Dündar Ünlü kadar taş düşsün başınıza!
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eski il başkanlarından Dündar Ünlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Pazartesi ve salı günleri, iki bölüm halinde yayınladık. Ne mutlu ki, bir hayli okundu, bir hayli tartışıldı. Birçok mesaj ve birçok telefon aldım konu ile ilgili. Telefonla arayanların çoğu, "Dündar Ünlü, Büyükşehir Belediyesi'ne adaylığını açıklamış oluyor bu söyledikleriyle, hayırlı olsun" dedi. Dilim döndüğünce konunun, burayla alakası olmadığını anlatmaya çalıştım, ancak 'Dündür Ünlü'nün avukatlığına' soyunmamak adına da söyleşinin, 'Eskişehir için kafa yoran birinin şehre dair düşünceleri' olduğunu anlatmak için fazlaca da ısrarcı olmadım. Hem (kendisinin böyle bir düşüncesi olmadığını bilmeme rağmen söylüyorum) Dündür Ünlü, Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için aday olsa fena mı olur?
Dündar Ünlü yıllardır kafasında olan bir düşünceyi paylaştı bizlerle...
Bu düşünce sadece Dündar Ünlü'nün kafasında oluşan bir düşünce değildi üstelik. Yıllar önce, 2007 yılından başlayarak ara ara şehrin merkezindeki tarihi binaları koruyarak, geri kalan kamu binalarından kurtulmayı yazdım, durdum. İstenirse yazıları arşivden çıkarabilirim.
Sadece ben mi, bu konuda birçok meslektaşımın da yazdığını biliyor, mutlu oluyorum...
Bir siyasetçi, Eskişehir'in önde gelen isimlerinden birinin, Dündar Ünlü'nün de aynı minvalde düşünüyor olduğunu öğrendiğimde mutluluğum kat be kat arttı...
Hatta Dündar Ünlü'nün benim düşüncelerimin de ötesine geçerek, Hamamyolu'ndan bakan birinin, Merkez Bankası ve Valilik binalarını görebileceği bir şekilde düzenleme yapılmasını düşündüğünü öğrendiğimde kendisine nasıl 'hayran hayran' baktığımı kelimelerle anlatmam imkansız, emin olun.
Beri yandan, Eskişehir'e dair düşüncelerini açıklayan birisinin siyasetçi olması hem de Dündar Ünlü gibi dominant bir karekter olması nedeniyle; böyle bir söyleşiyi, 'adaylığını ilan etmek' olarak kabul edenlere fazlaca söz söylemeye hakkım olmadığını düşünüyorum ve fakat sanırım yazıyı tam okumadan, okusa da anlamadan hem sitemizdeki sayfaya hem de sosyal medya hesaplarımızın altına saçma sapan yorum yazanlara iki çift laf etmeden duramayacağım...
***
Dündar Ünlü der ki...
"Eskişehir Şehir Hastanesi, eski stadyum yerine Millet Bahçesi’nin yapılması, Eskişehir’in Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi… Yine Nabi Hoca’nın özellikle devreye girmesiyle olmuştur. Diğer şehirlerde de yeni stadyumlar yapıldı, ama eski stadyum alanları hep binalar oldu. Bugün gerçekten Nabi Hoca bu konuya el atmasa ve üzerine düşmeseydi, eski stadyum alanında TOKİ bir rant elde eder, o parayla da yeni stadyumu yaptım der, biterdi. Ama Nabi Hoca devreye girdi, Türk Dünyası Kültür Başkentliği parasıyla TOKİ’ye para ödendi, orası satın alındı ve Millet Bahçesi’ne dönüştü. Bugün şehrin en nefes alınacak yeri oldu.
Hatta daha da ileriye gidilmeli diye düşünüyorum. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nün artık yeni bir binası var. Millet Bahçesi yakınındaki binayı kaldırabilirsiniz. Okullar bölgesi denilen alanın da taşınabilir. Eski Hava Hastanesi binası da şu an İl Sağlık Müdürlüğü binası oldu. Bu alanla da birleştirerek şehrin nefes alacağı devasa bir alan yapılabilir. Araçların da girmeyeceği devasa bir alan orada hayata geçirilebilir.
Ama Eskişehir’in şöyle bir handikabı var. Maalesef belediyelerle hükümetin ayrı olması ve belediyelerin bu işlere hiç el atmaması, böyle düşünceler içinde olmaması Eskişehir’de bir eksiklik, topallık meydana getiriyor gerçekten. Belediyeler hamle yapacak, şehirde devrim yapacak bir iş yapma noktasında değiller maalesef. Öyle bir güçleri de yok…
Benim düşüncem şu. Vergi dairelerinin bulunduğu yerler dururken, arkanızı döndünüz güneye, Büyükşehir Belediyesi’ni solunuza alın, o alandan başlayarak Köprübaşı’na çıkmamız lazım. Tarihi Osmanlı Bankası binası kalır. Çarşı Camii’ne orası açılırsa nefis bir yer olur. Büyükşehir Belediyesi binasının da taşınması gerekiyor.
Şehirde, özellikle merkezde yıkılmış bir binanın yerine yenisinin yapılmasına karşıyım. Merkezde yıkılmış bir kamu binasının yerine yenisini yapılmasına asla taraf değilim. Açılmalı, nefes almalı şehir…
Müthiş bir şehir olur burası. Burada insanların keyif alacağı, nefes alacağı bir alan. Eski Hava Hastanesi, Millet Bahçesi, Okullar Bölgesi, Büyükşehir Belediyesi’nin binası ve arkası, ve oradan Çarşı Camii’ne kadar olan alan…
Bölgedeki esnafı da gram mağdur etmeden bunu yapabilirsiniz. Bunun için de esnafa gideceksiniz. İkna edeceksiniz. İnsanlar size inanacak, güvenecek. Bu çabayı göstermezsiniz, yapamazsınız. Onların seviyesine çıkıp ikna edeceksiniz, çaba göstereceksiniz…"
Dündar Ünlü'nün diğer söylediklerini, isterseniz buraya tıklayarak okuyabilirsiniz...
***
Arkadaşlarımız, Dündar Ünlü'nün söylediklerinden hareketle bir de harita hazırladılar. Yazının sonunda bu haritaya, büyüterek bir kez daha bakın isterim...
Dündar Ünlü'nün projeksiyonuna göre...
Cumhuriyet Dönemi'nin önemli mimari eserlerinden Merkez Bankası binası, Valilik, eski Adliye binası, "tayyare şeklindeki" eski Hava Hastanesi, Okullar bölgesindeki tarihi binalar yıkılmıyor, bilakis çevresindeki 'sonradan yapılan' kamu binaları yıkılarak bu mimari güzelliklerin ortaya çıkması sağlanıyor...
Eski emniyet binası, Büyükşehir Belediyesi, zaten yıkılacak olan yanındaki Taşbaşı çarşısı yıkılarak, bölgedeki eski Osmanlı Bankası ve Ziraat Bankası binaları da ortaya çıkıyor...
Hatta alan içinden geçen bazı yollar yer altına alınıyor ve şehrin göbeğinde en değerli yerinde, 250 dönümden büyük bir alan gelecek kuşaklara park olarak, bina yapılmadan aktarılıyor...
Düşünsenize, torunlarımızın torunları, "Yav, o dönemde şehrimizde nasıl insanlar yaşamış ki, şehrin en değerli yerini bizlere böylece bırakmışlar. Atalarımızın vizyonu hangi seviyedeymiş" demez mi?
Bilemem...
Derler mi bilemem...
Çünkü, bu söyleşinin altına yazılan yorumları okuyunca inanın umutsuzluğa kapılıyor insan!..
Biri, "Şehrin belleğini silersiniz, sakın yapmayın" demiş iyi mi!..
Diğeri, "Buraları başka şekilde doldurmak için yıkmak istiyorsunuz" demiş...
Beriki, "AKP'li biri bunları söyleyemez, AKP asla boş yer bırakmaz" diyebilmiş utanmadan!..
Sanki, eski stadyumun yerine Millet Bahçesi yapan Alman sosyal demokrat parti, fidanlığın yerine bina değil de Dede Korkut Parkı konduran ABD'li Demokrat Parti idi...
"Eski vergi dairesinin alanını bana verin, Büyükşehir Belediyesi'ne ek bina yapacağım" diyen de CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen değil de "AKP'li Büyükerşen" galiba...
Dündar Ünlü'nün röportajının sadece bir bölümü, küçücük bir bölümü bile hastalık derecesindeki önyargımızın ortaya çıkmasına neden oldu yine maalesef...
Bu ülkede çok fazla cahil var hem de çok...
Her parti seçmeni içinde de cahil bulunuyor doğal olarak, ancak, anlamadan, dinlemeden, bilmeden, hemen önyargılarla yorum yapan, bilmişlik taslayanların oranı emin olun "AK Parti karşıtları" içinde normalin de üstünde...
Dertleri, şehrin geleceği, torunlarımıza güzel bir şehir bırakmak, şehri yayalaştırmak, şehir merkezinin değerini yükseltmek olan hangi insan Dündar Ünlü'nün projeksiyonuna olumsuz tek laf edebilir ki!
Haaa, bir tek grup laf eder, anladım!
"Son 11 yıldır şehre hiçbir şey katmayan, bir tek proje hayata geçirmeyen bir kişiyi, sırf 'AKP'li biri gelmesin' diye seçen onbinlerce kişi" laf eder...
Şehri önemsemedikleri ortaya çıkmasın, bu şehre yapılacakların bitmediği, daha yapılacak çok şey olduğu ortaya çıkmasın ve böylece kendi verdikleri oy ile yaşadıkları şehri 'geri' bıraktıkları belli olmasın diye isteyenler...
İşte ben de bu insanlara diyorum ki: "Dündar Ünlü kadar taş düşsün başınıza birader, taş!"
Haritayı üzerine tıklayarak büyültebilirsiniz...