Cihangir İslam'ın değil, Cem Sahir İslam'ın CHP'si gerçektir
"CHP'nin kaçınılmaz tükenişi" başlıklı yazısı siyasi entelektüel çevrelerde ses getiren değerli üstat Cem Sahir İslam yazısında; ”Geçmişin kudretli CHP’si içine girdiği, geri dönüşsüz tükeniş sürecinin iliklerine kadar farkında ve bunu saçmalama düzeyinin artışından anlıyoruz. Artık sadece Kemalist tabanını değil, elde kalan daha marjinal ve/veya sebepsizce adanmış tabanını da çileden çıkaracak işler yapıyor. Yakın zamanda ya ortada CHP diye bir şey kalmayacak veya o elde kalan şey artık CHP olmayacak. Bugün, özellikle bu sürecin önemli kırılmalarından biri olacak” diyor.
Aynı gün eski Saadet Partili Milletvekili kardeşi Nazır Cihangir İslam yakasına CHP rozeti taktı.
Büyük ihtimal üstadın konudan haberi vardı.
Yazının giriş cümlesi zaten bunu eleştiriyordu.
Ben bu konuda biraz daha farklı düşünüyorum.
CHP ruhunu teslim edeli çok olmuş, masada yatan bir siyasi kadavradır.
CHP bırakın yeni bin yılın başlangıcı ile beraber misyonunu tamamlamış ve tükenmişti zaten.
Yalnız onun kadavrasından da faydalanmaya çalışan ve CHP ile ilgisi olmayan bir çok güç, bu güçlü gövdeyi hala hayatta imiş gibi gösterip, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya gayret etti.
Kadavranın mülkiyetini ele geçirme operasyonu Baykal’ın kaset ile gönderilme operasyonu idi.
Bundan sonrasında aslında sahada yeni bir siyaset ve yepyeni fırsatlar olmasına rağmen CHP yeni bin yılda , yeni bir yaşam siklusunun başlangıcını yapamadı.
Küllerinden yeniden doğamadı...
Halbuki 2002 seçimlerinde tasfiye olmuş bir eski siyaset taifesi ve bu eski taifeden şans verilen tek parti CHP vardı...
Bu yeni şansı Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan değerlendirdi ve yeni bin yılın Türkiye misyonunu üstlendi...
CHP ise kendi fişini çekti...
Bu kadavrayı tahnit etmeye çalışanların esiri oldu.
Erdoğan yeni bin yılda sahne alırken şu önemli cümleyi sarfetti;”Milli Görüş gömleğini çıkardık.”
Millet de bu mesajı aldı ve Erdoğan ‘a gittikçe artan bir destek verdi.
Bu mesajın alt anlamı şu idi: "Biz kitlenin partisi olmayı hedefliyoruz. Büyük bir çoğunluğu temsil etmeyi,sözcülüğünü yapmayı istiyoruz.”
Bu mesaj da geniş kitlelerde karşılık buldu ve Erdoğan Cumhuriyet’in 19 yılına damga vurdu.
CHP ise bu hareketin alternati, Cumhuriyetin iki ayağından ve güvencesi partiden birisi olmayı tercih etmedi...
Geçen bin yılın bütün arızalarını, arızalılarını bünyesine alarak kendini zehirledi.
Bu arızalılar büyük, mutedil, sessiz çoğunluğa dahil olmayan sağlı sollu bilumum marjinaller,etnik faşistler, radikal sol terör grupları, mezhep faşistleri vs...
Sahaya 72 parti olarak çıkan , ama seçimlerde toplam oyları yüzde biri bulmayan bilumum fraksiyonlar bu kadavrayı yurt tuttu...
Bu kadavranın esas sahiplerinin cenazeyi adabınca kaldırıp defnetmesine bile müsaade etmediler.
Canan Kaftancıoğlu, İmamoğlu, Bekaroğlu, Ağbaba, Böke ve son olarak Cihangir İslam...
Yüzlerce benzemez aynı paydada...
Tek bir ortak nokta var: “Erdoğan ve şahsında sembolize edilen değerler bütünü”...
Aslında bu grupların hepsi birbirleri ile ölümüne düşman...
Kadavranın sahipleri bile mekanı çoktan terk etmek zorunda kaldılar...
Ülker Tarhan yok... Şahin Mengü isyan etmiş Cihangir İslam’ın rozetine...
Bu arada...
Cihangir İslam’ın parlak kariyeri ve davranışları ...
Hiç örtüşmüyor...
Amaç vekil seçilmek ise bu kariyer çoğu yerde kendine yer açar...
İdeolojinin sesi olmak ise CHP kadavrasında hangi ideolojiyi seslendirecek?..
Dünyalığa ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum?..
Hangi saik?...
Böylesi parlak bir kariyeri bir mevta parti çatısına sürükler?...
Nasıl bir kafa bu kariyeri bir Bekaroğlu, bir Abdüllatif Şener gibi zombileşmeye yönlendirir?..
Anlaşılan bu soruların cevabı kardeş olmalarına rağmen Cem Sahir İslam’da da yok...