20.02.2021, 18:10

Stockholm sendromu'ndan sonra Gara sendromu

Suçluların insanları rehin alıp pazarlık unsuru olarak kullanmaları herhalde suçun tarihi kadar eskidir. Suç da insanlık tarihi kadar eski olduğundan bu yöntem de insanlık tarihi kadar eskidir. Suçlular ellerindeki rehinelere zarar verme tehditi karşılığında ya para isterler, ya kaçışları için yolun açılmasını isterler, ya aklımıza gelmeyecek şeyler isterler... 

Mafya bu pratikte epey acımasızdır. Talepleri karşılanana kadar rehin koydukları kişilerin parça parça organlarını kesip şantaj yaptığı kişilere göndererek ciddiyetini gösterir. Eğer talepleri karşılanmazsa Mafya rehineleri genelde öldürür...

Mafya dışındaki banka soygunlarında falan rehinelerin öldürüldüğü pek görülmez. Siyasi alıkoymalarda da rehinelerin öldürüldüğü çok görülen bir durum değildir. Hatta birçok suçlu, kaçırdıkları rehinelere oldukça iyi davranıp sonrasında kamuoyunda kendilerine bir sempati oluşturma amacı da güderler...

1973 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'da yaşanan bir banka soygununda soyguncular 4 banka görevlisini 6 gün boyunca rehin tutarlar. Polis baskınla rehineleri kurtarır ve suçluları yakalar. Fakat rehineler yasal süreç aşamasında soygunculardan yana davranırlar. Hatta bir rehine, hapisten çıktıktan sonra soygunculardan biriyle evlenir... Bu olay "Stockholm Sendromu" olarak literatüre girer... "Celladına aşık olmak" gibi tabirlerle de tarif edilir. "Canına kastedenlere karşı sempati beslemek" anlamına gelir...

Stalinist terör örgütü PKK, 6 yıl kadar öncesinden ve farklı zamanlarda kaçırdığı insanları Gara'da bir mağarada rehin olarak tutup muhtemelen devletle bir pazarlık yürütmeye çalışıyordu. Benim tahminime göre talepler kabul edilemeyecek taleplerdi. Operasyon koşulları çok zor da olsa devletin bu operasyonu yapmaktan başka çaresinin kalmamış olduğu anlaşılıyor.

Fakat PKK acımasız bir yöntem sergiledi ve elleri bağlı 13 rehineyi kafalarına ateş ederek katletti...

Sonrasında birçok tartışma yaşandı. Tartışmaların ayrıntılarına girmeyeceğim. Bu yazıdaki amacım başka... Stockholm'daki rehinelerin suçlulara duydukları sempati insanları şaşırtmış ve özel bir sendrom ismine kaynaklık etmişti. Stockholm'da rehinelerden ölen yada yaralanan yoktu...

Gara'da teröristler 13 rehineyi tek tek kafalarına tabancayla eteş ederek öldürdü... Bu vahşete rağmen rehine kaçıran, acımasızca öldüren suçlulara karşı toplumda bazı kesimlerde yeterince bir tepki oluşmadı. Stockholm'da yaşananlardan daha şaşırtıcı.  Teröristlerle empati-sempati kurabilen insanlar olabileceğini korkunç bir şekilde görmüş olduk... Bu olay tarihsel yaşanmışlık olarak Stockholm olayının çok üstünde bir olaydır...

Rehine kaçırıp öldüren teröriste sempati duyabilenlerin bile olabileceğini tarifleyen bir sendrom olarak "Gara Sendromu" tabirini öneriyorum...

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@