Güney Kore dizilerinin sırrı ne?
Güney Kore dizileri, her ne kadar dünya gündemine Squid Game ile otursa da, ilk kez televizyonlarda çekilip yayınlanmaya başlaması 1960'lı yıllara dayanıyor.
Son dönemde K-Pop'un yaygınlaşmasıyla, genç kesimlerin de Kore dizilerine yakınlığı başladı. Müziklerini dinledikleri o gençleri, dizilerde izlemek ve sanırım sadece bizim toplumuza aşina bir özellik olan, oyuncuyu dizideki rolüyle benimseyip onu oradaki karakteri gibi algılayıp, hayranlık duymak, git gide yayıldı.
Şimdi bu cümlemi anlamayıp bana yüklenecek K-drama hayranları, sıkı durun, benim de çok sıkı takip ettiğim ve hayranı olduğum ünlüler var. Ama ben aksine sizler gibi o rollerdeki karakterleriyle özleştirmek yerine, onları oyunculuklarına göre değerlendiriyorum. (Yakışıklılık kısmını söylememe gerek yok sanırım. O ayrıca bir değer eklemiş olabilir)
Şu ana kadar yüzlerce hatta binlerce K-drama seyrettim.
Şimdi Kore dizilerine aşina olmayanlar bunu anlamayacaktır. Bir insan nasıl o kadar çok dizi izleyebilir ki diye soracaktır.
Çünkü bizde dizilerin bir bölümü saatlerce sürüyor ve bazen yıllarca aynı dizi ki buna televizyon dünyasında sezon deniyor, sezon sezon ilerleyebiliyor.
Kore dizilerinde ise en uzun saat dilimi 60 dakika, bölüm süresi ise eğer tarihi dizi değilse, 6-18 arası değişiyor.
Tarihi dizilerde bölüm sayısı 500'leri bulabiliyor. Tarihi bir konunun işlendiği dizilere Sageuk dizisi deniyor. Sageuk genellikle Kore tarihi boyunca gerçekleşen olayları anlatıyor. Populer sageuk konulu dizilerde, kraliyet ailesi, savaşlar, gelenekler ve daha fazlası yer alıyor.
Çağdaş dizilerde ise sık sık aşk hikâyeleri anlatılmakta, aile bağlarının ne denli önemli olduğu vurgulanmakta. Çiftler ya da karşıt karakterler bizim dizilerimizdeki gibi dakikalarca bakışmaz mesela. Oyunculukları o kadar iyidir ki, 1 saniyelik bir sürede o aşkı ya da gerilimi size iliklerinize kadar hissettirirler. Erkek karakterler dizilerde genellikle, idealize edilmiş, yakışıklı, bir ömür boyu tek bir kadını seven, akıllı, duygusal olarak gösterilir. Bu da Koreli erkeklerin diğer ülke erkeklerinden farklı olduğu algısını yarattığından kadınlar arasında da Kore dizilerinin popülerliğini ayrıca arttırmaktadır. Gerçekte Kore erkekleri nasıl peki diye soracak olursanız, ona ayrıca bir ara değinirim elbet.
Tabii, Squid Game'le birlikte Kore dizilerini sadece aşk dizilerinden ibaret sananlar ayrıca bir şok yaşadı.
Zira, Kore dizilerinin gerilim ve polisiye türleri de heyecan verici olmakla birlikte, birçok Amerikan ve Türk yapımına taş çıkartırlar.
Squid Game'in Netflix'te yayınlanmasıyla sadece onu öne sürenler için de söylemek isterim ki, 2003 yılında Dae Jang Geum adlı dizi Türkiye'de TRT dahil tam 91 ülkede yayınlandı ve inanılmaz bir seyirci kitlesine erişti.
Kore dizilerinin bizim dizilerimizden ayrı bir diğer özelliği ise, genellikle yayın saatinden 1-2 saat önce çekimlerinin bitirilmesi.
Çünkü seyircinin dizinin gidişatı hakkında sunduğu yorumlar, dizinin reitingleri için çok önemli. Böylece bir önceki bölümden bir sonraki bölüme kadar geçen sürede, seyircinin gelecek bölüm hakkındaki fikirleri analiz edilip, ona göre o bölümün senaryosu yeniden yazılıp çekilebiliyor ve dizi tutmayacak, halk beğenmeyecek tasası olmuyor.
Bir diğer farklı durum ise senaryoda her ne kadar tek bir senaristin imzası gözükse de bir dizinin senaryosunu yazarken, o senaryoya yönetmen de dahil olmakla birlikte senaristin altında bulunan yardımcı senaristlerinin hakkını yememek lazım. Çünkü ana konuyu senarist veya yönetmen belirlerken, yardımcı senaristler, eğer dizide reklam ürün uygulanacaksa onu senaryoya doğru ve sırıtmayacak şekilde lanse ettirmenin yanı sıra, bir bölüm için farklı 3-5 ki bu çalışan yardımcı senarist sayısına göre değişiyor senaryo yazarak, onu asıl senariste sunuyorlar. Senarist de o senaryolar arasında uygun bulduğu senaryo üzerinden, senaryoya kendi yorumlarını katarak yazıp çekime hazır hale getiriyor.
Hele senaryosu yazılacak durum psikolojik ya da polisiye tarzda ise, işlenecek ana temayla ilgili senaristler, o temanın polis memurlarıyla vakalara dahi giderek birlikte çalışıyorlar.
Tabii daha sonra bu sürece oyuncular da dahil oluyor.
Genel araştırmalara göre Kore'de senaristlerin çoğu kadın ve genellikle aşk ve aksiyon temalı diziler yazmaktalar.
Bu da bana Canan Tan'ın bir sözünü hatırlattı; "En güzel aşk romanlarını kadınlar yazar. Çünkü hayal ettikleri aşkı yazarlar gerçeği değil..." Acaba öyle mi?
Eğer Kore'de bir dizide baş senaristseniz kendi alanınızda söz sahibisiniz demektir. Ve yapımcılar dahil, siz izin vermedikçe sizin diziyi yapış şeklinize müdahale edemez.
Bu kadar yazdık çizdik, aman ne kadar kazanıyorlar ki diye soranlarınız olursa ufak bir çıtlatayım. Mesela sürekli Kore dizileri izleyenler bilir, bir efsanedir, Descendants of The Sun dizisinin senaristi Kim Eun Sook, bölüme ilk başlarken 100.000.000 won yaklaşık 86.000 bin dolar ediyor, almakla birlikte dizi tuttuktan sonra bölüm başına ücreti daha da arttı.
Yine yazının başında da söylediğiğm gibi bu güne değin yüzlerce hatta binlerce olmuş olabilir, Kore dizisi olarak, ben bile hala gerçek sırları ne tam bir yanıt veremiyorum.
Belki de tek bir sır değil, çok çalışmakla birlikte sıkı bir ekip işi ve yukarıda bahsettiğim nedenler sırları arasında olabilir.
Kim bilir...