Fatih Dönmez: Derdiniz yeşil olsaydı CHP'li belediyelerin ağaç katliamlarına sessiz kalmazdınız!
TBMM'deki olağanüstü Akbelen gündemli toplantıda AK Parti adına konuşan Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, "Ne madenden ne de çevreden vazgeçeriz" diyerek maden sahalarının yeniden doğaya nasıl kazandırıldığını anlattı. Muhalefete, "Sizin derdiniz yeşil değil, samimi olsaydınız CHP'li belediyelerin ağaç katliamlarına sessiz kalmazdınız" diyerek seslendi.
TBMM'deki olağanüstü Akbelen gündemli toplantıda konuşan AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, muhalefete sert eleştirilerde bulundu.
"Ruhsatsız silahlar ve sahte kimliklerle yakalandılar... Kriminal tipler demeyeceğiz de ne diyeceğiz"
AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı'ndaki protestolara ilişkin, "Oraya protestoya gelenler üzerinde ruhsatsız silah, sahte kimlikle yakalandılar. Bunlara 'marjinal' demeyeceğiz ya da Sayın Bahçeli'nin tanımladığı gibi 'kriminal tipler' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?" dedi.
Dönmez, TBMM Genel Kurulunda, CHP listelerinden seçilen milletvekillerinin verdiği "Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mevkiindeki Akbelen Ormanı'nda yaşanan olaylar hakkında genel görüşme yapılması" önerisi üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, kesintisiz elektrik arzının sağlanabilmesi ve artan talebe karşılık verilebilmesi için mevcut santrallerin çalışır durumda olması, yeni arz kaynaklarının planlanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin enerji faturasının yükselen küresel fiyatlardan dolayı 2 kat arttığına dikkati çeken Dönmez, "Enerji kaynaklı dış ticaret açığını düşürmenin önemli yolu kaynakta yerliliktir. Bu kapsamda, enerji alanında yürütülen rekabetçi, şeffaf, AR-GE yoğun ve katma değeri yüksek yatırımlar sayesinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücümüz içindeki payı haziran sonu itibarıyla yüzde 66 seviyesine gelmiştir" diye konuştu.
"Taş Devri'nde dünyaya gelmeleri gerekiyordu"
Dönmez, sanayide sürdürülebilirliğin sağlanmasının kesintisiz ham madde tedarikiyle gerçekleştiğinin altını çizerek, "Ama burada söz alan hatipler adeta 'Çevreye zarar vermesin, ağaçlar kesilmesin, gerekirse madencilik faaliyetini durduralım.' diyorlar. Dünyada üç asırdır sanayi devrimi var. Bu arkadaşlar dünyaya geç gelmiş, Orta Çağ'da gelmeniz lazımdı. Hatta bazıları 'Hiç madencilik yapmayalım.' diyor. Onlar çok daha geç gelmiş, Taş Devri'nde gelmesi gerekiyordu" diye ekledi.
"Kömür santrallerini kapatın demek, şurada yanan 3 lambadan birinin kapatılması anlamına gelir"
Türkiye'nin 2022 yılına ilişkin enerji ve metal ithalat ve ihracat verileri incelendiğinde, toplam 8 kalemde 105 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğinin görüldüğünü dile getiren Dönmez, "En çok dış ticaret açığı verilen ürünlerden ilk sırada 70,4 milyar dolarla enerji, ikinci sırada 12,5 milyar dolarla altın, üçüncü sırada 8,4 milyar dolarla kömür gelmektedir." dedi. Dünya elektrik üretiminde kömürün üçte bir payı olduğunu belirten Dönmez, "'Kömür santrallerini kapatın' demek şurada yanan her 3 lambadan 1 tanesinin kapatılması anlamına gelir. Sanayideki her 3 tezgahtan bir tanesinin kapatılması anlamına gelir. Başka bir ifadeyle, günün 8 saatini karanlıkta yaşayacaksınız anlamına gelir." diye konuştu.
"Ne madenden, ne çevreden vazgeçmeden... Türkiye'nin yüzde 45'i madenciliğe kısıtlandı"
Fatih Dönmez, yerli kömürden üretilen elektrik enerjisi miktarının doğal gaz ile üretilmesi durumunda 10 milyar metreküp seviyesinde gaz kullanılması gerektiğini söyledi. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için çevre ve maden üretim dengesi korunarak, ne madenden ne de çevreden vazgeçmeden, çevreye saygılı madencilik yapılabildiğini söyleyen Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bu hassasiyetler gözetilerek yapılan çalışmalarla Türkiye'nin yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 45'inin madenciliğe kısıtladığını ifade etti.
"Rehabilite edildikten sonra zeytin ağaçları dikiliyor"
Fatih Dönmez, zeytin ağaçlarının kesildiği eleştirilerine de yanıt vererek, "Tam tersine, biz rehabilite ettikten sonra zeytin ağacı dikiyoruz. Yıllardır bu böyle devam ediyor. İnanmayanlar için de o bölgede yetişmiş zeytinlerden elde edilen zeytinyağını da sizlere getirdik. TKİ tarafından personele ve yöre halkına bedelsiz hediye ediliyor." diye konuştu.
"Hukuki engel söz konusu değil"
İki yıl önce mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı aldığını ancak kararın kaldırıldığını belirten Dönmez, "Temyiz mahkemesinde de onanmış oldu. Böylece hukuki herhangi bir engel söz konusu değil." dedi.
"Bölgedeki ağaçlar endüstriyel, kesilebilecek ağaçlar"
Bölgede ruhsat büyüklüğünün 23 bin 307 hektar, kesimi yapılan yerin ise sadece 78 hektar olduğunun altını çizen Dönmez, Akbelen'in endüstriyel plantasyon statüsünde olduğunu, bu bölgedeki ağaçların endüstriyel ihtiyacı karşılamak için yetiştirilen ve 10 yıl 20 yıl gibi sürelerde kesilebilecek ağaçlar olduğunu ifade etti.
"3 milyon fidan dikildi, 2025 sonuna kadar 5 milyon olacak"
İlgili şirketin Ağaçlandırma İşbirliği Protokolü kapsamında ülke genelinde 3 milyon fidan dikimi yaptığını, 2025 yılı sonuna kadar bu rakamın 5 milyona çıkarılacağını dile getiren Dönmez, şirket tarafından 1992'den bugüne kadar maden sahalarında 415 binin üzerinde akasya, zeytin, kızılçam, fıstık çamı gibi ağaçlar dikildiğini kaydetti.
"Derdinizin yeşil olmadığını biliyoruz... Derdiniz yeşil olsaydı CHP'li belediyelerin İstanbul'daki İzmir'deki, Bodrum'daki, Fethiye'deki ağaç katliamlarına sessiz kalmazdınız"
Fatih Dönmez, Akbelen'deki protestolara ilişkin, "Türkiye'de yeşili, yeşil hareketi tekeline almak isteyen marjinal bir grup ve onlara şartsız, koşulsuz her ortamda destek veren bir muhalefet var. Dün Sayın Cumhurbaşkanı'mız ifade etti marjinal gruplardan neyi kastettiğini, bir kez daha anlatayım; oraya protestoya gelenler, üzerinde ruhsatsız silah, sahte kimlikle yakalandılar. Bunlara 'marjinal' demeyeceğiz ya da sayın Bahçeli'nin tanımladığı gibi 'kriminal tipler' demeyeceğiz de ne diyeceğiz?" ifadesini kullandı.
Türkiye'de yeşilden, çevrecilikten bahsedilecekse AK Parti'nin 21 yılda yaptıklarının göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Dönmez, şunları kaydetti:
"Yeşilden nasıl anladığınızı Gezi Parkı eylemlerinde gördük. Açık açık 'Mesele ağaç değil sen hala anlamadın mı?' diyerek vatandaşları isyana teşvik ettiniz. Kamu mallarının yağmalanmasına neden oldunuz. Sokakları terörize ettiniz. Derdinizin yeşil olmadığını gayet iyi biliyoruz. Eğer derdiniz yeşil olsaydı, eğer samimi olsaydınız CHP'li belediyelerin ağaç katliamlarına sessiz kalamazdınız. Siz yeşili kirli siyasetinize alet ediyorsunuz. Sizin asıl derdiniz şu; Yeşil üzerinden yeni bir Gezi çıkartabilir miyiz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çırağan Caddesi'ndeki asırlık çınarları keserken neredeydiniz? Kadir Topbaş zamanında şehrin ana arterlerine yapılan dikey bahçeleri, belediye başkanınız 'sökün' emri verirken neden karşı çıkmadınız? Beylikdüzü Belediyesi, Türkiye'nin ilk balık müzesinin bulunduğu alandaki ağaçları sökerken neden üç maymunu oynadınız? İzmir Karaburun'da belediye vatandaşların gözlerinin önünde ağaçları keserken neden iş makinelerinin önüne göğsünüzü siper etmediniz? İzmir Narlıdere'de, Menemen'de, Bornova'da belediyeleriniz türlü bahanelerle ağaçları katlederken neden bunlara 'dur' demediniz? Bodrum Belediyesi 13 yılda yeşil Bodrum'u beton Bodrum'a çevirirken neredeydiniz? Marmaris'te tarım alanı açma bahanesiyle belediye 150 yıllık 100 zeytin ağacını keserken ya da Fethiye'de Nostalji Yolu'nda ağaç kıyımı yapılırken neden sesinizi çıkarmadınız?"
Yapılan oylamada genel görüşme önerisinin kabul edilmemesinin ardından CHP ve Saadet Partisi'nin, TBMM Genel Kurulunun çalışmalarına devam etmesine ilişkin önergeleri de kabul edilmedi.