yapımının önemli bir hikayesi var... 

Evet, o dönemde Nabi Hocam Milli Eğitim Bakanı’ydı. Sağ olsun. Öncelikle, Nabi Hoca’dan ben çok etkilenmişimdir. Üzerimde çok fazla etkisi vardır. Bazı geri planda kalmış alışkanlıklarım, davranışlarım, hassasiyetlerim, meraklarım onun sayesinde ön plana çıkmıştır. İki siyasetçi gibi değil. Ağbi-kardeş, dost olarak da bizim ciddi sohbetlerimiz vardır. Programlar bittiğinde saatlerce sohbet etmişizdir… Şehre de çok ciddi katkıları vardır. 

“Nabi Hoca, sorunları, sıkıntıları, yatırımları, hepsini hallederdi”

O dönemde Milli Eğitim Bakanı da olduğu için, biz şehirdeki sorunları, sıkıntıları Nabi Hoca’ya iletirdik. Sağ olsun Nabi Hoca bu sorunları, sıkıntıları ve yapılacak yatırımların hepsini hallederdi. 

"Eskişehir ilk yapılacak iller arasında değildi, Nabi Hoca'ya ilettim"

O dönemde Eskişehir Şehir Hastanesi diye bir proje var. Planlamada Eskişehir’e de yapalım diye bir düşünce oluşmuş. Ama sonra araştırdığımda, ilk planda Eskişehir’e yapılmayacağını öğrendim. Çünkü Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin de baştan aşağı yenilenmesi söz konusuydu. Orasının da 700’e yakın yatak kapasitesi var. Yani, Şehir Hastanesi’nin ilk planda yapılacağı iller arasında Eskişehir yok. Bunu öğrendim.

“Nabi Hoca Bakan Müezzinoğlu’nu aradı, 15 gün sonra temeli atıldı”

Nabi Hoca, Eskişehir’e bir programa gelmişti. Araçta giderken bunu anlattım. “Siz müdahale etmezseniz bu hastane hemen yapılmaz. Sizin müdahaleniz ve gücünüzle bu yapılabilir. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu arasanız bu iş çözülür Hocam” dedim… Hemen aradı, “Eskişehir Şehir Hastanesi’nin durumu nedir?” diye sordu. Dedi ki, “Eskişehir’de şehir hastanesine ihtiyacımız var, Hemen yapılması gerekli” dedi. Sayın Müezzinoğlu da, “Öyle diyorsanız Hocam tamamdır, hemen programa alıyorum” dedi ve 15 gün sonra orada beraber temelini attılar. Birebir böyle oldu… 

Eski Eskişehir Devlet Hastanesi... Dündar Ünlü: "Şehir Hastanesi yapılmasaydı, eski hastanenin bahçesi hasta doluydu şimdi"... 

Eskişehir Şehir Hastanesi' nden bir görünüm... Eskişehir'e yapılmış en büyük sağlık yatırımı... 

“Nabi Hoca’nın Bakan olmasının Eskişehir’e çok önemli faydaları oldu” 

Ve Eskişehir’de Şehir Hastanesi’nin olması pandemi sürecini çok daha rahat atlatmamıza neden oldu. Başta dediğim gibi, eğer Şehir Hastanesi olmasaydı, eski Devlet Hastanesi’nin bahçesi hasta yatakları ile dolardı. O yüzden Allah razı olsun. O dönem Nabi Hoca’nın Milli Eğitim Bakanı olması, elindeki o güç hasebiyle, bunun gibi birçok sorunu, yatırımı Hocamıza iletirdik. Hocamız hemen tıkır tıkır çözerdi. Bakanlık görevinde olmasının Eskişehir’e çok önemli faydaları olmuştur. Nabi Hoca’nın 1994’lerde sayın Cumhurbaşkanımızın danışmanlığından gelip devamında da milletvekili ve Bakanlık gibi görevlerde devam etmesi Eskişehir için çok önemlidir. Nabi Hoca, partide çok etkili ve saygın bir isimdir. Eskişehir bu anlamda çok ciddi yatırımlar aldı. Örneğin, eğitim konusunda da, Eskişehir Türkiye’de sınıf düzeyinde en ideal şehirlerden biridir. 
Milletvekillerimizin hepsi de bu konuda gayretlidir. Bugün de bu gayreti göstermektedirler elbette. Kimse “şehre bir faydam olmasın” düşüncesi olmaz. Herkes kendi çabaları içinde bu çalışmaları devam ettiriyordur. 

URAYSİM projesi... “Söyleyene değil, söylenene bakmalıyız”

URAYSİM tartışmaları ile ilgili de çok konuşulan bir paylaşımınız oldu… “"Mesele Uraysim mi? Alpu Ovası mı? Yoksa Sanayi Odası Başkanı mı? Bu şahsileşmiş anlayışla yakında siyah ile beyaz renkler tartışmaya açılırsa hiç şaşırmamak lazım" dediniz… Bu paylaşımınızı biraz açabilir misiniz? 

URAYSİM meselesinde… Şu ana dek orada 600 milyon lira harcanmış, bittiğinde 1 milyarı aşacak. Ve devamında da bize katma değer sağlayacak dev bir yatırım var orada. Yatırımları kişilere bağlayarak değerlendirirsek işin içinden çıkamayız. Birisi, URAYSİM’i daha aktif hale getirmek için o bölgede küçük bir organize sanayi bölgesi olması gerektiğini söylüyor. Bunu bir değerlendirmemiz lazım. Peygamberimizin bir hadisi vardır: “Söyleyene değil, söylenene bakın” Söz doğru mudur, değil midir biz buna bakalım. Hakikaten burada böyle bir ihtiyaç var mı? Ama birileri direkt, “orası tarım arazisi, çiçekler var, böcekler var” falan filan… Alan nasıl bir alan? URAYSİM yapılmış. Ne yapalım URAYSİM’i çöpe mi atacağız. Bunu kişilere bakmadan değerlendirmemiz lazım. Yatırımları böyle değerlendirmeliyiz. Eğer biz teklifi kişiye bakarak değerlendirirsek bu işin içinden çıkamayız. Bizim gerçekten böyle bir ihtiyaç var mı, yok mu, bunu konuşmamız lazım. Diğer doğru bir yaklaşım değil. Şehirde fikirlerin doğru olup olmadığını değerlendirmek gerekli. 
“Bizim zaten oturmuş bir organize sanayi bölgemiz var, oradaki fikir şöyle çözülebilir” denilebilir… 
“Sizin dediğiniz yerde değil, ama burada yapılacak çalışmalarla organize işlevini görebilir”… Böyle teklifler getirmek lazım. Teklif kimden gelirse gelsin, fikir nedir onu değerlendirmek gerek. 

Mali Müşavir Dündar Ünlü'nün yeni bürosunda en değer verdiği köşelerden biri de pikabı ve plak koleksiyonu... Ünlü ile plak koleksiyonu üzerine sohbet ederken eski günlere döndük adeta... 

“Eskişehirspor’un bir an evvel şirketleşmesi şart”

Eskişehirspor ile çok ilgilisiniz. Yönetimlerdeki tecrübeleriniz… İl Başkanlığınız döneminde de Eskişehirspor küme düşmesin diye yoğun çaba sarf ettiniz. Düştükten sonra tekrar yükselmesi için de… Şu anda bir yönetim var. Tek tek projelerle ilgili görüşlerinizi sormak niyetinde değilim. Ama bu sene küme düştük. Seneye büyük ihtimal yine transfer açılmayacak ve yine gençlerle mücadele edeceğiz. Pandemi ve ekonomiyle ilgili söylediğiniz “umut var” konuşmalarını Eskişehirspor için de söyleyebilir miyiz, yoksa bu konuda siz de “Yok bu iş bitti” diyenlerden misiniz?

Ben umutsuz konuşmayı sevmiyorum, umut vermek gerek. Ama bu da tabii kuru kuruya değil. Gerekçeleri ile insanları umutlandırmak gerekiyor. Eskişehirspor’un ciddi bir borç yükü var. Küme düştükten sonra da bu borç yükü ağırlaştı. Süper Lig’de olsaydık belki bu borç çevrilebilir, azaltılabilirdi. Küme düştükten sonra gelirlerin azalması ve borç yükü daha da zor bir duruma soktu. Transfer tahtası kapalı, gençlerle oynamak zorunda kalıyorsunuz. Haliyle sportif başarı da söz konusu olmuyor. Yönetimde izlediğim kadarıyla… Daha çok oluşturacakları projelerle borçların biraz daha çevrilebilir hale gelmesini amaçlıyorlar, bir-iki transfer açılır mı, açılamaz mı.. Bir iki takviye ile Eskişehirspor’un biraz daha kendine gelme durumu söz konusu olabilir. Ama, geçen Teknik Direktör’ün beyanatını okudum. “Bir proje hayata geçiriyoruz” dediği bir proje var. Ama o proje, herkesin normalde yaptığı bir proje. Bunu yeni bir proje gibi sunarsak olmaz. “Bunu uygulayacağız” diyebilirsiniz, ama “Yeni bir proje, dünya da bizden uygulayacak” derseniz, biraz komik duruma kaçar. 

"Borçları çevirmeye çalışırken, ortada takım yokmuş gibi hareket edilemez"

Sonuçta Eskişehirspor bir kulüp, bir takım. Borçları çevirmeye çalışırken, ortada hiç takım yokmuş gibi de hareket edilmemeli. Takım sürekli mağlubiyet alıyor… Biz buna bakmadan projeler yürüteceğiz demek biraz tuhaf kaçıyor. Bu şuna benziyor. Örneğin, burada muhasebe bürosunu kurdum. Masaları, ekipmanları getirdim… İşte yeni bir projeyle çay seti de getiriyorum. Peki mükellef var mı? Mükellef yok. “O zaman sen bu büroyu niye açtın?” diye sormaz mısınız. 

"Sağlam bir alt yapı şart"

Bursaspor da bizimle aynı durumda, ama gençleri daha iyi. Projeler yapılıyor, yönetim iyi niyetli çalışıyor ama… Sanki biraz takım yokmuş gibi hareket ediliyor. Burası futbol kulübü değil de, başka bir kuruluşmuş gibi de hareket edildiğini düşünüyorum. Ama kolay mı, elbette kolay değil. Bir borç var, takımın giderleri var, para lazım. Baktığınızda şehir de artık bununla eskisi kadar ilgilenmiyor, şehir de bıktı. Eskişehirspor’a para, para, para… Bana göre, sağlam bir altyapı çalışması şart. Eskişehirspor bir futbol şehri. İnsanlar zaten altyapıya çocuklarını getirir. Altyapının kuvvetlendirilmesi ve ciddi şekilde eğitilmesi gerekli. 

"Yerel yönetimler hiç ilgilenmiyor, bahane üretiyorlar"

Eskişehirspor, 2. Lig’e düşecek. 1. Lig’e çıkması ise zor değil. Ama hakikaten para lazım. Yerel yönetimler bu işle hiç ilgilenmiyor. Yerel yönetimlere ihtiyaç var. Ama destek vermiyorlar. Çeşitli bahaneler üretiyorlar. 

Ama Eskişehirspor’un bir an evvel şirketleşmesi şart.  Bu da zor bir şey değil. “Para veriyoruz, para nereye gidiyor” mevzusunda, bunu daha kurumsal bir yapı haline getirirsiniz. Başkan her zaman, “Gelsinler, Kulüp’ten her türlü bilgiyi alabilirler” diyor. Tamam, arkadaşlar bu işi şeffaf olarak yürütüyor olabilir ama, bence bu işin çok daha kurumsal hale gelmesi ve bizim ikna olmamız lazım. Bir an önce anonim şirkete geçilmesinde büyük yarar olduğunu düşünüyorum. 

Dündar Ünlü ile röportajımızın birinci bölümünü okumak için tıklayın...

Dündar Ünlü: Eskişehir'in merkezini açmalıyız