Başarılarıyla adını tarihe yazdıran Eskişehirli milli eskrimci: Muhammed Anasız
Milli eskrimci Muhammed Anasız, olimpiyat sporculuğu, 2. kademe antrenör ve uluslararası hakem lisanlarına sahip olmanın haricinde başarıları ile de dikkat çekmeye devam ediyor.
Milli sporculuğu haricinde ayrıca 2. kademe antrenör lisansına sahip olan Eskişehirli eskrimci Muhammed Anasız, branşın teknik detaylarından ve faydalarından bahsederek, "Bu spor satrancın ayakta oynanan versiyonudur" diye tanımladı.
Milli eskrimci Muhammed Anasız, olimpiyat sporculuğu, 2. kademe antrenör ve uluslararası hakem lisanlarına sahip olmanın haricinde başarıları ile de dikkat çekmeye devam ediyor.
Yurt dışından eskrim eğitmenliği teklifleri aldığını belirten 23 yaşındaki Eskişehirli Anasız hem eskrim branşının teknik detaylarını anlattı hem de Milli Takım adına Konya’da 5. kez düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları’nda elde ettikleri tarihi dereceden bahsetti. Eskrim sporunda solak olmanın dünya çapında çok büyük bir avantajı olduğunu dile getiren genç sporcu Anasız, "Bu spor satrancın ayakta oynanan versiyonudur" dedi.
"Eskrim, bilimsel olarak en az sakatlık yaşanan spor dallarından biridir"
Eskrimin daha çok analitik, stratejik ve hızlı karar vermeye dayanan bir spor dalı olduğunu ifade eden Muhammed Anasız, "Sporcularının fiziki değerlerinin çok büyük bir etkisi yok çünkü piste çıktıktan sonra tamamı ile kaybeden de kazanan da biz olduğumuz için ona göre oyunlar kurup, anlık kararlar veriyoruz. Bu spor kılıç ile yapıldığı için insanlara ürkütücü gelebiliyor fakat bilimsel araştırmalara göre de en az sakatlık yaşanan spor dallarından biri ile iç içeyiz. Maç içerisinde kolay kolay bir sakatlık durumu olmasa bile antrenmanlarda kontrolsüz olarak yüklenmelerden dolayı belli başlı kas gruplarımız hasar alabiliyor" dedi.
"Ekipmanlar biraz maliyetli"
Eskrim kayıtlarına 6 yaşından itibaren başlandığını söyleyen Anasız, "Bu yaşlardaki çocuklara ilk önce spora hazırlık, beden eğitimi terbiyesi ve atletik performansa dayalı olarak sporculuğu öğretiyoruz. 8-9 yaşlarından itibaren ise eskrimci yapmaya çalışıyoruz ve bu süreç sağlıklı bir şekilde ilerliyor. Eskrim ekipmanları biraz maliyetlidir. Alternatif olarak kulübümüz bünyesinde belli başlı malzemelerimiz mevcuttur. Gelen sporcularımıza, ekipman için herhangi bir baskı yapmıyoruz. Ne zaman kendilerini eskrimci olarak görür ve maçlara hazır bir hale gelirler ise yurtdışına gidip geldikçe onlara parçalar temin ediyoruz" şeklinde konuştu.
"Eskrimin bir farkındalık haline gelmesini sağladık"
Yapılan antrenmanların atletik performansa dayalı olduğunu ileten Anasız, konu ile alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:
"Daha çok bilimsel ve çeşitli kas gruplarını çalıştıran idman teknikleri uyguluyoruz. Onun yanı sıra tenis topları ile beynimizin her iki lobunu çalıştıran egzersizler yaparak sırası ile özel eğitimler ve maçlara çıkıyoruz. İslami Dayanışma Oyunları’nda Erkek Kılıç kategorisinde Milli Takım adına ilk defa ikincilik madalyası aldık. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Türkiye’de erkek kılıcın ve eskrimin bir farkındalık haline gelmesini sağladık. Bizim en önemli amacımız, altyapıdan yetişen kardeşlerimizin bu başarıları gerçekleştirebileceklerine dair farkındalığı oluşturmaktır. Önümüzdeki olimpiyatlarda daha iyilerini başaracağız."
Eskrim ile hayatının tamamen değiştiğinden söz eden 16 yaşındaki milli sporcu Fatih Erdöl, "Bu spora yaklaşık 4 yıl önce başladım. Muhammed hocanın bahsettikleri çeviklik ve çabukluk yönünde bana epey faydası oldu. Olaylara farklı bir bakış açısından bakabileceğiniz ve her konudan pratikleşebileceğiniz için herkesin bu spor ile iç içe olmasını tavsiye ediyorum" dedi.