Mustafa Destici: Anayasa Mahkemesi artık beklememeli... Bu ayıptan kurtulmalıyız

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Uzun süredir ABD ve AB tarafından siyasi, askeri, ekonomik yönden boğulmaya çalışılan Türkiye'nin, etrafına sarılan karanlık ve kalın perdeyi yırttığını görüyoruz." dedi.

Destici, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulunda görüşülen ek bütçe teklifinin vatandaşa ilave bir yük getirmediğini ifade etti.
Ek bir maliyet olmamasına rağmen muhalefetin şiddetli itirazlarını anlayamadığını belirten Destici, asgari ücretin 6 ayda bir belirlenmesi yönünde daha önce önerilerinin olduğunu; bu öneriyi destekleyen muhalefetin şimdi ise "Asgari ücret niye bir yılda değil de 6 ayda belirleniyor." eleştirisi getirdiğini aktardı.

Türkiye'de yüksek enflasyon bulunduğunu belirten Destici, "Nasıl emeklilerimize, memurumuza, işçimize enflasyon farkı veriyorsak elbette ki asgari ücretlimize de vereceğiz." diye konuştu.

Destici, 3600 ek gösterge düzenlemesini de yıllardır savunduklarını, Meclise gelen teklifle bu sorunun da çözüme kavuşacağını dile getirdi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in 20 bin öğretmen ataması yapılacağı yönündeki açıklamalarını da olumlu bulduklarını belirten Destici, ücretli öğretmenlerin maaşlarının da en azından asgari ücret seviyesinin üzerine çıkarılması gerektiğini söyledi.
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yürütülen çalışmalar da olduğunu anımsatan Destici, "İnşallah 2023 yılı başı itibarıyla bu vatandaşlarımız bu mağduriyetlerinden kurtulacaklardır." dedi.

Siyasi parti temsilcilerinin, ek bütçe görüşmeleri ve parti grup toplantılarında kamu harcamaları ve kurumların tasarrufu ile ilgili konularda eleştirilerde bulunduklarını ifade eden Destici, tasarruf noktasında "herkesin önce evinin önünü süpürmesi gerektiğini" kaydetti.

Destici, "Siz Hazine yardımı alıyorsunuz. Bindiğiniz araba devletin, kaldığınız otelin parasını devlet ödüyor, yediğiniz yemeğin parasını devlet ödüyor. Partideki makam arabaları, parti binaları devletin parasıyla alınıyor. Siz de bir fedakarlık yapın. Bu partilerin genel başkanlarından yöneticilerine kadar hangisinde tasarruf görüyorsunuz? Ya da niye 'Gelin bu parayı bu sene almayalım, bu parayı esnafa bırakalım, zorda olan düşük maaş alan emeklimize verelim.' demiyorlar?" diye sordu.

"Eğer bu ülkeler sözlerinde durmazlarsa elbette Türkiye gereğini yapar"

Destici, dün Madrid'de gerçekleşen NATO zirvesinde, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya ile vardığı mutabakatın önemli olduğunu, ancak bu duruma temkinli yaklaşılması gerektiğini söyledi. Daha önce de bazı muhatapların, varılan bazı mutabakat sonuçlarına sadık kalmadığına şahit olduklarının altını çizen Destici, "Eğer bu ülkeler sözlerinde durmazlarsa elbette ki Türkiye o zaman imzasının gereğini yapar. Hem kendi terörle mücadelesini devam ettirir hem teröre destek veren ülkelerle mücadelesini devam ettirir" diye konuştu.

"Anayasa Mahkemesinin artık beklememesi gerekiyor... Teröristler Meclisten gitmelidir"

Mustafa Destici, ABD ile ilişkilerin bir değişim sürecine girdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Uzun süredir ABD ve AB tarafından siyasi, askeri, ekonomik yönden boğulmaya çalışılan Türkiye'nin, etrafına sarılan karanlık ve kalın perdeyi yırttığını görüyoruz. PKK'yla mücadele bahane edilerek Türkiye'ye uygulanan savunma sanayi ambargoları kaldırılıyor. Türkiye, teröre desteğin müttefiklik ruhuna aykırı olduğunu ve şerhlerinin gerekçelerini ortaya koymuştur. Muhataplarımız da yazılı taahhütte bulunmuşlardır. Uluslararası ajanslar bildiriyi Türkiye'nin son dönemde gerçekleştirdiği en önemli diplomasi başarılarından biri olarak değerlendirmişler ve 'Türkiye kazandı' başlığıyla duyurmuşlardır. Türkiye ve ABD arasında başkanlar düzeyinde yapılacak olan görüşmeden sonra tablonun biraz daha netleşeceğini ümit ediyoruz. Bizim de PKK'nın siyasi uzantısı partiden ivedilikle kurtulmamız lazım. Anayasa Mahkemesinin artık beklememesi gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütünün partisine müsaade etmezler. Teröristler Meclisten gitmelidir. Bizim bu ayıptan bir an önce kurtulmamız gerek."